Keira sabahın ilk ışıklarıyla uyandığında bir anlığına kendisini McLeod 'da gibi hissetse de odadaki yabancılığı fark etmesi uzun sürmedi. Artık McLeod'da olmadığı ve Lachlan McKenzie ile evli olduğu gerçeği yüzüne bir tokat gibi çarparken yerinden doğrularak sabahlığını üzerine geçirdi ve odanın balkonuna doğru yöneldi. Highland'ın yüksek dağlık zirvesine bakan manzarasını gördüğünde hayranlık duymadan edemezken , resmedilmeye değer olduğunu düşündü. Öylesine huzur vericiydi ki bu anı tabloda sonsuzlaştırma isteğiyle parmakları karıncalanmıştı. Sahi ne zamandır resim yapmıyor, ne zamandır parmakları boya fırçasını itinayla taşımıyordu? Keira resim yaparken her yerinin boya içinde kalışını, annesinin sitem edişini bile özlüyordu.
Birbirine vuran kılıç kalkan sesleriyle dikkatini avlu yakınındaki talim alanına yönlendirdiğinde Lachlan'ın üzerindeki gömleğinin düğmeleri açık ,tüm vücudunu sergiler biçimde, askerlere talim yaptırdığını gördü. Ensesine değen saçları alnına dökülüyordu ve her kılıç sallayışında omuzları geriliyor, kol kasları iyiden iyiye belirginleşiyordu. Güneş yanığı teni altın gibi parıldarken bir hamleyle karşısındaki askerin kılıcını yere düşürdü. Sıradaki asker yerini alırken onun aniden başını kendisine çevirmesiyle nefesini tuttuğunu fark etmemişti. Dakikalardır onu izlediğini bilmesini istemeyerek arkasını dönüp odasına girdiği sırada Lachlan'ın yüzünde oluşan keyifli gülümsemeyi fark etmemişti. Fark etseydi hiç şüphesiz o kılıcı Lachlan'a yöneltmekte bir an tereddüt etmezdi.Lachlan ise güneş doğmadan uyanmış ve kötü geçen gecesine rağmen dinç uyanabildiği için memnun olmaya çalışmıştı. Yemekten sonra kilitlediği kapısını zorlasa da inat üzerine kitaplar yazan karısı açmamakta direnmişti ve Lachlan kimse görmeden misafirler için hazırlanmış odanın yolunu tutmuştu. Gece boyu kendi yatağında yatan Keira'yı düşünmüş ve bedenini saran huzursuzlukla uyumaya çalışmıştı. Keira ile günlerinin zor geçeceğini biliyordu fakat bu kadar erken olmasını beklemiyordu. Ayrı odalar istemesi bir yana yüzüne nefretle her bakışında ne yapacağını kestiremeyen Lachlan onun bir süre bu duruma alışmasını beklemenin daha yararlı olacağını düşünüyordu. Çalışanlardan sıcak su isteyip üzerindeki gerginliği bir duşla gidermeye çalıştıktan sonra yeni gelen acemi askerlere talim vermek için aşağı indi. Ailbert bu gün McCoy klanına gidip durum raporu alacaktı ve normalde onun olan bu görevi yapmak da kendisine düşmüştü. Yeni askerlere eğitim vermek için sabırlı olmak gerekiyordu ki sabır Lachlan'ın meziyetleri arasında yer almıyordu. Buna rağmen Keira'ya fazlasıyla sabırlı olmak konusunda kendisine sürekli telkinler veriyordu. Bir kaç saat çalışmanın ardından kendisi zerre yorulmamışken askerlerin ayakta duramayacak hallerine neredeyse acımaya başlayacaktı. Karşısında titrek bir şekilde kılıç sallayan askerin kılıcını basit bir hamleyle elinden alırken sıradaki öğrenciye baş hareketiyle onay verdiği sırada izlendiği hissine kapılarak başını kaldırdığında Keira ile göz göze gelmeyi beklemiyordu. Onun dikkatli bir şekilde kendisini izlemesi hoşuna gitmiş ve günü keyiflenmişti. Yüzünü görmek istemediğini söylese de gözlerini alamadığı ortadaydı. Hışımla bakışlarını kaçırıp odasına geri girdiğinde yüzünde oluşan gülümsemeyi engelleyemedi. Keira her ne kadar inkar etmeye çabalasa da verdiği her tepki kendisinden etkilendiğinin yegane kanıtı gibiydi.
Keira balkondan ayrıldığı sırada ara sıra kafasını duvara vurmanın aklını başına getireceğini düşünüyordu. Öylece durmuş ağzı bir karış açık biçimde Lachlan'ı izlerken ne halt ettiğini sanıyordu? Kendi kendine öfkelenirken üzerini değiştirmeye başladı. Lachlan onun düşmanıydı. Onu böylesine hayranlıkla izlerken nasıl mantıklı hareket edebilirdi? Kendisine çekidüzen vermeli ve istikrarlı olmalıydı. Bu düşünceler içinde giyinmeyi bitirip odadan çıktıktan bir süre sonra aşağı inerek Arleen ile karşılaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP HIRSIZI (Tamamlandı)
Ficción históricaHırslı ,gözü pek bir kadın ... Keira McLeod . Tüm hayatını değiştiren kararı aldığında artık her şeyin eskisi gibi olmayacağını bilmiyordu. Nefreti aşkının gölgesinde pervane olurken inkar etmek ,olacak olanı değiştirmeyecekti. İskoç atalarının k...