20. bölüm

4.8K 167 8
                                    


İyi Okumalar arkadaşlar; Umarım beğenirsiniz:)


Odaya gelir gelmez komodinin üzerinde duran gece lambasını elime aldım ve yere attım.

-"Şerefsiz sürtük! Ağzına şıçtığım orospusu! Lan bunlar ne sanıyorlar kendilerini de bana laf söylüyorlar? Hepsinin ağzına sıçmazsam adam değilim! Yeter lan sabret sabret nereye kadar?" diye bağırmaya devam ettim. Meryem yanımda bana şaşkınca bakıyordu ama bir şey söylemiyordu. "Sinirimin geçmesi için biraz daha dövseydim keşke! Almayacaktınız ki elimden. Ah ah ne vardı ha bok mu vardı aldınız?"

-"Ya başladın yine küfür etmeye! Tamam anladık sinirlendin ama kadını öldürecektin neredeyse. Görmüyor musun katil olacaktın?" dedi Meryem. Bana hem korkuyormuş gibi hem de beni tek o durduracakmış gibi bakıyordu. Evet korksa iyi olurdu çünkü gerçekten sinirlenince gözüm bir şey görmüyordu.

-"Sen de bir sus be! Kes şimdi hırsımı senden alıcam ha! Duymadın mı kaltağın ne dediğini? Orospu dinime küfreden müslüman olsa bari. Kendi yaptıklarına bakmıyor bi de beni kendi ile karıştırıyor."

-"Bitmedi mi? Soğumadı mı sinirin? Ne bu canım anladık sinirlendin ama yeter be!"

-"Meryem bence sen de git şu sürtüğün yanına yoksa ben göndereceğim!" dedim. Hala sinirliydim ve Meryem de üzerime geliyordu. Bu gidişle onunda kalbini kıracaktım. En iyisi onu yanımdan göndermekti. Sinirli bakınca bir an irkildi

-"Tamam tamam gidiyorum. Neyse seni biraz yalnız bırakayım da, beni de haşat etme!" dedi. Geri geri giderken gülmeye başladı. Yine sert bir şekilde bakınca gülmesi durdu ve hemen dışarıya çıktı.

Ona böyle yapmam, benim de hoşuma gitmiyor ama anlamıyordu işte. O kadar sinirlendim ki ölse umurumda olmazdı. Bana engel olmaya çalışsa da başaramamıştı. Kendini bir halt zannetmesi de cabasıydı. Keşke bıraksalardı elime ah keşke!

Hala deli gibi odanın etrafında dönmeye devam ederken çok geçmeden kapı hızla açıldı.

-"Ulan sürtük nedir benim sen den çektiğim ha!" diye bağırmaya başladı soykan.

-"Kes lan! bana sürtük diyemezsin. Anladın mı? O, orospu başlattı. Bana ne dediğini duymadın mı? Sen biliyorsun o adinin beni nereye götürdüğünü. Şimdi bana gelip bağıramazsın! Az bile yaptım ona. Kaltak ne olacak, herkesi kendi gibi sanıyor koyduğum!" dedim. Sesim yüksek çıkmıştı. Sonuna doğru kendi kendime söyleniyordum.

Hala sinirliydim bir de üstüne ben suçluymuşum gibi bana bağırıyordu. "Hepinizin amına koyayım! Ne biçim insanlarsınız lan siz? Küçücük kızları bile buraya getiriyorsunuz! Lan hiç mi vicdan kırıntısı kalmadı siz de? Nedir lan bu? Yeter lan o kızlardan ne istiyorsunuz? Sizin ananız bacınız yok mu be? Lan hiç mi düşünmüyorsunuz? Yazık ulan yazık!" dedim hala kendi kendime söylenip odada bir sağa bir sola gidip duruyordum. Soykan beni izliyordu. Öylece bir şey demeden bana bakıyordu.

-"Yeter!" diye bir an da bağırdı. Beklemediğim için irkildim ve olduğum yerde kaldım. Yüzüne baktım ve bekledim. "Yeter lan kafamı siktin! Ne oluyor lan! Kimsin lan sen? Ha ne sanıyorsun sen kendini? Başımıza ağamı kesildin? Bu gücü nereden buluyorsun sen lan? Ha sürtük!" dedi. Gözlerimi kısıp bakmaya devam etti. Bana yine sürtük demişti ve ben bunun altında kalmayacaktım.

-"Yine aynısını söylüyorsun! Bana sürtük deme lan!" dedim dişlerimin arasından. Yüzüme dik dik baktıktan sonra burnundan sinirle soluyarak bana doğru gelmeye başladı. Yutkundum ve biraz geriledim. Hala yüzüne bakıyordum. Öfkelenmişti ve konuşmuyordu.

Büyük Patron (y-a)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin