hedgehog maniac | larry stylinson [half texting]

39

oy atmayı unutmayın!! özellikle hayalet okuyucular✨

medya da ki lou çok tatlı değil mi... kitapta ki frat boy ama medya karşıma çıkınca koymak istedim.

**

harry kollarını louis'nin beline sardı. saatlerdir yağmur yağıyordu onlarda öğlene kadar sarılarak uyumuşlardı.

en son gözlerini açmıştı harry ve louis'yi izlemeye başlamıştı. sırtının açıldığını görünce örtünün bir ucunu onun üstüne çekmiş ve kapamıştı. 

hava sıcaktı ve yağanda yaz yağmuruydu ama yine de deniz planları iptal olmuştu. bu yüzden harry yavaşça ayaklandı artık bir şeyler yemek istiyordu saat 12'ye geliyordu.

ilk önce louis'yi izledi biraz çok tatlı uyuyordu, kirpikleri özenle kapamıştı gözlerini sıra sıra izledi kirpiklerini daha sonra hafif açık olan ağzına baktı kısık kısık aldığı nefesleri dinledi.

louis'de yavaşça gözlerini açmıştı, karşısında onu izleyen bir harry görmeyi beklemiyordu ama bu hoşuna gitmişti ve sırıtmıştı sonra gözleri açılır açılmaz sevgilisinin dudaklarına bir öpücük kondurmuştu.

''günaydın sevgiliiiiimmm'' harry son heceyi uzatarak söylemişti.

louis onun bu tatlılığına gülmüştü sonra onu kolları arasına alıp öpücüklere boğmuştu.

daha sonra yavaşça yataktan kalkmışlardı. mısır gevreklerini koyup ardından salona geçmişlerdi klasik kahvaltı, dizi ikilisini yapıp bitirdikten sonra harry louis'nin kucağından kalkmıştı.

''bugün için güzel planlarım var yatmayı bırakmalıyız önce!''

louis hemen gülümsedi ''neymiş planların?'' 

harry sinsice gülümsedi ''önce bulaşıkları yıkayacağız.''

louis omuzlarını düşürdü ''ciddi olamazsın...''

harry ayağa kalkıp onunda kalkması için elinden tutup çekmeye başladı en son louis kalkınca mutlu bir şekilde sırıtmıştı onu mutfağa çekmişti ''eğer ikimizde yaparsak kısa sürede biter ve sonra ki aktivitelere geçeriz sevgilim.''

louis'yi tezgahın önüne çekti ve arkadan kaset çaları getirdi ''biraz müzik iyi gelir.''

louis kafasıyla onu onayladığı sırada arkadan, elvis presley don't be cruel çalmaya başlamıştı.

harry müziğin girişi çalarken konuşmuştu ''ben sana bulaşıkları sudan geçirip vereceğim sende onları makinaya diz tamam mı aşkım?''

louis kafasıyla onaylamıştı onu, her şeyi böyle eğlenceli hale getirmeyi çok seviyordu. 

harry tabağı sudan geçirirken söylemişti ''you know i can be found,''

louis tabağı koyarken devam etmişti ''sitting home all alone.''

harry gülümsemiş ve bir bardağı çalkalamıştı, ona uzatmıştı ''if you can't come around''

louis bardağı alıp yerleştirirken gülümsemişti ve bağırmıştı ''at least please telephone''

harry çatalları sudan geçirmişti ve vermeden gözlerini kapatıp bağırarak söylemişti ''and, don't be cruel to a heart, that's true.''

louis gülmüştü ve çatalları almıştı ''işte bu.''

sonra bu şekilde bütün bulaşıkları dizmişlerdi. en son bittiğinde ikisi de ellerini yıkayıp önlüklerini çıkarmışlardı harry makineyi çalıştırmıştı ve louis'ye dönmüştü ''şimdi ki aktivitemizin adı yoga. bunu düzgün yapmak ikimize bağlı lütfen düzgün yap aşkım sonra meditasyonla anca atarım sinirimi ona göre.''