narin ve zarif 'kızlar'

3.6K 424 198
                                    

bir bölüm daha atmıştım bildirimden geldiyseniz diger bölümü atlayıp atlamadığınızı kontrol ediniz❤️

keyifli okumalarr🤍

BÖLÜM 6

"aslında benim de bir işim yok ve sınava falan çalışmak istemiyorum hadi merkezdeki oyun salonuna gidelim." dedi heyecanla jisung.

minho gülümsemesini saklarken hızla kafa salladı. şemsiyeleri yoktu. jisung'u bileğinden tutarak koşmaya başladı durağa doğru.

jisung bir anda çekilmesiyle sendeledi fakat ayak uydurarak koşmaya başladı. durağa vardılarında sessizce durdular. aralarında iki adımlık mesafe vardı. yorulduklarından dolayı nefes nefeselerdi ve sınıf ortamı ya da ciddiyetsiz çevrimiçi oyun ortamından farklı olarak ilk defa dışarıda tek olarak vakit geçirecek bu ikili, nedenini bilemedikleri heyecanla dolmuşu bekliyorlardı.

jisung ise içinden söyleniyordu. "hadi ama jisung her ergen dışarı çıkıp arkadaşıyla vakit geçiriyor. kendisi de dedi ya zaten, herkes ders çalışıyor. bu yüzden de bu sefer seninle gitmek istedi. çocuk oyun manyağı durumun senle alakası yok yanına birini arıyor işte!"

o sırada minho dudaklarında zafer gülümsemesiyle dolmuşun geleceği yola bakan çocuğu süzüyordu. genç çocuk son zamanlarda biraz fazla durgundu.

neyin canını sıktığını bilmiyordu ama oyun insanı mutlu ederdi.

minho'da jisung'u oyunla mutlu etmek istiyordu.

yani minho hayatındaki gerçekliklerden oyun oynayarak kaçardı. bu belki jisung için de geçerli olurdu kim bilir?

gelen dolmuşa bindiler. boş olan ikili koltuklara orturduklarında jisung cama vuran damlalara bakıyordu.

diğer durakta binen bir çifte kaydı gözleri ikisinin de. gülerek içeri girdiler el ele ve oğlan kıza dönüp bir şeyler dedikten sonra kız allaşan yanaklarıyla kıkırdadı ve oğlan kızın yağmurda ıslanan saçlarını birkaç kez okşadıktan sonra öpücükler bıraktı. kız soğuktan üşüyen vücudunu oğlana doğru sokularak ısındırmaya çalışıyordu. oğlan da hemen kollarını ona sarmıştı.

"üşündün mü?" diye sordu minho yanındaki çocuğa.

jisung daldığı ikiliden gözlerini çekip minho'ya döndü. "belki biraz ıslandık sonuçta." dedi gülmeye çalışarak.

minho ona sarılarak biraz olsun ısıtmak istiyordu ama bu, düşüncesinde bile saçma geliyordu kendine. yani kızlar birbirine sarılıyor falan ama onlar iki erkekti. biraz absürt kaçabilirdi bu durum diye düşündü.

birkaç el şakasından başka bir yakınlaşma olmamıştı hiçbir arkadaşıyla minho'nun.

kafasından bu düşünceler geçiyordu minho'nun ama neden... neden parmak uçları jisung'u sarmak için karıncalanıyordu.

"o-oyun salonuna vardığımızda ısınırsın." dedi mırıldanarak minho. jisung kafa salladı sessizce sadece.

ortamdaki bu garip havada neydi böyle?

oyun salonuna girdiklerinde minho'nun gözleri parlamıştı. manyak seviyordu burayı.

"bak şu oyun çok iyi onu oynayalım" derken minho bowling oynanan yerden kendilerinden büyük üç erkek bır kız olan dört kişilik bir gruptan kız olan onlara seslendi.

"bakar mısın sizden bir şey rica edebilir miyiz?"

"buyrun." dedi jisung biraz çekinerek.

"ya biz bowling oynayacağız ama dört kişiyiz çok olursak daha eğlenceli olur bize katılır mısınız?" dedi istekle bakan gözlerle.

bu da benim Han'ım | minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin