yabancının mentollü duş jeli

3.2K 375 256
                                    


BÖLÜM 10

jisung evde bedeni bulunan tek ruhken çığlıkları evdeki görüpte zarar veremeyeceği ruhları bile korkutuyordu

alıyor jisung o aptal tartıyı eline sinirle açtığı pencereden dışarı fırlatıyor.

neydi bu böyle? kalbini sökmek istiyor. böyle bir acı yok! nasıl da acıyor her tarafı minho olan küçük kalbi. minho içerde alayla kahkahalar atıyor. elinde, bilediği keskin bir bıçakla kalbine en derininden afilli yaraları açıyor bir gecede.

"güzel gözlerinin küle döndürdüğü onun için gece gündüz acı çektiği" tarafından koyulduğu konumlara bak!

bir gecede kafasındaki minho profili tepetaklak olmuştu kalbiyle birlikte.

nasıl bir gece bu? bu geceyi yaşamak yerine tiyatroda o afilli sözlerin söylendiği kısımda göz göze geldikleri yerde kalmak, daha fazlasına devam etmemek, bu geceyi yaşamamak isterdi.

o zaman minho pek de aşk kokardı hala kalbinde.

şu an okyanusun üstünde yanan alevler kadar hırçın, okyanusun derinliği kadar korkunç, alev kadar yakıcı... boşversene. jisung öldürdü ya minho'yu! ceset kokuyor kalbi.

minho'nun çirkin sözler sarfettiği jisung'a bakın! geçmişte kalmak istediği zaman, gözgöze geldikleri zaman oluyor. en ateşlisinden öpüşmeleri dururken.

geçti boydan aynasının karşısına. üstünde hala bugünkü kıyafetleri duruyor. baktı kendine.

fark etmedin mi son zamanlarda seninle konuşmaya çalıştığımı

yol yapıyordum oğlum

"diyet yapmana gerek yok gayet iyisin."

"biri bir açıklama yapacak mı"

"ne oluyor korkutmayın"

"bir daha yapmayacaksın tamam mı? bir daha kendine zarar vermeyeceksin. sen mükemmelsin jisung görmeyen kördür."

birleştidiği tüm o şeyler bir mide bulantısı etkisi bırakıyordu kendinde.

tüm bu iletişim bir zevk için miydi?

kollarını kendi vücuduna sardı ecüş büçüş bir halde kalırken.

hayır basit biri değildi. her kucağını açana atlayacak biri değil. çiçek gibiydi o. kopartılmıştı ama. sulanmalıyken bir zevk için solmaya mahkum kalarak kopartılmıştı.

kendi kokusuna karışmış minho'nun kokusuyla olan bu kıyafetlerde daha fazla kalmak istemiyordu. zehirliydi bu. bu koku zehirliydi. hiç bir araya gelmemesi gereken kokulardı.

aceleyle çıkardı tüm o kumaş parçalarını sabah özene bözene giydiği bedeninden. ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözleri... elleri titriyor üstündekilerden kurtulurken.

hemen kendini banyoya attı. yıkanmalıydı hemen. kurtulmalıydı. doldurduğu küvete kendini attı. elini duş jeline atarken durdu.

baktım sen cicili bicili kız parfümleri falan kullanıyorsun dudak parlatıcıları falan
tatlı geldin bir an
dedim bir deneyelim
çabuk geldin oltaya
sıkıldım ama
Sıktın birkaç saatte
uğraşılmaz seninle

hemen çekti elini duş jelinden sanki ateşe dokunmuş gibi. ateşe dokunmasından da beterdi.

bu tür şeyleri sadece "kızlar" için gören minho'dan tiksindi. ucuz kurtulmuştu jisung.
eteklerini öğrenseydi ya minho! zorbalıkta eder miydi ona? baksana makyajlı yüzünü sınıf grubuna attığı zaman ne boş boş konuşmuşsunuz demişti.

bu da benim Han'ım | minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin