-13-

3.3K 283 43
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




.

.

.

.

.

'Koş bakalım, kocaman sarıl. Aferin bebeğime.' Kızımın yanağını kocaman öpüp parkın çıkışına yöneldim. Uyku saati geçmek üzereydi ve uykusuz olunca çokta huysuz oluyordu.

'Anne hani uçağa binecektik?' mırıl mırıl konuşmasıyla gülümsesemde, sorduğu sorudan çok memnun olmamıştım.

'Annecim anlattım ya sana, hani burada işlerim var. Hem sen teyzenle birlikte yeni bebeklerinle oynadın mı? Hı?'

'Hayır, hem bize gelmiyor ki!' tombul yanaklarını şisirerek konuşmasıyla tekrardan öptüm, o kadar tatlıydı ki!

'Tamam işte annecim, sen teyzene yeni bebeklerini göster, onlarla oynayın. Bende işlerimi bitirdiğimde uçağa bineriz, olur mu?' uyku moduna geçip sadece kafa sallayan kızımla gülümseyip, önünde durduğumuz sarı kapımızı açtım. Küçük, kutu gibi bir evimiz vardı. Bana eskiyi hatırlatıyordu. Derince nefes alıp kucağımdaki kızımı yatağına yatırdım. Kendime birazcık zaman ayırsam fena olmazdı.

Elimdeki bitki çayını yavaşça içerken yaşadıklarımı düşünüyordum. Zaman beklediğimden hızlı geçmişti ama hiçbir pişmanlığım yoktu. Geriye baktığımda herkes için gereğinden fazla çabaladığımı farketmek içimi rahatlatıyordu. Sahi, nasıl da çabuk vazgeçmişlerdi benden?

*

Beş yıl önce

Elimdeki orta boy valizi çekerken bir şeyler içebileceğim bir yer arıyordum. Uçağımın kalkmasına daha iki saat vardı ama pinpirikli bir insan olarak tabi ki erkenden gelmiştim, hem iyi de olmuştu, en azından geç kalma korkum yoktu. Oturduğum kafede önüme bırakılan kahveyle garsona hafifçe gülümseyip bakışlarımı etrafta gezdirdim. Havaalanı içinde bir kafedeydim ve herkesin yanında sevdikleri vardı, benim aksime. Sevgili ailem ile yaptığım konuşmadan sonra Rahdan evime gelmiş gitmemem için bir şeyler söylemişti. Söylediklerine inanmayı çok isterdim eğer  söylediklerimi reddedebilseydi. "Ailen zaten beni istemiyor" cümlesine cevap dahi verememişti. Derince nefes alıp dolmak için fırsat kollayan gözlerimi kırpıştırdım. Kimseyi suçlayamazdım gerçi, yirmi iki yıl sonra ortaya çıkmış bir gerçeği kabullenmek kolay değildi. İyice düşüncelere daldığımı farkedip kahvemi hızla içtim. Kontrollerden geçsem iyi olacaktı. Kontrolden geçerken dahi biri geliyor mu diye arkaya bakmamda benim saflığımdı.

*

Aklıma geldiğinde eskisi kadar üzmüyordu artık, alışmıştım. İlk yıllarda çok zorlanmış, kendimi toparlamak için yaptığım her şeyi silip atmak istemiştim. Zaten o dönemde tanışmıştım Yeşim'le.

Aklıma gelince gülümsedim, öğlen
saatlerinde bir parkta hıçkırarak ağlarken gelip yanıma oturmuştu birden. Hiçbir şey sormamıştı. Ne kadar ağladığımı bilmiyorum fakat kendiliğimden anlatmaya başlamıştım. Üvey ailemi, biyolojik ailemi.. hiç bir yerde istenmeyişimi. Tabi yabancı olduğunu düşündüğüm için anlatmıştım ve birden her iki ailemede küfür etmesiyle şoka girmiştim. Şoktan bir şey diyemediğim süre boyunca küfür etmişti. Sonra yalnız kaldığını öğrenmiştim, terk edildiğini. Benim gibi. O günden beri de arkadaştık zaten.

Anıların aklıma gelmesiyle gülümsedim. Yeşim'le tanıştıktan bir kaç ay sonra Lena'yı evlat edinme kararı almıştım ve her zamanki gibi kararlarımı desteklemişti. Bugünlerde de teyzelik en sevdiği sıfattı. Gerçi kızım sevilmeyecek gibi de değildi. Ailesini birkaç aylıkken bir kazada kaybetmiş, dünyalar tatlısı bir bebekti. Bebeğin küçük olması, üstüne yabancı olmam evlat edinmemi çok zorlaştırmıştı fakat Yeşim'in hatrı sayılır arkadaşları sayesinde bir sorun çıkmamıştı. 

Çayım bittiğinde mutlulukla bir nefes aldım, artık tek değildim. Ailem vardı. Bir kızım, kız kardeşim ve dostum diyebileceğim onlarca insan. Yıllar önce ağlayarak verdiğim karar bugün yüzümde kocaman bir gülümseme olmasını sağlıyordu. Birkaç gün önceki doğum günümde dilediğim dilek geldi aklıma 'kalabalık sofralarımız hiç eksik olmasın, ailemle hep mutlu olalım' demiştim. Yıllar önce dilediğim dilek kabul olmuştu ve bugün ben, o kalabalık sofraların bir parçasıydım.

Bundan sonra tek yapmam gereken o kalabalık sofranın dağılmaması için dua etmekti.

.

.

.

.

.

.

Bitti. Çok erken biliyorum, Ruhan'ın yaşadığı zorlukları, mutlulukları anlatacaktım daha. O kadar yazacağım şey vardı ki.. Ama Ruhan'a başlarken olan düzenim hiç beklenmediğim şekilde birden bozuldu ve ben toparlayamadım maalesef. Bölümlerin arasına o kadar uzun zaman girdi ki! Aklımda olan hiçbir şeyi yazıya dökmek gelmedi içimden. Sizi daha fazla bekletmek ve ertelemek istemedim. Yeni bölüm ve devam eden bir hikaye bekleyen herkesten özür dilerim 🤍

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 22, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ruhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin