on yedi

35.6K 1.7K 288
                                    

Önceki bölümü okuduğunuzdan emin olunnn arada çok zaman yoktu

Bu kadar hızlı gelmeyi ben de beklemiyordum shacfpadşjkvmsc anlık gaza geldim diyelim

Oy ve yorumlar arttıkça mutlu oluyorum, bölüm yazasım geliyor :)))

Bölüm Feris'in anlatımından...

İyi okumalar!

~~~

"Sessizlik yeminin sonlanmadı mı halen?"

Gözlerimi ön camdan ayırmamış olsam da Acar'ın kırmızı ışıkta durduğumuz için telaşsızca bana döndüğünün farkındaydım.

Beni omuzuna atıp arabaya bindirdikten sonraki kısım hızlı gelişmişti. Ajansa peşinden sürüklendiğimi düşünürken çoktan bambaşka bir yola saptığımızı anladığımda Acar'a nereye gittiğimizi sormuş, beni evime götürmesini söylemiştim. Ancak beni pek taktığı söylenemezdi, varış noktasını bilmesem de yaklaşık 20 dakikadır yoldaydık.

Bu 20 dakikanın yarısından fazlasını ise inadımdan tek kelime etmeyerek ön camdan yolu izleyip geçirmiştim, geçirmeye de devam ediyordum.

"Sonlanmamış, tamam." Sorusunun cevabını kendisi verdiğinde ışık da yeşile döndü ve yeniden hareket etmeye başladık. "Az kaldı zaten, beş dakikaya varırız."

"Nereye varırız ya, nereye?" Dayanamayıp konuşurken aynı anda da ona döndüm. Bakışları yoldaydı ama çok kısa bir an şaşkınca beni süzüp yeniden önüne döndü. "Aniden ne bağırıyorsun kızım, kaza mı yapalım?"

"Bağırmıyorum ben." derken sesimin halen biraz yüksek çıktığını fark edince öksürür gibi yaptım. Sinirimi bozmasaydı bağırmazdım zaten, onun yüzünden olmuştu.

"Tamam güzelim, ben yanlış duymuşumdur. Bağırmıyorsun."

Güzelim dediğinde öncekilerde olduğu gibi çığlık atma ihtiyacı duysam da sakin kalmayı başardım. "Bir daha olmasın."

Burnundan sert bir nefes vererek güldüğünde gözlerimi kaçırdım. Çok güzel gülüyordu.

"Sen nasıl istersen."

Kollarımı çocuk gibi göğsümde birleştirip homurdandım. "Gören de her dediğimi dinleyip yapıyorsun zannedecek, sen nasıl istersenmiş..."

"Üzerinde o elbise varken cidden bu hareketi yapmak zorunda mısın?" Neyi kastettiğini anlamayıp istemsizce bakışlarımı aşağıya indirip göğsüme baktım.

Çilekli elbisemin derin göğüs dekoltesine doğru yükselen göğüslerim olması gerekenden daha dolgun ve dışarıda duruyordu. Araba kullanırken bunu nasıl görmüş olduğunu bilmiyordum, ama her fırsatı değerlendiriyor gibiydi.

"Böyle rahat ediyorum." Bana bunu söyledi diye kollarımı indirip yakamı çekiştireceğimi zannediyorsa, zannetmeye devam edebilirdi. Umursamadan olduğum gibi kaldım.

Ağzının içinde bir şeyler homurdandı.

"Duyamadım..?" dedim alayla.

"Şu arabayı bir park edeyim, daha yakından fısıldayacağım Feris. Kolayca duyarsın." Kendinden emin bir şekilde konuşması anlık bir tereddüde düşmeme sebep oldu. Bazen Acar'dan korkmuyor değildim.

Acar'a laf yetiştireceğim diye etrafa hiç bakmadığımı fark ettim. Cama döndüğümde ise bir binanın garajına girmek üzere olduğumuzu görmüştüm. Acar vitesin yanındaki gözden küçük bir kumanda çıkartıp garaj kapısının açılmasını sağladığında küçük bir yokuş inerek içeriye girmiş olduk.

Aykırı ÇiçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin