harry ve louis çimlerde yatıyorlardı, tatillerinin son gününü verimli ve güzel bir şekilde geçirmeye çalışıyorlardı. bugün hep beraber olacaklardı ve sadece birbirlerine vakit ayıracaklardı.
hava bugün oldukça güzeldi, güneş vardı ve her yer canlı canlıydı louis ve harry saatlerce burada yatıyorlardı. sabah geldiklerinde kahvaltı yaptılar ve sonra
harry gökyüzüne diktiği gözlerini çekmeden konuştu, eli hala louis'nin avucundaydı ''acaba sonsuza kadar birlikte olabilecek miyiz?'' derin bir nefes çekti ''gelecekte ne olacağını kestirmek çok zor...''
louis kollarını koyduğu kafasını kaldırıp harry'e çevirdi ''o zaman geleceği, geleceğe bırakalım. onu kestirmeye çalışmayalım ben eminim ki beraber öleceğiz.''
harry güldü ''bu çok güzel olurdu, seninle bir ömür..''
louis ellerini harry'nin ellerine geçirdi, üstlerine çarpan güneş ışığının altında ona küçük bir öpücük armağan etti ''bunu gerçekleştirelim.''
harry seslice sırıttı, louis ellerini öpmeyi bıraktı ve ciddi bir ifade ile mavi gözlerini heyecanlı yeşile dikti. ''evlenelim, çocuklarımız olsun, güzel bir yuvamız... sen de istemez miydin harry?''
harry gergince ellerini, louis'nin kinden almıştı ve boğazını temizleyip konuşmuştu, ''bence erken.. yani daha üniversite var ve bir ev gerekli.''
louis ellerini tekrar tuttu ''aynı evde kalalım mezun olalım ve evlenelim harry...'' gözleri yalvarırcasına bakıyordu.
harry ne yapacağını bilememişti, gülümseyeme çalışmıştı ''seninle evlenmek bir hayal gibi.''
louis ellerini daha da sıkı tutmuştu ''o zaman hayal kalmasına izin vermeyelim ve gerçek yapalım!''
harry güldü tekrar çimlere yattı, louis üstüne çıktı ve dudaklarında ki boşluğu kapadı sonra harry atladı ''bunun gerçek olması kulağa harika geliyor louis.'' ve aralarında ki mesafeyi tekrar kapatan harry oldu bu seferde, öpüşmeleri derinleşirken orada ki tatlı yaz aylarının son günlerini, beraber geçirdikleri sadece kendilerine ayırdıkları bu zaman dilimi bitiyordu. ılık rüzgarlarla etrafları çevrelenmişti, ve sıcak kalpleri kucaklamıştı birbirlerini..
~
harry ile louis sabah erkenden kalkıp ortak bir alanda buluştular evlerinden getirdikleri eşyaları yeni evlerine taşıdılar. anne ve jay bu zaman da onlara taşımacılık konusunda yardım etti ve akşam da evlerini tam anlamıyla eve benzetti tabii bu bir kaç gün sürdü. çünkü yeni evi kurmakta, alışmakta kolay şeyler değildi..
en son üniversite günü geldi. ikisi de bunun verdiği heyecanla birlikte saatlerce oturdular ve asla uyumadılar, en son gün doğumunda uyuyakaldılar... bütün gece boyunca geleceğe dair planlar, yaptılar ve ne olacakları hakkında konuştular. ilişkileri, kendileri, aileleri, bağları her şeyi şuan bir eve çıkmışlardı ve bu yollarında atıkları ilk en büyük basamaktı.
üniversite heyecanı da bu işe girince ikisini de tatlı bir panik sarmıştı.
sabah kahvaltı yapıp erkenden kampüse gittiler diğerleriyle beraber bahçede biraz takıldıktan sonra harry binasını bulmaya gitti ve louis de zayn'le kendi binalarını bulmaya başladılar.
çıkışta hep beraber kahve içtiler ve tatlı yediler sonra eve geçti hepsi.
harry ve louis ilk gün yorgunluktan hemen yatağa atladılar ve bir kaç dakika dinlendiler, louis uykuya dalınca harry kalkıp akşam yemeği hazırladı.
bu bir süre bu şekilde devam etti belli bir düzenleri oluştu üniversiteye alışmaya başladılar aynı şekilde beraber geçirdikleri vakitlerde çoktu, finallerin zamanı gelince birbirlerine hiç vakit ayıramasalar da sonrasında çok güzel bir kamp yaptılar, bir sürü film izlediler ve sadece öpüştüler.
evet şuan harry olmak istediği konumdaydı. ama eksik bir şey varmış gibi geliyordu, tabii ki bunu louis'ye anlatamamıştı hala. ama louis son günlerde bir şeylerin ters gittiğini fark etmişti.
niall harry'nin dalmış gözlerinin önüne ellerini koyup bir kaç el hareketi yaparak harry'i daldığı yerden uyandırmaya çalıştı.
harry en son ''ha?'' diye gözlerini niall'a çevirdi.
niall ise dudak büzdü ''sabahtan beri tek kelime etmedin burada ve hep dalıyorsun, uykun varsa yatabilirsin dostum.''
louis ise o sırada kahvesini içip sadece onları izlemeye devam ediyordu.
harry bir şey olmadığını söyleyip onların sohbetine dinlemişti zayn ve liam'la olan kavgalarını konuşuyorlardı.
niall atıldı ''eminim ki kendileri de sana geri dönecekler louis endişelenme hepimiz yıllardır en yakın arkadaşız.''
louis güven veren ve biraz üzgün bir gülümseme vermiş ve kafasını harry'e çevirmişti
bunun üstüne harry ürkekçe gözlerini yere çekip uyuyacağını söyledi ve yukarı çıktı sonra louis'de niall'a ''harry'e bakıp geleceğim.'' deyip harry'nin yanına gitti.
harry onu gördüğünde gözyaşlarını elinin tersiyle sildi, bunu gören louis koşarsak yanına oturdu ''hey hey sorun ne bebeğim?''
harry kollarını sıkıca louis'ye dolayıp ağlamaya başladı, louis dikkatlice çekti onun vücudunu üstünden ve soğuktan üşümüş vücudunu yorganın altına koydu ''sorun ne ise benimle hemen paylaş ağlamanı istemiyorum.. buna katlanamıyorum..''
harry kırmızı burnunu çekti ve uzamış saçlarını elleriyle itti ''bilmiyorum...''
sesi çatallı çıkıyordu ''her şey çok fazla.. üniversite, yani ilişkimiz ve her şey.''
louis hemen kollarını harry'e doladı ''tamam bebeğim anlıyorum çok yoğunuz aynı zaman da yarı zamanlı çalışıyoruz ve sen bundan ilk anda bıktın olabilir. ama derin bir nefes al, aynı eskiden olduğu gibi... derin nefes al ve düşünme yorgunsun uyu bende az sonra niall'ı gönderip gelirim yanına söz veriyorum her şey daha kolay olacak...''
harry yavaşça kafasını salladı, louis onun kafasına bir öpücük bırakıp aşağı indi niall da tam o sırada kalktı ''o iyi mi?'' louis kafasını sallayıp iç çekti ''şuan onunla ilgilenmem gerek niall yarın zayn ve liam'a ulaş onlarla dışarı çıkalım ve konuşalım ama bu gece benden de harry'den de bu kadar hem liam telefonu açmıyor.. hala''
niall da kafasını sallamıştı ''her neyse olan oldu boş ver, harry'le ilgilen sen sorun etme ben de gideyim bir şey olursa bir telefon uzağındayım dostum...''
louis teşekkür edip niall'a kocaman sarılmıştı ve sonra sevgilisinin yanına çıkıp onunla beraber sarılarak uyumuştu..
🦔💨
sınav haftası çok yoğunum ve bu yüzden watty'e çok giremiyorum az zamanım kalıyor yazmak için ama şu sıralar çok ilhamlıyım...
bu yüzden bölüm gelme aralığı çok değişecek söyleyeyim dedim<3
umarım bölümü sevmişsinizdir.
lots of love x.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hedgehog maniac | larry stylinson [half texting]
Fanfictionharry, louis'den uzun zamandır hoşlanıyordu fakat ona olan duygularını saklamak zorundaydı, çünkü louis onu tanımıyordu fakat harry onu en ince ayrıntısına kadar biliyordu ve bu biraz ürkütücüydü. harry artık bu duyguları saklamak istemiyordu, ama g...