Soykan yanıma gelip kolumdan çekiştirmeye başlayınca kendime geldim ve yürümeye başladım. O adamın dedikleri hala kulaklarımdaydı.... başıma bir ağrı saplanmıştı. Normal bir ağrı değildi!!! Düşüncelerim yüzünden olmuştu.
Soykanla beraber çekişe çekişe arabaya bindik. Bu sefer gözlerimi bağlamadılar!!! Etrafa bakarak gitmeye başladık. Etraf çok ışıltılıydı, baya renkliydi. İçine girmeyen insan, dışarıdan görünce bu manzaraya aldanırdı!!! Ama içinde olunca hiç sevemedim ya da bakasım gelmiyordu!!! Düşüncelere dalmıştımki birden yanımda oturan soykan elindeki bandajı gözüme taktı. Sanırım dışarıya fazla bakmıştım. Bu hareketiyle biraz irkilmiştim...
-"Ne yapıyon lan ?? Ödümü kopardın!!"
-"Valla dua et!! Başka yerlerini koparmadım!!!" Şimdi bu dediğinde bir şey aramalımıyım??? Yoksa dilimi mi kastetti??? Eğer dilimse umrumda değil!!!
Gözlerimi kapayınca yine hangi yoldan gittiğimizi göremedim... Bu gece kaçamazsam ya da sabah erkenden, daha da kaçamam... Bir an önce yapmam gerekiyordu!!!
Eve gelince yine ve yine çekiştirildim!! Hayır yani deseler in diye inicem niye çekiştiriyorsun dimi ama!!!
Gözlerimdeki bandajı sert bir şekilde çıkarıp soykanın eline tutuşturdum... bir şey demeden hızlı ve öfkeli adımlarla odaya gittim. (Odam demiyorum çünkü benim değil!!!) Odanın kapısını sert ve gürültülü bir şekilde kapattıktan sonra sinirle soluyarak volta atmaya başladım. O aptal herifin dedikleri aklıma geldikçe sinirim tavan yapıyordu!! Sinirden bir yerleri dağıtmak istiyordum!!!
-"HAYVAN HERİF" diye bağırdım. Kimse duymadı ama sinirimi boşaltmam lazımdı bir şekilde!!!
Dönüp dururken burada kaldığım günler boyunca planladığım şeyleri düşündüm... adamlar gece 11-12 arasında bir değişiklik yapıyorlardı birde sabah 5-6 arasında!! Eğer gece kaçmaya çalışırsam başım burdan daha büyük derde girerdi... paramda olmadığına göre!!! O zaman sabahı beklemeliyim. Hem annem hep sabahın şerri akşamın hayrından iyidir derdi!!!
Hemen dolaba yönelip sabah kaçarken yanıma alacağım şeyleri ayarladım!! Bir kere mart ayındayız... yani sonunda olsakta soğuk olma olasılığı var!!! Bu nedenle eşofman üstü bir tane almalıydım, sonra ayakkabı; hepsi açık ve topuklu ayakkabılardı geriye sadece topuklu botlar kalıyordu!!! Fazla yüksek değildi topukları o yüzden bu da benle geliyordu. Ve son olarakta mevsimlik trençkot!! O da hazır... hepsini yatağın yanındaki küçük koltuğa yerleştirdim. Hemen üzerimdekilerden kurtulup bir eşofman altı ve sporcu atleti giyindim. Saat 10:36 eğer şimdi uyursam sabaha kadar uykumuda almış olurdum. Mutfağa inip bir şeyler atıştırdım!!! Sonra yanıma aç kalmamak için bir elma ve bir mandalina alıp odaya çıktım... dolaptan küçük bir çanta aldım elma ile mandalinayı yerleştirdim. Saatin alarmınıda ayarlayıp uyudum. Neyseki çok uykum vardı ve hemen daldım!!!
Alarm çaldığında bir küfür savurdum ve gözlerimi açıp alarmı kapattım!!! Aklıma kaçacağım gelince yataktan fırladım ve banyoya koştum elimi yüzümü yıkayıp odaya girdim... eşofman üstünü ve trençkotu giyindim!! Ayakkabıyı ve çantayı elime alıp pencerenin yanına geldim. Pencereyi açıp etrafa bakındım... tahmin ettiğim gibi kimseler yoktu!!! Çünkü değişiklik yaparken buradakiler gidiyo diğerleri bir saat sonra geliyordu!!! Ben ikinci katta kalıyordum yaklaşık 7 metre yüksekliğindeydi!!! Eğer pencereden sarkarsam bu yükseklik daha da azalır ve zarar görme ihtimalimde azalır??? Ayakkabıyı ve çantayı aşşağıya attığım sırada kapı açıldı... yakalanmanın etkisiyle arkama korkarak ve tedirgin bir şekilde döndüm!!!
-"Günaydın" elleri ile gözlerini ovuşturarak bana bakıyordu serpil...
-"Günaydın" dedim bende gülümsemeye çalışarak... anlamadığım bu saatte kalkarmı insan akşam geç geldi oysaki (ne yaptığını düşünmek istemiyorum) acaba anladı mı diye düşünürken üzerimdekilere baktı... sıçtım!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyük Patron (y-a)
Teen FictionAilesini kaybeden bir kızdır Asya. Boşa kaybedilmiş iki senenin ardından yeniden hayata tutunmaya çalışmaktadır. Ama izin vermezler eskiye dönmesini ve karşısına hayatı boyunca nefret edeceği birisi çıkar Yetkin! Peki Asya gerçektende hayatı boyunc...