Part 3

3.4K 302 591
                                    

[DÜZENLENMİŞ BÖLÜMDÜR BU YÜZDEN YORUMLAR OTOMATİK OLARAK SİLİNMİŞTİR.]

~~~~~~~~~

Dear Hyunlix
Part 3

-Hyunjin
(Hyunjin'in dilinden)

Yeni bir hayata adım atmıştım. Trenden adımımı Paris'e bastığımda ki o his tarif edilemezdi. Yıllar, yıllar önce küçük bir çocukken gelmiştim buralara. Ne olduğundan, kim olduğumdan bir haber veda etmiştim güzel şehrime.

"Şehrim", evet. Burada doğup çocukluğumu burada yaşamamış mıydım? En güzel anlarımı en güzel kişilerle yaşadığım yer, kafamdan asla çıkmayan tekrar tekrar o günlere dönmek için ağladığım, pişmanlık duyduğum yer değil miydi bu şehir?

Çocukluğumu yaşayıp öldüren şehir değil miydi?

Ve şimdi tekrar geldim. Bakıyorum şu gülerek eğlenerek gezinen insanlara. Bir zamanlar belki annem ve babam da böyleydi ama bu şehir onun şuan belirsiz olan mezarını da taşıyordu. Bu şehir güzel olduğu kadar da acımasızdı.

Jisung benim arkamda kalmış, ben derin düşüncelere dalmış bir aptal gibi o binalara, insanlara bakıyordum ki Jisung bana seslendi.

Bavulunu trenden indirdik ve ikimiz de kendi bavullarımızı alıp tren bekleme yerinde bulunan koltuklara doğru ilerledik. Jisung yorulmuş olmalı ki nefes nefese kalmıştı. Ama yine de enerjisinden gram bir şey kaybetmemişti.

Oturduğu yerden anlamlıca bana baktı ve gülümsedi

"Geldik Hyunjin, sağ salim vardık sonunda."

Tüm güzelliğiyle gülüyor ve heyecanla etrafına bakıyordu. Özellikle de insanlarına. Ne kadar da özeniyordu onlara. Gözleriyle bile anlatıyordu bir an önce onların yerinde olmak istediğini.

Ben onu elimi çeneme koymuş izlerken bana döndü ve dedi ki

"Hey, Hyunjin neden sana bu kıyafetleri giymeni söylediğimi anladın değil mi?"

Üstüme bir bakındım ve etrafta ki insanlara bakınca gerçekten onların tarzıydı. Diğer tür de giyinseydim sanırım gerçekten çok sırıtacaktı.

Üstüme ve insanlara bakarken bir anda bir flaş patladı. Flaşın patladığı yere baktığımda Jisung yere çömelmiş ve kamerasını bana yöneltmişti.

"Hey, hey Jisung! Ne yapıyorsun."

Elimi kameranın önüne doğru getirerek kendimi gizlemeye çalışırken Jisung devam ediyordu.

"Hadi ama Hyunjin, bu bizim şehirde ilk günümüz izin vermelisin. Hem o kadar yakışıklı oldun ki. Emin ol sen de beğeneceksin."

Onu kırmayıp poz vermek için yüz ifademi değiştirdim ve kameraya baktım. Gülümseyerek çekiyordu. Çok garip. Ya da bana bu da garip gelir. Bu fotoğraf sevdası neyine yarar ki.

Jisung gülerek yanıma geldi fotoğrafları gösterdi. Tek tek gösterirken gerçekten dikkatlice baktığımda çok gariptim. Ama gerçekten güzeldi. Şehir bana, ben şehire ait biriycesine.

 Şehir bana, ben şehire ait biriycesine

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dear Hyunlix (Düzenleniyor...)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin