bölüm 7

6.7K 199 4
                                    

iyi okumalar:)))

Yetkin'den

Her zaman ki gibi dosyaları önüme yığdılar. Her zaman bu kadar dosyayı nerden buluyorlar amk. Ne lan bu 6 dan beri buradayım artık çıldırak üzereyim. Sabah saatlerinde saçlarım dağılmış, gıravatım yarıya kadar inmişse artık akşamı düşünemiyorum. İyice sinirlenmiştim ki o anda telefon çaldı.

-"Ne var!"

-"Abi bir sorun var!!" Sıçayım.

-"Anladık orasını. Beni niye arıyorsun?"

-"Abi bu kız yine delirdi."

-"Hangi kız?"

-"Asya. Heryeri kırıp döküyor. Kapıyı da kilitledi."

-"soykan ben seni oraya niye diktim? Koçum her defasında beni ararsan ben seni ne yapıyım? Şimdi işim var, kendin hallet hadi koçum!!"

-"Abi bizi dinlemiyor ki! Gelsen iyi olur işler karıştı!!" Amk...

-"Yani soykan bir kere. Bir kere bensiz bir şeyi de becer." Telefonu kapatıp çeketimin iç cebine attım. Dosyalar yetmiyormuş gibi bir de bu kaçık kız çıktı başıma. Bir defa uslu dursa kendimi kesicem. Hızla şirketten çıkıp arabaya bindim. Süratli bir şekilde sürmeye başladım. Eve vardığımda kapının önünde korumaları gördüm.

-"Ne yapıyorsunuz burda?" Diye bağırdım. Hepsi şaşkınlık ve korkuyla arkalarını döndüler bana bakıp geri çekildiler. Onlar çekilince eve yöneldim ve merdivenlerden yukarı çıktım.

Tüm ev halkı kızın odasının önünde toplanmışlardı. Birbirlerine bakıp konuşuyorlardı.

-"Soykan" dedim kimseye bakmadan.

-"Abi geldin mi? Kendini kilitledi. İçeride halâ bağırıp duruyor."

-"Sen kapıyı kıramadın mı soykan? Cüssene yazık koçum!!"

-"Abi o kızın elindekiyle neler yapacağını bildiğim için giremedim seni bekledim!" Ha yani bana bir şey yapsın o kaçık.

-"Ne olmuş peki, niye delirmiş yine?"

-"Bilmiyorum. Rıfat bir şeyler anlatıyor ama anlamadım!!"

-"Rıfat anlat ne oldu?"

-"Abi ben. Yani birden bire ben de anlamadım. Deli işte, bağırmaya başladı ben de odanın kapısını kapattım sonra kapıyı kilitledi." Yüzünde farklı bir ifade görünce yalan söylediğini hatta bir şeyler karıştırdığını anladım.
-"Soykan al bu piçi aşağıya götür. Ben birazdan gelicem" dedim ve kapıya yöneldim.
-"Tamam abi!" Deyip rıfatın kolundan tutup götürdü. Rıfat bir şeyler geveledi, gitmemek için zorlandı ama yine de aşağı indiler. Ben kapıya vurup
-"Asyaaa!" Diye bağırdım. Bu kızı ellerimle boğmadan rahat edemeyeceğim bunu anladım. Tekrar kapıya vurup
-"Asya. Aç şu kapıyı asya!!" Kapıyı zorladım ama olmadı.

-"Defolun lan! Defolun buradan! Rahat bırakın beni! Yeter ulan! Siz yapmazsanız ben yapıcam. Yeter." diye bağırıyordu. çok sinirliydi ve kararlıydı. kapıyı kırıp içeri girdim. tam karşısına dikilip eline ve koluna baktım. kolunda fazla derin olmayan çizikler vardı. Ama baya kan akmış ve yerler hep kan iziyle dolmuştu. hala elinden halıya doğru damla damla kan akmaya devam ediyordu.

-"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" diye sinirle soludum. Korkkunç gözüküyordu. Onu hep sinirli görüyordum ama dayak yedikten sonra sakin kalırdı. şindi sanki daha farklı birşey vardı. daha acı...

-"Kes! yeter anladın mı? sizden iğreniyorum. buraya kadar nasıl durduracaksın beni?" kesin ve net konuşuyordu. bu sefer yapacaktı galiba. içimde bir yerlerde acıma duygusunu hissettim. bu kızın hali dokunuyordu sanki. normalde bu tip durumlarda hiç acımam ve kendi haline bırakırım.

Büyük Patron (y-a)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin