22. BÖLÜM ✨🖤✨

270 56 10
                                    

'Umudum'u, hayallerimi  yitirdim ,
Geldin bana tekrar UMUT oldun
E'y dost...

ZEHRA ERTEN

  Görür mü bu gözler bir kere daha umudu?  İster mi bedenim, kabul eder mi ? Hissedip kaldırabilir mi? Gücü kalmış mıdır acaba? Bu yorgun bedenim itiraz etmeden kabul eder mi ilk ve son kez belki de hiç gelmeyecek umudumu? Bilmiyorum.

  Şuan nerede, nasıl, ne halde olduğumu bilmediğim gibi bunu da bilmiyorum. Sahi ya ben neredeydim, peki ya Gece o neredeydi en son birlikteydik ama şimdi göremiyorum onu.

Gözlerim mi kapalı yoksa etraf mı karanlık. Kapalı olan gözlerimi açmaya çalıştığımda ağrıyı hissettim. Alışıktım ağrıya ancak bu başkaydı. Gözlerim hala kapalı bir şekilde bedenimi oynatmaya çalıştım ama kaburgalarımdan gelen ağrıyla ufak bir çığlık koptu dudaklarımdan. Nefesim kesildi belimden ayak bileklerime kadar inen bir ağrı daha hissettim. Gözlerim hala kapalı olduğu için karanlık korkum artıyordu. Demir, pas kokuları geliyordu zor nefes aldığım burnuma. Konuşmaya çalıştım ancak ağzımı dahi açamadım. Dudaklarım yıllar önce amcamın vurarak patlattığı acı gibi  sızladı. Bu aynı acıydı. Zar zor gözlerimi açmayı başardım fakat etraf yine aynıydı aynı karanlık benim daha çok korkmamı ve bana yıllar önce amcam ile yengemin işkencesini hatırlattı.

  10 yaşındaydım hala hatırlıyorum insanlar küçükken olan mutlu anılarını hatıralar daha çok ancak ben bütün kötü anılarımı hatırlıyorum her ayrıntısına kadar hatırlıyorum. O gece'yi hatırladığım gibi. Amcam koca elleriyle küçücük bedenime vuruyordu yüzüme sırtıma ve bacaklarıma... Acıdan ağlıyordum, ben ağladıkça amcam daha çok vuruyor yengem de daha çok sinirleniyordu ama izlemeye devam ediyordu. Elim ile ağzımı kapatmaya çalıştım ancak olmuyordu yinede sesim çıkıyordu. Yengem daha fazla dayanamayıp burnundan büyük bir nefes verdi. Ve doğruca mutfağa gitti.

Yaklaşık iki dakika sonra elinde sıcaklığını yengem odaya girer girmez hissettiğim kalın bir şiş ile geldi. Amcama uzatıp "al, elle vurmak işe yaramaz. Akkılansın da bir daha böyle bir halt yemesin." Yaptığım şey, hata diye adlandırdıkları şey sadece temizliğe gittiğimizde bana ev sahibi tarafından verilen paraları toplayıp arkadaşım Onur için hediye almaktı.

  Amcam almakta tereddüt etti. Yengem ise ısrar etmeden, bir hışımla şişi havaya kaldırıp yan bir şekilde güldü. Yalvardım yakardım ama fayda etmedi. Çoktan o şişi karnıma bastırmıştı. Sonrası benim için upuzun bir uyku... Kapkaranlık bir gecey'di...

  Bunları düşünürken aniden sıçradım ve aklıma gelen şey buraya nasıl geldiğimizdi. Hatırladım, Gece ile Esma hanım çağırdığı için bodrum kata ilerledik. Hayatımda hiç görmediğim bir adam takım elbiselerle bizi yine yurtta kaldığım süre boyunca hiç görmediğim koridorlardan geçirdi. Sonra aniden durduğunu hatırlıyorum. Gece ile arkasında durup birbirimize baktık ve daha sonra Gece'nin kafasına arkadan birinin sopa ile vurduğunu gördüm. O kişi nefes dahi almadan ardından hemen benim kafama da vurdu ve sonuç uyandığımda buradayım.

  Başım ağrıyordu, belim karnım ve suratım komple felç geçirmiş gibiydi. Dudağımdan dolayı ağzıma kan tadı geldiği için midem bulanmaya başladı. Burnuma gelen ağır kan kokusu dudağımdan gelemeyecek kadar ağırdı. Pis bir koku daha aldım. İğrenç birşey daha kokuyordu. Ölü gibi...

  Aklıma gelen kötü şey ile düşüncelerimden sıyrılmaya çalıştım. Önceliğim Gece'yi bulmaktı. Ama nasıl?

Ses çıkarmaya çalıştım zorda olsa konuştum.

ERVA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin