5.Bölüm

805 76 18
                                    

Kafam allak bullak bir şekilde okulun bahçesinde oturuyordum. Beynim düşünmekten zonkluyordu. Hyunjin neden bu kadar sık karşıma çıkar olmuştu anlamıyorum.O kimdi?
Beni mi takip ediyordu? Bugün işe geç kalma derken ne demek istemişti?  Aklımı bulandıran bunun gibi sorularla mücadele edemiyordum .Onu beklemiştim neden istediğini ya da neden karşıma sürekli çıktığını sormak istemiştim?
Ama yoktu.Hyunjin hiçbir yerde yoktu.Kimse onu tanımıyordu sadece bir günlük ders için gelmişti. Ama o bundan sonra sizinle ben derste olacağım derken meyi kastetmişti ki şimdi ortalıkta yoktu üstelik yine beni tuhaf sorular içinde bırakarak.
Şimdi ise son yarım saattir olduğu gibi okulun bahçesinde oturuyorum hava sıcaktı güneş ışıklarını üzerime düşünüyordu ama ben üşüyorum. Nedensiz .
Telefonuma geken bildirim ile ona baktım.Görüşmeye gidecegij iş yerinde gelmişti. Konum atmışlardı. Garip ,çok garip...

Gelen bildirimle hemen eve gitmiş ve duş alıp çıkmıştım. Biraz güzel giyinmistim. Ilk izlenim önemliydi ama degil mi.Üzerimde siyah bir kot beyaz bir gömlek ve üstüne siyah deri ceketimi giymiş, sarı saçlarıma güzel bir şekil vermiştim .Güzel görünüyordum yani öyle hissediyorum.Yolun  kenarındaki durakta otobüs beklerken elimdeki kilitle uğraşıyor ne olduğunu çözmeye çalışıyordum. Geçen gün kapıma bir zarf içinde bırakılmıştı. Kimin, niçin gönderdiğini bilmiyorum ama aklımda okuldaki zorbalarimdan gelebileceği yada küçük bir ihtimal Hyunjin olabileceği...
İkinci seçeneği kenara attım saçmaydı. Neden bana oyuncak gibi kilit göndersin ,nasıl bir fantazisi olabilir bununla Tanrı askina.Kilit değişikti. Üstünde tuhaf bir desen vardı anlamıyordum. Ve kilit açıktı yani bana veren kişide anahtar bulunuyordu. Amacı ne bilmiyorum ama gerilmistim. Hayatımda şu anlik aksiyon istemiyordum tek istediğim aptal ev sahibime kirayı bir an önce vermek.Şu anlık tek istediğim.

Gelen otobüse binip kalabalığın içinden arka taraflara doğru ilerledim.Uh,boş bir koltuk bulup hemen oturdum.Bir yandan elimdeki kilitle uğraşıyor bir yandan yaşadıklarımın ne kadar ironik olduğunu düşünüyordum. O kadar çok karışıktı ki aklim Hyunjin bu karışıklık içinde hayatıma girmiş beni yine altüst etmişti .Ondan tuhaf bir şekilde korkuyor aynı zamanda bana hissetirebilecegi şeyleri merak ediyordum.Tuhaf bir ikilemde kalmıştım. Aklım ve mantığım bunun yanlış olduğunu söylerken kalbim onu hatırlamanın heyecanını yaşıyordu. Hyunjin bana iyi gelmiyordu her anlamda.

Sonunda atılan konuma gelmiştim. Otobüs ben indikten sonra gitmişti. Şoför benim burada indigimi görünce bana onaylamayan bakışlar atmıştı. Haklıydı burası fazla sessiz ve tehlikeli bir yerdi .İnternette böyle gözükmuyordu. Basit bir temizlik için gelmediğim şimdi ortadaydi. Artık iyiden iyiye korkmaya başlamıştım. Tanrım, Hyunjin'in burasıyla ilgisi neydi ? Aslında bu işe gelmeyi bu kadar istemiyordum ta ki Hyunjin 'in söylediği şeye kadar.Evet,onu tanımak ve sorularıma cevap almak için gelmiştim ama şimdi pişmanlık duyuyor ve korkuyordum.Önünde bulunduğum binaya baktığımda üstündeki kırmızı led ışıkla  tüm bu sessizliğe ve karanlığa inat parlaktı.Etrafta kimsecikler yoktu .Tek başımaydım. Bir an acaba yanlış yere mi geldim diye düşünüp konuma defalarca baktığımda doğru yer olması ile yüzüm düşmüştü. Keşke yanlış yere gelmiş olsaydım.Daha fazla beklemeden binaya doğru ilerledim.Daha fazla burada dikilmemin anlamı yoktu. Attığım her adım tehlikeye biraz daha yaklaşıyor kanım heyecanın doruklarındaymışçasina damarlarıma akın ediyordu.Dizlerim artık beni taşıyamayacağı gerçeği ile yüzlesirken bir yandan da artık çok geç diyordum kendime artik çok geç.
Camlı bölmeye yaklastigimda  alt katın bir cafeye benzediğini farkettim .Ellerimi alnımın üzerinden gözlerime yaklaştırırken içeriyi kontrol edip birinin olmasını diledim.Kimse yoktu.Terk edilmiş gibiydi burası .Kandırılmıştim burada kimse yoktu.Birirleri yine beni sinir etmekle uğraşıyordu. Hangi aptal yaptıysa bunu bu sefer susmayacaktım kimsenin beni bu kadar korkutmasına izin vermemeliydim.Tam kafamı arkamı dönüp gidecektim ki binanın içindeki ışıkların biraz daha neonlaştıģını fark ettim.Dikkatlice bakarken gözüme gülen suratli bir siyah maske dikkat çekmişti. Ona odaklanmistim ama sonra bir şey oldu gülen surat birden yere düştü. Anlamsızca ona baktım. Gözlerim kocaman açılmıştı tesadüf olamazdı dimi .Kesin okuldakilerden biri yapmıştı hatta belki de içeride beni korkutmak için belkiyorlardı.Sinirlenmiştim .Elimi kapının açma kısmına getirdigimde hemen açıldı. Kapı bu terk edilmiş tehlikeli yere rağmen kilitli değildi. Şüphelerim beni doğruluyordu. Okuldakilerden başkası olamazdı. Ancak böyle aptalca bir seyi onlar yapabilirdi. Sessizce içeriye adımlarımı attım. Bariz bir şekilde korku bedenimi sarmıştı. Sonuçta tek başıma bu ıssız yerdeydim ve birilerinin planına kurban edilmek için burdayım.Her adımında zemin tok bir ses çıkarıyordu. Kendimi korku filmlerindeki aptal başrol oyuncusu gibi hissediyordum. Şu yalnız başına karanlıkta kalan ve gelen sesleri merak edip bakmaya giderken ölen aptal kurban.Hep o tür sahnelere 'aptal yerinde dursama ,bakmasana ,öleceksin'der ve sinirlenirdim. Şimdi ise aynı sahnedeki aptal başrol bendim.İçeride ne olucak bilmiyorum ya da beni neyin beklediğini ama bunun yapan kişiyi bulmak istiyordum belki de Hyunjin'in burda olup olmadığını kontrol etmek ...

ODDINARY / Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin