"With Me Side!!!"

310 20 5
                                    

Arkadaşlar dayanamadım ve silinen bölümü tekrar yazıyorum. Valla delircem yaa silindi!

"BENIMLE YAN"
Derek'in evine gelmiştik. Hala aklım başımda değildi. Yaşadıklarımı hazmedemiyordum. Unutamıyordum yaşadıklarımı. İkimizde konuşmuyorduk. Derek'in gözlerine bakamiyordum. Sesiyle irkildim. "Bir şey içer misin?" olumsuz anlamda kafamı aşağı yukarı salladım. Mırıldanarak mutfağa yöneldi. Bir anda konuştum. "Derek sadece uyumak istiyorum." durdu ve bana döndü. "Tamam yukarıya odama çık ve rahat bir uyku çek prenses." bu sefer kafamı olumlu anlamda salladım. Odaya çıktığımda önce üzerimdeki elbiseyi çıkardım ve Derek'in kıyafetlerinden giyindim 'Derek benim deli gibi aşık olduğum adamdı. Ayrıca en yakın arkadaşım. Ah nasıl hayatım böyle değişmişti anlamıyorum.' yatağa girdim ve yorganı kafama kadar çekip uyumaya çalıştım. Sadece çalıştım. Gözlerimi kapamamla açmam bir olmuştu. Rüyamda Zayn bana sarılıp beni öpuyordu. Ağlama sesimle Derek koşarak yanıma gelmişti. Beni sakinleştirmek için saçlarımı öptü ve beni yine kolları arasına aldı. Evet bir zamanlar onu seviyordum ama Zayn gibi hissettirmiyordu. Sakinleştiğimde beni bir şeyler yemem için zorla aşağı indirdi. Canım bir şey istemiyordu. Masaya oturduk ve yine sessizlik. Telefonunun çalmasıyla Derek yanımdan uzaklaştı. Sessizce onu bekledim. Geldiğinde "Zayn'in babasını neden öldürdünüz?" diye sordum. Bu soruyu beklemediği her halinden belliydi. "Şey Quin. Bu-bu önemli değil. Eski bir mesele yani. Boşver sen." daha fazla üstelemedim ve gözlerimi devirip yemegime döndüm.

Diğer Gün Zayn'in Anlatımı:

"Skym Harry. Bi çeneni tutamadın lan." sabaha kadar uyumamıştım. Benimle birlikte kimse uyumamştı. Bella Mike'la ilgileniyordu. Voleria ise durmadan ağlıyordu. Ben ise boş boş etrafa bakıp küfürler savuruyordum. Bella'nın sesiyle ona döndüm "Za-zayn onu gerçekten kullandın mı?" Lanet olsun "Hayır" fısıldadım. Louis bağırmaya başladı. "Yalanını skym Zayn. Kullandın işte." bu sefer ben bağırmaya başladım. "Kes ulan sesini. Tamam ilk başta Derek'ten intikam almaya çalışıyordum ama sonra Quin'e karşı bir şeyler hissetmeye başladım. Ciddiyim. Onunla tanışmadan önce hemde!" büyük bir kahkaha attı. "Bende Madonna." sinirle ayağa kalkıp yumruğumu Louis'e geçirdim. Kapıyı sertçe kapatıp garajdan siyah Porscheme bindim. Bu arada adamlarımı aradım ve onu bulmalarını emrettim. Sinirle arabayı bir oraya bir buraya sürüyordum. Önce Quin'in evine gelmiştim. Defalarca kapıyı çalmama rağmen açan olmamıştı. Tekrar arabaya döndüğümde. Derek şerefsizinin ona zarar vermesinden korkuyordum. Onun yanında olma ihtimali içimi kemiriyordu derken telefonum çaldı. Adamlarımdan biriydi. Quin&i bulduklarını söyledi. DEREK'İN EVİNDE. BENİM KIZIM ONUN YANINDAYDI HA? sinirle direksiyonu yumruklamaya başladım.......

Derek'in evine nasıl bu kadar çabuk gelmiştim? Her neyse hızla arabadan indim. Ne olursa olsun kızımı ondan kurtaracaktım. Kapıya ulaştığımda deli gibi zile basıyor ve kapıyı yumrukluyordum. Derek'in küfürlerini duydum. Kapıyı açıp bana bakarak arsızca sırıttı. Direk suratına daldım. Zaten dövüşte dayak yediği için bana karşılık veremiyordu. Güçsüzdü. Ve güçsüz birini dovecek kadar ibne değildim. Onu bıraktım ve "QUİN" diye bağırmaya başladım. Merdivenlerden yukarı çıktığımda odada kulaklıkla müzik dinlediğini gördüm. Tanrım şükürler olsun. O iyiydi. Geldiğimi fark ettiğinde ona gülümsedim. Bana tiksinircesine baktı. "DEFOL GİT BURDAN. SENDEN İĞRENİYORUM." Bağırmasıyla onu duvara sıkıştırdım. Onu burada bırakamazdım ama söyledikleriyle gözlerine derince bakıp odayı terk ettim. "Hani bana artık ölü ya da diri olsanda umrumda değil demistin ya. Şimdi sende benim için öylesin. ŞİMDİ GİT BURADAN! DEFOL!!" onu sürüklemek istiyordum ama haklıydı ve onu bırakıp odayı terk ettim. Derek hala yerde yatıyordu. Onu umursamadan geciyordum. Ama "GİDİYORSUN HA ZAYN? AHH QUİN O KADAR GÜZEL KI. BENIM. BENIM OLACAKTI VE OLDU.AHAHAHAH.Merak etme ona harika bakacağım tabii yaşarsa." Ne ne demekti bu? Sinirle arkamı dönmemle silah sesleri tüm evi kapladı. Gözlerinden bir damla yaş akmasıyla yere yığıldım. Çaresizce......

"You're forgetting now, it's time you let me go, let me go"
şimdi unutuyorsun, beni bırakma zamanın, bırak gideyim

"When the lights go out and we open our eyes, "
ışıklar söndüğünde ve gözlerimizi açtığımızda,

"Out there in the silence, I'll be gone, I'll be gone. "
orada sessizlikte, ben gitmiş olacağım, gitmiş olacağım..

"Let the sun fade out and another one rise "
bırak güneş batsın ve başkası tekrar doğsun.

"Climbing through tomorrow, I'll be gone, I'll be gone."
yarın olurken, ben gitmiş olacağım, gitmiş olacagım....

İnsallah beğenirsiniz. Ben sevemedim ama :((((
ironikyazar Elmasbeyzafb ' ya itafhen yazdım ;) ummah

"One Week" (Bad Boy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin