Elmas

18. Bölüm

"Ortada başka bir düşman var"

Söylediğim cümleden sonra kızlar ve Vance başlarını hızla bana doğru çevirdiler. David ve Gregory önlerine bakıyorlardı. Ben ve Robert'sa cevap istercesine James'e bakıyorduk. James başıyla sözlerimi onaylayınca cevabı tahmin etmeme rağmen yüreğimi bir korku ele geçirdi.

"Nasıl yani? Ne demek başka bir düşman daha var?" diye sordu Melanie korkuyla. James sonunda konuşarak

"Yalnızca Amerika ile savaşmıyoruz. Hatta Amerika bu oyunda yalnızca bir piyon. Güçlü bir piyon ama piyon." James'in sözlerinden sonra kısa süreli bir sessizlik oldu. Herkes James'in söylediklerini sindirmeye çalışıyordu. Sonunda

"Peki gerçek düşmanımız kim o zaman?" dedim. James iç çekerek

"İşte onu bilmiyoruz. Ama yapamamaları gereken şeyleri yapabilen kişiler" dedi.

"Bu da ne demek şimdi. Bilmece gibi konuşma" dedi Vance. James, Vance'a ufak bir bakış atıp

"Biz normal insanların yapamaması gereken şeyler yapıyoruz. Doğal olmayan şeyler. Onlarda bizim gibiler. Demek istediğim buydu" dedi. Melanie ayağa fırladı ve

"Ne demek bizim gibiler? Onlar da mı bükücü?"dedi korku dolu bir sesle.

"Doğruyu söylemek gerekirse bilmiyoruz. Ama tahminimizce, hayır. Anlatılan efsanelere göre bükücü olan yalnızca iki grup var. Sizler ve bizler. Yani bu durumda bükücü olmamaları gerekiyor. Ama yinede onların bükücü olup olmadığını ya da eğer bükücü değillerse ne gibi doğaüstü güçlere sahip olduklarını bilmiyoruz." diye yanıtladı James.

"Bu yüzden ameliyat olmamızı istiyorsunuz" dedi Raquel. James başını sallayarak onu onayladı.

"Onların kim olduğunu ya da güçlerinin neler olduğunu bilmediğimizi söyledin, peki düşmanımız olduklarını nasıl biliyoruz o zaman?" diye sordu Camilla. İşte bu güzel bir soruydu. Bende cevabı beklerken James'e baktım.

"Amerika'yı destekliyorlar. Ve daha öncede bindiğimiz bir uçak düşmekten son anda kurtuldu. Daha doğrusu uçağı düşmekten son anda kurtarabildik. Havada ben ve Brian uçağın düşmesini engellemek için büyük mücadeleler verdik. Ve bu kesinlikle doğal değildi. Ayrıca Scoot'ta radyoaktif herhangi bir şey olmadığını söyledi. Yani insanların teknoloji ile yaptıkları bir şey değildi." dedi James. 

Gözlerimi kapattım, başım ağrımaya başlamıştı. Ah Tanrım, neden bütün bu ilginç olaylar bizim başımıza geliyordu. 

Erkek grubunun ortaya çıkmasıyla önce Amerika ile olan savaşta güçlü müttefikler bulduk diye sevinmiştik. Daha sonra ise erkek grubu ile savaşmıştık. Şimdi ise başımıza Amerika'dan daha büyük bir sorun çıkmıştı. Ve biz düşmanın kim olduğunu bile bilmiyorduk. 

İşler uzun zamandır gitmediği kadar ters gidiyordu. Ve birde uyandığımdan beri beni huzursuz eden bir his vardı. Sanki bir şeyi, önemli bir şeyi unutmuş gibi hissediyordum. Kendimi zorlayarak düşünürken birden neyi unuttuğumu hatırladım ve istemsiz olarak

"Buldum!" dedim. Herkes merakla kafasını bana çevirdi. Yanımda oturan Raquel kaşlarını çatarak

"Neyi buldun?" dedi.

"Uyanmadan hemen önce bir şey duydum. Ama kesinlikle rüya değildi. Bir işaret gibiydi." dedim. Herkes bana merakla bakarken her kelimesini hatırladığım o cümleleri söyledim

"Gözlerini açtığında döndü tekrar başlayacak. Yüzyılın savaşı tekrar canlanacak. Bu kez kazanan, sonsuzluğu bulacak." Ben sözlerimi bitirdiğimde James hızla Scott'a doğru döndü. Ama sessiz kalınca ikisinin zihinden konuştuğunu anladım. Sinirle gözlerimi kısarak