Multimedyada: Kızların gözleri. Sol üst Raquel, sağ üst Camilla, sol alt Hannah, sağ alt Melanie
"Hey yeni kız. Uyan bakalım." birinin beni dürtmesiyle gözlerimi zorlanarak açtım.
"O hepimizden güçlü Raquel, daha saygılı olmak senin yararına olur." dedi Melanie.
"Hıh. Daha onun ne kadar güçlü olduğunu görmedik. Topraktan bir kaç ot çıkardı diye ona saygı gösterecek değilim" dedi Raquel.
"NE? Topraktan bir kaç ot çıkarmak mı? Toprak elementini bu kadar küçümseyemezsin!" dedi Melanie sinirle. Yani ne kadar sinirli olabilirse. Şu ana kadar o kızı çok sinirli görmemiştim, genelde sakin tavrını koruyan bir insandır. Yani bükücüdür.
"Ne yani çimenler beni öldürecek diye korkmalı mıyım?" dedi Raquel meydan okuyarak. Raquel'in sözleri biter bitmez Melanie'nin yeşil gözlerinden yeşil bir parıltı geçti ve yerden aniden fışkıran sarmaşıklar büyük bir hızla Raquel'e sarılmaya başladı. Sarmaşıklar Raquel'in boynuna kadar geldiğinde bir duman yükselmeye başladı. Sonradan fark ettiğim üzere Raquel otları yakıyordu. Kendi bedeninde görünürde bir şey olmasada otlar kavrularak yere düşmeye başladılar. Kıyafetleri'de yanmıştı. Raquel derin bir iç çekerek
"Bana bir okul üniforması borçlusun." dedi ve dolaba gidip onlarca çift okul kıyafetinden birini alarak giymeye başladı. Anlaşılan bu olay ilk kez yaşanmıyordu. Bu arada Raquel ve Melanie'nin 'ufak' tartışması bitince bütün ilgi bana kaymıştı. Hannah yüzünde sevecen bir gülümsemeyle yanıma gelip elini uzattı ve
"Dün resmen tanışmamıştık ben Hannah." dedi. Ayağa kalkarak onun elini sıktım ve
"Bende Alexis" dedim. Daha sonra diğer kız yanıma gelerek elini uzattı
"Bende Camilla" dedi. Kendini tanıttığı iyi olmuştu çünkü adını unutmuşum. Birbirimize gülümsedikten sonra
"Sen zaten hazır olduğuna göre artık okula gidebiliriz. Bu gün kesinlikle yanımızdan ayrılmaman gerekiyor." dedi Camilla. Dün okul kıyafetlerimle uyuduğum için hazırdım.
"Aman ne güzel. Birde bebek bakıcılığı yapacağız." dedi Raquel sinirle.
"Hey, kimse senden bana bakmanı istemedi" dedim. Bu kızın uyarnır uyanmaz benimle alıp veremediği neydi?
"Aman küçük kızımızın ağzının içinde dilide varmış. Kimse sana bakmamızı istemedi öyle mi? David dünden beri bizi her yarım saatte bir sana göz kulak olmamız için uyarıyor."
"Bunu David söyledi, ben değil. Yani suçu benim üstüme atmaya kalkışma." dedim. Ve aynı anda kolumda keskin bir acı hissettim. Koluma baktığımda kıpkırmızı olduğunu gördüm, sanki yanıyor gibiydi. Acıyla çığlık atarak dizlerimin üzerine çöktüm. Raquel'se önüme dikilip
"Sakın. Bana. Kafa. Tutma. Sürüngen." dedi. Ve sonra odadan sinirle çıkıp gitti. Raquel odadan çıkar çıkmaz acıda kaybolmuştu. Sadece acıdan sonraki hafif sızı kalmıştı. Derin bir nefes alıp koluma baktım. Kendimi yanık görüntüsüne hazırlamıştım ama en ufak bir pembelik dışında hiç bir şey yoktu. Camilla yanıma gelmip
"İyi misin?" diye sordu endişeyle. Daha sonra elini havada sallayarak elinde ufak bir miktar su biriktirdi ve suyu koluma tuttu. Sızıda yavaş yavaş kaybolurken Camilla'ya hayretle bakıyordum
"Sen biraz önce yoktan su mu var ettin?" dedim hayretimi dile getirerek. Camilla gülerek
"Tabii ki hayır. Havada olan su buharını bir araya getirerek sıvılaştırdım sadece. Hiç kimse yoktan bir şey var edemez." dedi gülümseyerek. Hannah'da onu başıyla onaylıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elmas
Fantasy//KİTAP YENİLENME AŞAMASINDADIR. BÖLÜMLERİN YENİLENME DURUMLARINA GÖRE KURGUDA BAZI GEÇİCİ MANTIKSIZLIKLAR OLABİLİR// Yıl 2064 ve dünya 3. Dünya Savaşı'na doğru sürükleniyor. Bütün ülkeler silahlanırken Alexis Black ülkesini ve bir çok ülkeyi kurtar...