-Gregory'nin ağzından-
Alexis'le ayrıldıktan sonra mağaranın girişine doğru koşmaya başladım. Aklımda düşüncelerle mağaraya doğru koşarken bir köke takıldım ve az daha düşüyordum. Biraz önce Alexis'le yürürken ağaçların arasında Raquel'i gördüğüme emindim ancak Alexis'e zarar vereceğini de düşünmüyordum. Bugün bana kızmasının nedeni muhtemelen utanmış olmasıydı. Kafamı sallayarak düşüncelerden kurtulmaya çalıştım zaten mağaranın girişine de gelmiştim. Tam içeri gireceğim sırada kızlarla karşılaştık.
"Hey hey. Sakin ol şampiyon. Az daha bizi ezecektin." dedi Camilla gülerek.
"Nereye?" diye sordum Camilla'yı duymazdan gelrerek.
"Biraz önce Alexis'i dışarı çıkarken görmüşler. Ona hepimizin birden güçlerini göstermesinin iyi olacağına karar verdik. Ama Raquel'i görmedik onu görürsen haber verir misin?" dedi Melanie
"O da ormanda açıklığa yakın bir yerde onu gördüğüme eminim" dedim. Camilla endişeli bir şekilde
"Alexis'in açıklığa yakın bir yerde olmadığını söyle." dedi
"Hey ona zarar verecek değildir." dedim Raquel'i savunarak. Raq kötü biri değildi. Sadece biraz sinir sorunları vardı
"Aahhh nasıl bu kadar şaşkın olabiliyorsun anlamıyorum. Raquel cidden Alexis'den hoşlanmıyor. Ve bu gün o kadar basit bir şey yüzünden ona zarar verdi ki. Raquel'i çok severim ama bu onun yanlış davranmadığı anlamına gelmiyor." dedi Hannah.
"Gregory haklı Raquel o kadar da kötü birisi değil." dedi Melanie. Ama onunda yüzünde endişeli bir ifade vardı. Suratımı asarak mağaraya doğru yürüdüm
"Hey nereye?" diye seslendi Melanie arkamdan
"David'in yanına gidiyorum. Beni görmek istemiş." dedim
"David burada değil. Galiba erkek grubuyla ilgili ipuçları bulmuş o yüzden Baston'a gitti." dedi Camilla. Ahhh cidden! Sözde onun yardımcısı bendim ancak nereye gittiğini bana söyleme zahmetinde bile bulunmuyordu!
"Hala güçlerinizi Alex'e göstermek için gitmeyi düşünüyormusunuz?" dedim tekrar kızların yanına giderek. Mel olumlu anlamda başını sallayınca hepimiz açıklığa doğru yürümeye başladık. Tam Alexis'le karşılaştığımız ağacın yanından geçerken Mel'e dönüp
"Alexis bu ağacın dalını hareket ettirdi. Senin bunu yapmak ne kadarını almıştı? Bir haftamı?" diyerek eğlendim. Melanie kısa bir süre duraksayarak
"Ciddi olamazsın!" dedi. Sonra da başını iki yana sallayarak
"Bu kadar büyük boyutta bir canlıyla bağlantı kurmak onu yormuş olmalı. Güçleri daha dün gelmişken bu onun için çok büyük bir olay. Güçleri yavaş yavaş artarken bu tarz şeyleri yavaş yavaş öğrenmeli. Dikkatli olmazsa kendini öldürecek." dedi. Melanie söyleyene kadar bunu hiç düşünmemiştim ama haklıydı. Alex'i gördüğümde hazır yapabiliyorken iyi bir fırça çekmeliydim. İleride emir vermeye alıştıktan sonra Raq gibi çirkefleşecekti muhtemelen. Açıklığa doğru yürümeye devam ederken Raquel'in bağıran sesini duyduk
"BENİMLE BÖYLE KONUŞMAYA NASIL CÜRRET EDERSİN! BURADAKİ HERKESİN BENİMLE İLGİLENDİĞİ FALAN YOK!" Raquel'in bağırdığını duyunca donup kalmıştım. Yanımda yürüyen Melanie ise
"Lanet olsun" diye fısıldayarak neredeyse vardığımız açıklığa doğru koşmaya başladı. Kendime gelerek bende koşan kızları takip ettim. Açıklığın sınırına vardığımızda Raquel yine bağırıyordu
"BEN KİMSEDEN HOŞLANMIYORUM. BİRİNDEN HOŞLANACAK KADAR ACİZ DEĞİLİM BEN!" Artık açıklığın sınırın da olduğumuzdan hem Alexis'i hem de Raquel'i net bir biçimde görebiliyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elmas
Fantasy//KİTAP YENİLENME AŞAMASINDADIR. BÖLÜMLERİN YENİLENME DURUMLARINA GÖRE KURGUDA BAZI GEÇİCİ MANTIKSIZLIKLAR OLABİLİR// Yıl 2064 ve dünya 3. Dünya Savaşı'na doğru sürükleniyor. Bütün ülkeler silahlanırken Alexis Black ülkesini ve bir çok ülkeyi kurtar...