Tarumar edilmiş bir ömre
kalkan kadehler
kırılır her bir gözyaşında
şimdi yalnızlığın ortasında
ay ışığıyla aydınlanan bir yolun sonundayızSabahın ilk ışıkları yeryüzünü aydınlattığında hüznün koyu rengiyle puslanmış gözlerini aralayan Keira bir süre bakışlarını tavana dikip tüm olanların aslında bir rüyadan ibaret olduğu düşüncesine sıkı sıkıya sarılmak istese de tam da yatağının yanı başında özel terzilerce dikilmiş düğün elbisesinin iç karartan varlığını hissederek derin bir iç çekti.
Ne yaparsa yapsın bu günün gelmesini engelleyememiş olmanın verdiği bir bıkkınlık çökmüştü üstüne. Lachlan ile son konuşmasını hatırlarken onun öfkeyle savurduğu tehditlerini önemsizmişçesine duymazdan gelememişti. Evliliği mecburen kabullenirken hayatının bir yol ayrımına girdiğinin de bilincindeydi. Kaderinin sonu, çıkmaz bir sokaktı ve Keira ne yaparsa yapsın oradan çıkamıyor yeni bir yol bulamıyordu. Fakat şimdiye kadar hiç kimseye boyun eğmemiş biri olarak Lachlan'ın kendisini evlilik yoluyla uslandıracağı fikrine kapılmasını olağanüstü trajıkomik buluyordu.
Keira belki bu evlilik düşüncesini ortadan kaldırmanın yanından bile geçememiş, hatta bu gün gerçekleşecek olan düğünü geciktirememişti bile fakat bu evliliği Lachlan'ın burnundan getirmek konusunda kararlıydı. Lachlan kendisiyle evlenmek istediği güne lanetler ederken Keira ona alay edercesine gülecekti. Bir savaşa giriyordu ve tüm silahlarını kuşanacak ve Lachlan ile olan evliliğinin uzamaması için elinden geleni yapacaktı. Bundan sonrasını Lachlan düşünsündü. Ayağa kalkarak gözüne matem elbisesi gibi gelen kıyafetine duygusuz bir ifadeyle baktı. Kapısının aralanmasıyla bakışlarını kapı aralığından başını uzatan annesine çevirdi.
''Kaçmadım.. Henüz'' Oysa yapamayacağından değildi. Lachlan kendisini öyle zor bir duruma sokmuştu ki çaresizlik bileklerine ilmekmişcesine geçirilmiş gibi hissediyordu.
Leydi Lilias kızına gülümseyerek içeriye girdiğinde onun alayla kurduğu cümleye gözlerini devirdi. Bir hafta öncesine kadar Lachlan McKenzie ile evlenmeyeceğini ısrarla dile getiren kızı sonrasında ne olmuşsa evliliğin bir an önce gerçekleşmesi için hazırlıkların başlanmasını talep etmişti. O zamandan beri de gözlerine yerleştirmiş olduğu bir hüzünle izlemişti hazırlıkları oysa Leydi Lilias onun daha hevesli olmasını canı gönülden dilerdi. Kızı , göz bebeği büyümüştü ve artık evleniyordu. Kocasının bu haberi kendisine verişinin ardından tarifi imkansız bir mutluluk yaşamıştı. Bir anne hayatında kaç kere mutlu olabilirdi? Keira'nın gelen tüm taliplerini reddetmesi bir süre sonra herkese geri adım attırmıştı ve bundan sonra evlenemeyeceğini düşünüyordu oysa o gün çoktan gelmişti. Fakat kızı mutsuzluğunu yüzüne resmetmiş gibiydi. Onu evlendirmiyor da cenazesini hazırlıyor gibi hissediyordu.
''Bu da bir gelişme sayılır'' dediğinde kızının bakışlarında anlık bir serzeniş gördü.Keira annesinin garip bir şaka anlayışı olduğunu bilerek ona gözlerini kısarak baktığında '' Neden gidip Samuel ile uğraşmıyorsun?'' diye sordu. Tüm bu olanların suçlusunun ağabeyi olduğunu bilmek canını daha çok sıkıyordu. Aptal ağabeyi gerdanlığı Lachlan'a kaptırmasaydı eğer Keira gidip onu çalmayı düşünmeyecek ve Lachlan ile hiçbir zaman karşılaşmayacaklardı. Ne yazık ki her daim hayat kendi planlarının peşindeydi.
''Çünkü bugün evleniyorsun.'' Leydi Lilias kızının güne bu kadar huysuz başlaması karşısında derin bir nefes aldığında
''Hatırlatmasan olmaz mı?'' dedi Keira. Evleniyor gibi değil de idam hükmü giymiş gibi hissediyordu. Lachlan'ın eşi değil de esiri olacakmış gibi. Gibisinin bile fazla olduğundan emindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP HIRSIZI (Tamamlandı)
Historical FictionHırslı ,gözü pek bir kadın ... Keira McLeod . Tüm hayatını değiştiren kararı aldığında artık her şeyin eskisi gibi olmayacağını bilmiyordu. Nefreti aşkının gölgesinde pervane olurken inkar etmek ,olacak olanı değiştirmeyecekti. İskoç atalarının k...