8.Bölüm

847 73 15
                                    

   Do you want to be ODDINARY? ...

Boynuma değen dudaklar ,kulağıma gelen boğuk ses tenime karıncalatan eller.
Gözlerimi sımsıkı kapatmış tüm bunların birer kabus olmasını dilemiştim. Ama hayır, vücuduma değen başka bir ten buna engel oluyordu. Sesi fazla derinden geliyordu ama bir yerde duyduğuma emindim .Bu ses yabancı değildi.

Gözlerimi yavaşça açtığımda ilk bir iki saniye etraf bulanık göründü sonra kazandığım netlikle karşımda onu gördüm.Hwang Hyunjin .

Gözlerime öyle yoğun bakıyordu ki bakışları altında ezilmistim.Konuşmak istiyordum, sormam gereken  çok fazla soru vardı .Ama konuşmaya nasıl gireceğimi bilmiyordum. Dilim tutulmuş kelimeler boğazıma yumruk misali dizilmişti.
"Lixxe ...neden bu kadar suskunsun, oysa içinde meraktan çatlayan yanın seni zorlarken?"
Boğuk ve egzotik sesiyle konuştuğunda tüm bedenim kasıldı .Aklımda ilk karşılaştığımızda beni öptüğü an gelmişti. Ah,kahretsin şimdi sırasımiydı ?
Sanırım oda aklımdan geçenleri duyabiliyordu çünkü şu an yüzünde serseri bir gülüş belirdi.Gülümsemesi yüzünden birden silindi daha ne olduğunu  anlamadan yanımda bitiverdi. Nasıl bu kadar hızlı geldi artık sorgulamıyordum şu an içinde bulunduğum durum başlı başına birer tuhaflıkken hemde.Elleri belime yükseldi gözleri mavinin en koyu tonlarını bulurken ben ise korku ve hayranlıkla ona bakıyordum. Fazla yükselmiştim, ilk kez bir erkekten bu kadar etkileniyordum.Yanlıştı ,olmaması gerekiyordu ama bedenim ve kalbim benden habersiz tanımadığım bu adama itaat ediyordu.Mantığım devre dışı bırakılmış gibiydi. Bu ben değildim, ben duygularımla hareket eden birisi olmadım hiç.

Hyunjin 'in bakışları altında ezilmeye daha fazla dayanamayıp ona ilk cümlemi söyleyiverdim ." Bay Hwang ,ne -nel..-ler oluyor be-n sey ben  anlamıyorum. "Sonlara doğru sesimi ben bile duymamıştım. Kekelememe lanet edip gözlerimle cevap beklercesine ona baktım o ise yüzümü inceliyordu her bir detayını. Utanmistim.Normalde utangaç değildim ama bu adam benim ayarlarımla oynamıştı sanki onun yanında kendimi itaatkar bir köle gibi hissediyordum. O gerçekten başkalarının üstünlük kuruyordu ,bir lider gibi ...lider?
"Sen  ? Sen ay yani siz lider misiniz ? " Bir yandan soru soruyor bir yandan da kollarını arasından kurtulmaya çalışıyordum, nafileydi o benden daha güçlüydü. Yüzü sorduğum soruyla eğlenir bir hâl aldı. "Lixxee ,zeki olduğunu biliyordum .Ah ,kokun hmmm şu an beni hâle sokuyor farkında değilsin üstelik masum bakışların üzerimdeki etkisi ifade edilemez ."Sesi inler gibi çıktığında onun da benden etkilendiğini anlamıştım gözlerim şokla büyürken kolları arasında titriyordum. Elimden tutup beni bir yere sürüklemeye başladı. "Nereye gidiyoruz Bay Hwang ,sizin burada ne işiniz var ? Ben hiçbir şey anlamıyorum."Sitem edercesine çıkan sesime karşı tuttuğu elimi  sıktı. Susmami istiyordu.Nasıl susuabilirdim Tanrı askina . Bir grup kaçıgin eline düşmüştüm geldiğime o kadar pişmandim ki ama çok geç olmuştu. Aklımı başıma gelmesi çok geç olmuştu.

Yürüdüğümüz yol boyunca farklı koridorlardan geçtik. Burası sandığımdan da büyük bir yerdi.Resmen bir binanın altında yeraltı şehri inşaa edilmişti. Hyunjin ,beni peşinden sürüklüyordu ona neden güvendiğimi bile bilmiyordum .Sanırım korktuğum içindi yani başka ne olabilirdi ki?
Önümdeki beden aniden durunca göğsüm sırtına çarptı. Ona çarpmamla yüzü bana döndü dudaklarında çok hafif bir kıvrılmaya şahit olmuştum. Zaten hemen tekrardan ciddi ifadesine büründü.Az önceki gülümsemesi çok doğaldı.İçinde tehlike ya da alay barındırıyormıyordu. Önünde durduğumuz kapının şifresini girdi.Tuhaf bir şifreydi ve benim yanımda girmişti. İyide ya oraya izinsiz girersem diye korkmuyor muydu?
Bana güvendiği için mi yoksa bir yerlere izinsiz cesareti göstermeyecegim için miydi bilmiyorum.Kapının açılması ile beraber bir odaya girdik .Odada kırmız ışıklar hakimdi. Uzunca bir dolap sağımda yer alıyor, ayrılan masa bölmesinin hemen yerini raflar alıyordu. odanın içindeki birden fazla kapı bulunması tuhafıma gitmişti.Bir banyoya çıkıyorsa diğer üçü ne içindi?  Karşımda ise büyük bir yatak bulunuyordu. Beni kendi yatak odasına mı getirmişti?  Tuhaf bir heyecan baş gösterdi içimde.
Hyunjin ileride bulunan yatağın üzerine oturdu, bir elinde kadehle şarap yudumlarken gözleri ise bedenimi süzüyordu. Ateş kırmızısı saçlarını geriye taramıştı, üzerinde siyah deri bir ceket ve siyah deri bir pantolon bulunuyordu .Tüm bacak kasları ortadaydı. Göz makyajı ona öyle yakışmıştı ki baygın bakışları altında sarhoş olmuştum. Kemikli parmaklarında bulunan yüzükleri  bile cool duruyordu.Dudakları şarabın etkisiyle daha koyu kırmızı halini alırken kasıklarımda bir sızlanma hissettim.Bedenimin verdiği tepkilere şaşırıyordum neler oluyordu böyle. Gözlerim gözleriyle buluştuğu an onunda beni inceledigini görmemle biraz rahatlatmiştım çünkü onu resmen gözlerimle yemiştim. Neler diyorum böyle.

ODDINARY / Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin