Büyük Patron (y-a)

Bölüm 4

      Herkesin birbirine yapışık olduğu bu yerde çelışmak istemiyorum. Tuhaf dans eden kızlar, içki ve terin karıştığı ortama kahkahalarıyla eşlik eden kadınlar... Ne biçim yerdeyim ben!? Allah'ım bana yardım et! Burayı gördükten sonra semih'e döndüm ve telaşla koluna yapışıp.

-"semih! ben buradamı çalışacam?"

-"Evet ne oldu ne sanıyordun" dedi soğuk ve sert sesiyle.

-"Semih lütfen be burada çalışa...." hemen sözümü kesip sesini yükselterek

-"Bana semih demeyi kes! Benim adımı artık öğren anladın mı beni! bücür.."

-"Tamam soykan lütfen!" kaşlarımı çattım ama kızgınlıkla değil yardım etmesi umuduyla.

-"Geç şu tarafa, otur bakalım küçük sürtük. burada otur ve sıranı bekle" dedi kafasıyla masayı göstererek. Sıradan kastı? Birinin beni yanına çağırması mı? endişe ile bu sefer serpil'e döndüm. Kolumdan tutup beni bar kısmına götürdü. Bar kısmına gelip saldalyelere oturduk. Barmen şov yapıp duruyordu. bize döndü ve..

-"Ne istersiniz hanımlar" dedi güler yüzüyle. şovları sayesinde mi bilmiyorum baya kas yapmış bunuda sergilemek için siyah dar bir tişört giyinmişti. esmer birisiydi. tek yanağında gamzesi vardı ve çok belirgindi. Kızları etkilemek için sanırım devamlı gülüyordu. Serpil ve diğer kızlar herzamankinden dediler ben içki içmediğim için soda istedim. Hep bir ağızdan kahkaha atınca ben de serpil'e döndüm

-"Ne oluyor niye gülüyorlar bu sürtükler?"

-"Burada soda bulunacağını hiç sanmıyorum bebeğim!!! genelde alkollü içecekler vardır..."

-"Alkol mü? Ama ben alkol kullanmam ki! ne yapıcam ben ?" kaşlarımı çatık ve yüzümde asıktı.

-"Alışırsın merak etme." dedi kolaymış gibi. Hayır bin kere hayır alışmıyacağım! niye anlamıyorlar acaba....

-"Serpil ben içemem anla lütfen"

-"Tamam bir şey içme. ama masaya çağırınca içmelisin! Anladın mı banu?" evet banu meral orospusu bana bu ismi verdi. Gerçek isimlerimizi artık kullanmayacakmışız. Bana banu ismi yakışmışmış... Hemen alıştılar bana bu isimle seslenmeye. kaltaklar!. Ama benim alışacağım falan yok tabi. Serpil de bence takma isim kaçkere sordumsa söylemedi. 

-"Bi de masa işi vardı değil mi?" kolumu bar masasına dayadım, elimi yumruk şekline getirip çeneme yerleştirdim ve dudaklarımı büzerek konuştum.

-"Ama görevin bu yapacak birşey yok. Bir içki ısmarlatacaksın ve onun daha fazla içmesini sağlayacaksın anladın mı?"

-"Serpil ben yapamam bir şey yap ve engelle lütfen ben çıkamam masaya falan!!!"

-"Ben ne yapabilirim ki? Benim sözüm geçmiyor biliyorsun." Tekrar barmene döndüm ve izlemeye başladım. birisi arkadan dürtünce ona döndüm. 

-"hey"

-"Ben mi?"

-"Evet"

-"Ne var"

-"Şu masada ki adam seni istiyor!"

-" Nasıl ya! diyemedin mi o kız yeni diye?"

-" Ben karışmam kızım. Beni ilgilendirmez yeni falan geç hadi otur masaya!!!" el kol hareketleriyle kızgın bir şekilde konuştu benim sinirlerimi iyice bozdu. 

-"Serpil! ne olucak şimdi? ne yapıcam ben?"

-"Masaya git ve otur. Güler yüzlü bir şekilde davran, kendine bir içki ısmarlat, içmeyebilirsin ama kesin onun içmesini sağla. Gerisini halledersin hadi!"