bu da benim Han'ım | minsung

öptü de gitti biliyor musun

gerçekte sevgililer nasıl kavga eder bilmiyorum arkadaşlar. teşekkür ederim

keyifli okumalar öptüm

BÖLÜM 29

"bilmiyordum minho ne bileyim sen yazdın sandım da okudum." dedi koltuğa otururken.

"ama ben yazmadım."

"bin kez söyledin bunu zaten." dedi sinirle. "niye bu kadar takılıyoruz ki?"

"takılmayalım mı yani! kim olduğunu bilmediğim biri sevgilime aşk itirafında bulunuyor." dedi evin salonunda yüzüncüye volta atarken.

"of bir de sen ne yapacağını biliyorsun dedim." dedi jisung pişmanlıkla kafasını ellerinin arasına alırken.

"okuldan biri yok muydu hiç?" diye sordu minho.

"minho inan ki bilmiyorum. okuldan biriyle ilişki yaşamayı hiç düşünmedim şimdiye kadar kabul etmiyordum."

"ha oluyordu yani kafayı yiyeceğim şimdi." dedi sinirle karışık gülerken minho

"minho abartma lütfen ben böyle mi yaptım?" dedi sıkıtıyla.

"aynı şey mi?"

"sikeyim minho! yıllardır yanındaki insanları izliyorum ben." dedi yanına gidip göğsünden iterek.

" sonra bana gelip beni unutmak için yaptığını söyledin ve zaten ikimizin de en büyük salaklığı bu değil mi? yaptığımız en saçma şey olabilir bu! hiç olgun bir davranış değil ve çok aptalca."

"ve ilişkimizi saklayarak yaşadığımız bu bir haftada eskiden takıldığın insanlardan dolayı yaşadığımız her bir olayda abartı bir tavır gösterdim mi? sen de biliyorsun ki gerçek bir tavır bile göstermedim. çünkü bak! yanyana olan biziz her şeyimizi bilen biziz onlar sadece okulda geçirdiğimiz zamanlarda yanımızdalar. yani diğer zamanlarda yanından olan benim. biz varız minho onlar değil!"

"o an bile başkası aklıma gelmedi ve direkt senin yazmış olduğun ihtimali vardı bende."

"ama ben yazmadım."

"sikeyim artık şunu söyleyip durma." gözlerini dolunca gözlerini kapattı ağlamamak için. "hiçbir şey için hevesim kalmadı."

"ne demek bu?" diye sordu minho korkuyla. bahsettiği şeyin ilişkileri olmasından deli gibi korkuyordu.

"kalmadı minho evet kalmadı. çok heyecanlıydım sunuculuk için ama yok artık hiçbir zaman eski hevesim olmayacak."

gözlerini minho'ya dikti. "ve sen durum sanki benim suçummuş gibi üstüme geliyorsun saatlerdir. niye buraya geldim ki ben?"

hafta sonu jisung'un annesi gelmişti. rahatça konuşabilmek için ve minho'nun evi boş olduğu için minho'nun evine gelmişlerdi.

jisung'un bahsettiği şeyin kafasından dönen ihtimal olmamasına sevinememişti bile minho. pişman oldu biraz bu kadar üstüne gitmesinden dolayı. bugün jisung için önemli günlerden biriydi ve berbat olmuştu.

"senin suçun olduğunu düşünmüyorum jisung sadece sinirlendim tamam mı dediğim gibi kim olduğunu bile bilmiyorum. okulun sitesi herkese açık ya başka okuldan biriyse."

"minho beni başka okuldan kim tanıyacak tanrı aşkına iyice saçmalamaya başladın başka okuldan olsa ne olacak?"

"bilmiyorum ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum. sadece korkuyorum."

"korktuğun şey ne minho biri benden hoşlanıyor diye sana olan sevgimin azalacağı falan mı? seni mi terk ederim karşı taraf hoşuma giderse."

minho sessiz kalınca durdu bir süre şok bir şekilde ona bakarken. "minho bir şey de!" diyerek yanına gitti. "bu mu gerçekten?" dedi inanamayarak. "teşekkür ederim bendeki seni basit gördüğün ve benim de hislerimi hafife aldığın için. gerçekten teşekkür ederim."