Gülümseyerek açık otoparktan yüksek binaya doğru ilerledim. Nisan ayının hem sıcaklığını hem serinliğini bir arada yaşamamın mutluluğu üzerine sevgilimi görecek olmam daha mükemmel bir duyguydu. Şuan beni alışveriş merkezinin içinde elinde mısır kovasıyla bekliyor olmalıydı. Hep öyle olurdu. Geç kalmamaya özen gösterirdim. Her zaman benden önce gelir parlak gülümsemesiyle beni karşılardı. Bir kez erken gelerek sürpriz yapmak istemiştim ancak o geldiğinde geç kaldığını düşünerek tüm gün boyunca kendini suçlu hissetmişti. Onun için ne kadar garip olsa da erken gitmedim hiçbir randevumuza. Onun mutluluğu benim mutluluğumdu.
Ya da ben öyle sanıyordum...
"Bana bunu kabul etmediğini söyle Chanyeol. Asla da kabul etmeyeceğini."
"Asla kabul etmezdim ama kabul ettim. Neden biliyor musun, umrumda bile değilsiniz. O yüzden başımı ağrıtma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Last Love
FanfictieHer zaman sakin bir hayatım olmasını istemiştim. Beladan uzak, üzüntülerin yanına bile yaklaşamayacağım bir hayattı tek istediğim. Bir gün. Sadece bir gün bütün bu hayallerimi kumdan kale gibi rüzgarla savurmuştu. Acımasız dalgalar defalarca vurmuş...