Lachlan, Lord Belamir'in çalışma odasına girdiğinde kendisini karşılayan büyükçe kitaplığa imrenerek baktı. Baştan sona el yazması kitaplar raflara düzenli bir şekilde yerleştirilmişti. Kitaplığın önünde duran çalışma masası bir kaç evrak dışında boştu. Kahverengi tonlarının ağır bastığı odada şömineden yükselen duman odanın sıkça kullanıldığına işaretken, duvarda asılı tablo dikkatini çekti. Odin'in Thor'a çekicini verdiği anı simgeleyen tablonun, çokça detay içeriğiyle başarılı bir çalışmanın eseri olduğu su götürmez bir gerçekti. Ressamının el becerisini taktir etmesi gerekliydi.
Lord Belamir Lachla'nın dikkatle incelediği tabloyu fark ederek ''Keira 'nın en sevdiği tablo '' dedi. ''Bu hale getirmek için çok zaman harcadı.''
Lachlan tabloyu Keira'nın yaptığını öğrendiğinde kaşları hayretle havalandı. Onun bu denli maharetli olması hoşuna giderken ''Çok güzel '' dedi fısıltı halinde. Canlı renklerin hakim olduğu tablo bakanı içine hapsediyormuş gibi hissettiriyordu. Demek küçük hırsızının inadı ve sivri dili dışında başka meziyetleri de vardı. Onu daha da yakından tanıma isteği ağır basarken bir gün kendi portresini yapabileceği anı hayal ederek yüzünde ufak bir tebessüm oluşmasına izin verdi.
''Oturun , lütfen'' Lord Belamir Lachlan'a oturması için yer gösterirken Lachlan tabloya son kez bakıp kendisine gösterilen yere oturdu. Lord Belamir çalışma masasının yanındaki dolaptan bir şişe rom ve iki kadeh çıkararak yavaşça bardakları doldurup birini Lachlan'a uzattığında Lachlan bunu geri çevirme nezaketsizliğini gösterecek değildi.. Romdan bir yudum aldığında ağzında bıraktığı mayhoş tattan zevk almıştı.
Lord Belamir kendi bardağını doldurduktan sonra olağanüstü bir sakinlikte Lachlan'ın karşısına oturduğunda geriye yaslanarak bir süre onu inceledi. Duruşu ve hareketleriyle babası Caeilean'ı andırdığı ortadaydı. Uzun boyu geniş omuzlarıyla ortamda kendisini hemen belli ediyordu fakat insanların anlattıkları kadar sert mizaçlı değildi. Onun hakkında bir çok şey duymuştu. Babası kadar zalimdi fakat dedesi Ailbert McKenzie kadar da adaletliydi. O ve kardeşi karşısında İngiliz askerlerinin hiç şansı olmamıştı. İki kardeş kralın ordusunda omuz omuza çarpışmışlardı. İsimleri dilden dile efsaneleşmişti. ''Babana benziyorsun.'' dedi sonunda. Caelan McKenzie ile tanışmaları çok eskiye dayanıyordu.. O kendisine göre her daim daha acımasız ve dediğim dedik olmuştu. Belki de bu nedenle de arkadaşlıkları uzun sürmemişti.
''Onu tanır mıydınız?'' Lachlan babasının Lord Belamir'den hiç bahsettiğini duymamıştı.
''Çok eskiden .'' Lord Belamir 'in gözleri geçmişe gitmiş gibi dalgınlaştı ''İyi bir adamdı fakat çabuk öfkelenirdi. Hata yaptığının söylenmesinden hoşlanmazdı. Dostluğumuzun bitmesi de bundandı sanırım'' Lord Belamir Lachlan'a yarım bir gülümsemeyle karşılık verirken kısa bir sessizlikten sonra asıl konuya değinmeyi geciktiremedi. ''Keira ile evlenmek istediğini söyledin''
''Evet'' dedi Lachlan son derece kararlı bir sesle. Bu düşünceye iyiden iyiye alışmaya başlamasına şaşırmıştı. Ne ara evlilik meraklısı bir adama dönüşmüştü?
''Neden ?'' Lord Belamir bunu bilmenin hakkı olduğunu düşünüyordu. İtiraf edecekti ki Lachlan son derece yakışıklı bir adamdı ve gücü herkesi gölgede bırakırdı. Onunla kızlarını evlendirmek isteyen bir çok klan lideri olmalıydı. Evlenmek için Keira'yı seçmesinin nedeni neydi? İtiraf edecek olursa böylesine hırçın ve uzlaşılması zor bir kadınla evlenmeyi istediği için Lachlan'ın tercihine anlam veremiyordu.. Keira kendi kızı da olsa gerçekler ortadaydı.
''Kızınız nasıl olduysa elini kolunu sallayarak kaleme girmeyi başardı. '' Lachlan bu bir gerekçeymiş gibi anlatırken
''Keira'yı küçümsememelisin'' dedi Lord Belamir, gülümsemesini saklayamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP HIRSIZI (Tamamlandı)
Ficción históricaHırslı ,gözü pek bir kadın ... Keira McLeod . Tüm hayatını değiştiren kararı aldığında artık her şeyin eskisi gibi olmayacağını bilmiyordu. Nefreti aşkının gölgesinde pervane olurken inkar etmek ,olacak olanı değiştirmeyecekti. İskoç atalarının k...