Bir kez daha asansör beklerken, bedenim beklentiyle sızlıyordu. Louis elimi tuttu ve başparmağın parmak boğumlarımın üstünde dolaştırdı. Her dokunuşu beni ürpertiyordu. Ah, ellerini üzerimde istiyordum. Bana yeterince işkence etmişti.
Beklerken, "Hızlı alınan hazza ne oldu?" diye mırıldandım.
"Her durumda uygun değil, Harold.
"Ne zamandan beri?"
"Bu akşamdan beri."
"Neden bana böyle eziyet ediyorsun?"
"Kısasa kısas, Bay Styles."
"Ben sana nasıl işkence ediyorum?"
"Bence biliyorsun."
Gözlerinin içine baktım. Ifadesini çözmek zordu. Cevabımı istiyordu. Mesele buydu! "Ben de geciktirilmiş hazdan yanayım," dedim ona inat.
Beklemediğim anda elimi çekince kendimi kollarında buldum. Ensemdeki saçlarımı kavrayıp kafamı arkaya yatırdı. "Evet demen için ne yapabilirim?"
Elimi yüzüne koydum. Yüzünü dokunuşuma itti. "Sadece biraz zaman, Louis."
Asansör kapısı açılınca beni içine itti ve kalçasıyla duvarda sabit durmamı sağladı. Dudaklarımızı buluşturdu. "Sahibim sensin," diye soludu alnını alnıma yaslayıp. "Kaderim ellerinde, Harry."
Dudaklarımız yeniden buluşurken asansörün kapısı daireye açıldı. Louis beni asansörden çıkarıp hemen yandaki duvara yasladı.
"Sana evin olası her yüzeyinde sahip olmak istiyorum ve ilk yüzey burası." deyip boynuma öpücüklerini sıralamaya başladı.
"Odaya gidelim," diye fısıldadım ama Louis beni duymuş gibi durmuyordu. "Louis. Odaya gidelim."
Başını boynumdan ayırdı ve yeniden elimi tuttu. Koşar adımlarla yatak odasına gittik. Bu sabırsız haline gülümsemeden edemezken yatak odasına ulaşmıştık. Louis odaya girdikten sonra bana döndü ve kapıyı kapattı. Hemen ardından dudakları dudaklarımı koparırcasına öperken kapının sert yüzeyini sırtımda hissettim. Ellerim Louis'nin saçları arasında kaybolmuştu. Hissettiğim şehvet yüzünden kıyafetlerini parçalamak istiyordum.
"Tanrım. Seni fena halde becermek istiyorum, Harold." Kıkırdadım.
Kıyafetlerim benden teker teker alındığında Louis de aynı durumdaydı. Elimi organına götürdüm.
"Bana neler yaptığını görüyor musun, bebeğim?" Inledi. Elimi organından uzaklaştırdı. "Bacaklarını bana dola, bebek." dedi prezervatiflerimizi taktıktan sonra. Dediğini yaptım.
Onu aniden içimde hissedince acıyla inledim. Ama ritmimizi bulurken acı yerini çoktan zevke bırakmıştı. Tırnaklarımı umutsuzca sırtına batırıyordum. "Bırak kendini, Harry. Sesini duyayım, bebeğim."Dudaklarıma işkence etmeyi bıraktım ve adını inlemeye başladım.
"Işte böyle."
Şu an çok yükseklerde uçuyordum. Ama bunun ne demek olduğunu biliyordum. Az sonra yere çakılacaktım. "G-geleceğim."
Louis dudaklarımızı birleştirince ağzına doğru inledim ve boşaldım. Louis'nin de sıcaklığını bıraktığını hissettim. Nefes nefese yere oturdu. Bense hala kucağındaydım. Başım omzunda dinleniyordu.
Çenemden tutup başımı kaldırdı. "Henüz seninle işim bitmedi."
Sırıttım.
~~~~~~
VOCÊ ESTÁ LENDO
Your Love Is King
Fanfic"Benim için ne kadar büyük bir anlam ifade ettiğini biliyor musun,Harold?" Sesi acı verecek derecede yumuşaktı ve gözlerimin içine bakıyordu. Cevap vermedim. Derin bir nefes alıp,"Bence biliyorsun," dedi ve içten bir şekilde gülümsedi. "Gitmene izin...