oy atarsanız sevinirim, iyi okumalar!
**
harry, yerinde öylesine şarkı mırıldanarak kurabiye yapıyordu. elleriyle ovalıyordu ve bir yandan da elvis presley söylüyordu. burning love'un her bölümünde vücudunu ritmik bir şekilde sallıyordu ve kurabiyenin hamurunu elleriyle ezip biçimlendirerek fırın tepsisine yerleştiriyordu. tam 23 kurabiye yapmıştı 7 tane daha yapınca bitiyordu.
harry kurabiye yaparken kapı açılmıştı ve louis gelmişti ama harry şarkının sesini o kadar açmıştı ki asla onun geldiğini anlamamıştı. ardından arkasında bir beden hissetti ve gözleri de kapatılınca çığlık attı.
''LOUIS!?''
louis bunu her yapabildiği an yapardı, çünkü hatırlarsanız ilk gerçek buluşmaları bu şekilde başlamıştı. harry'nin onun gözlerini kapamasıyla.
bu yüzden louis bunu her yaptığında harry kendini çok mutlu ve nostaljik hissediyordu.
harry arkasında ki adama dönünce eli hamur ve una çarpmıştı onları dökmüştü. ama hiç bir şeyi umursamadan sevgilisine sarılıp onun kokusunu içine çekmişti. kollarını bedenine sarmayı, gözlerinin içine bakmayı, kokusunu içine çekmeyi ve en önemlisi varlığını hissedebilmeyi çok özlediğini hissetmişti...
daha sonra ikisi de una bulanmıştı 5 dakika boyunca kollarını ayıramamışlardı, uzun uzun sarılmışlardı.. daha sonra louis hemen ayırıp güzel sevgilisinin dudaklarına güzel bir öpücük bırakmıştı. özlemini gidermek istercesine bastırıyordu kalın dudaklara ince dudaklarını.
en son ikisi de birbirlerini bırakıp gözlerinin içine bakmışlardı. anlamla, uzunca bakmışlardı birbirlerine... uzunca birbirlerini süzmüşlerdi.
louis'nin gözleri dolmuştu, harry hemen onun göz altlarını okşamıştı ''ağlama...''
louis gözlerini kırpmış sonra belli etmemek için elleriyle pat pat yapıp göz damlalarını dağıtmıştı ''sen... çok güzelleşmişsin.''
harry küçük bir öpücük daha vermişti louis'ye ''unlu halimi bile seviyorsan...''
louis'de harry'nin burnunda ki unu baş parmağıyla silip gülmüştü ''bu şekilde de çok tatlı ve güzel görünüyorsun emin ol.''
harry en son gülüp kollarını ayırmıştı onun bedeninden ''sana sürpriz kurabiye yapıyordum bütün sürpriz bozuldu...'' dudağını büzmüştü.
louis gülüp bir kez daha sarılmıştı sevgilisine ''bende sürpriz yapmak istedim işte, hem fena mı oldu bak nostalji yaşadık.''
harry gülüp kafasıyla onaylamıştı.
louis hemen kurabiyelere çevirmişti kafasını ''hem benim becerikli sevgilim bana kurabiye yapıyormuş bende ona yardım ederim beraber yaparız, olmaz mı?''
harry gülmüştü tekrar, onu çok özlediğini hissetmişti ''tamam sen üstünü çıkar. sonra sana da önlük takalımm!'' son harfi uzatınca louis sevgilisinin tatlı, kızarmış yanaklarına bir öpücük daha bırakıp içeri gitmişti.
üstünü çıkartıp, pijamalarını giyip harry'nin yanına gelmişti. harry onun beline bir önlük bağlamıştı ve masanın önüne geçip kurabiye yapmaya başlamışlardı.
~
harry, louis'ye yarım saattir kurabiyelere nasıl şekil vereceğini öğretmeye çalışıyordu bu yüzden hala tamamlayamamışlardı ama ikisi de bundan zevk alıyordu.
''bak lou önce elinde hamurun bir kısmını alacaksın.''
louis hamurdan bir parça alıp harry'e bakmıştı harry'de sırıtıp elinde ki hamuru almıştı ''bak bu parça çok büyük. bence ben sana böleyim sen şekillendir hm?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hedgehog maniac | larry stylinson [half texting]
Fanfictionharry, louis'den uzun zamandır hoşlanıyordu fakat ona olan duygularını saklamak zorundaydı, çünkü louis onu tanımıyordu fakat harry onu en ince ayrıntısına kadar biliyordu ve bu biraz ürkütücüydü. harry artık bu duyguları saklamak istemiyordu, ama g...