kobay faresi ergen kedi minho, ansızın gelen arama ve küçük iblis

1.8K 203 147
                                    

selam ben geldim umarım iyisinizdir. size bölüm bitişinde yaşadığım bir olayı anlattım paylaşmak istedim size de yol göstersin diye.

keyifli okumalar öptüm hepinizi😽

BÖLÜM 34

"integralde alan"  diyerek akıllı tahtadan konuyu açmıştı matematik hocaları baekhyun.

sınıf sıraya doğru akacaktı şimdi. herkesin kafası jole gibi olmuş çoğunun aklı dışardaki mükemmel havada yapacakları aktivitelerdeydi.

chan'ın sırasının yanında duruyordu bile futbol topu. manitasıyla maç yapmak kesinlikle integralde alandan daha çekiciydi.

felix tahtadaki ne işe bile yarayacağını bilmediği sikimsonik grafiğe baktı. "ne bu şimdi?"

hyunjin arka sıradan anlatmaya başlayacaktı ki felix ona döndü. "anlat diye demedim anasını satayım şok olduğumu.ve saçma bulduğumu belirtmek içindi."

önüne dönüp kusar gibi yaptı.

NEFRET EDİYORDU.

"felix seni görüyorum."

"hocam yapmayın bize bu işkenceyi." diye mızmızlanmasıyla tüm sınıf bunu bekliyormuş gibi hep bir ağızdan bıkkınlıklarını dile getirmeye başladı.

"tamam tamam sakin olun." baek hoca, öğretmen masasına kalçasını dayayıp kollarını önünde birleştirdi.

"sizi anlıyorum. sona yaklaştık havalar ders için pek çekilesi değil ve sizinle de şu meşhur bunlar sınavda çok önemli muhabbetine girmek istemiyorum, sizin de benim dediklerimin bir kulağınızdan girip diğerinden çıkacağının farkındayım. lakin yapabileceğimiz bir şey yok sizinle bunları bitirmeliyiz ve zaten sıkılacaksınız diye konuları erkenden btiriyorum farkındaysanız C sınıfı yeni yeni türeve geçecek. o yüzden karşılıklı birbirimizi anlamamız lazım. şimdi iki ders boyunca katlanıyoruz buna." diyerek tahtaya geri döndü.

"acıması yok." dedi changbin.

"asıl sınavın yok." dedi jeongin.

sanırım en güzel zamanlarını bir sınavın stresini yaşayarak geçirmek pek memnun etmiyordu onları.

minho bu konuları çok önceden bitirdiği için kafasında sadece haftaya tamamen babasının işini bitirecekleri olduğu gerçeği dönüp duruyordu. babasının yaptıklarının sonucu kesinlikle bu olmalıydı.

woo sung kanıt toplamak için ara sıra bay lee ile buluşuyor arayı iyi tutuyordu.

salak bay lee, woo sung'u ortak olarak görüyordu.

işin içine polis girdiğinde daha neler dökülecekti bilmiyorlardı. babasına adli işlemler başlatıldığında o evden tamamen çıkıp jisung'un evine taşınacaktı.

yaşanacaklar için başta çok üzülmüştü ama şu an tek istediği intikamdı. babasının kendi üzerinden milleti dolandırması, diplomasını kötüye kullanması, kendisini tehtit ederek hakimiyeti altına alması derken liste uzayıp gidiyordu ve minho kesinlikle pişman olmayacaktı.

yeni bir sayfa yeni bir hayat ve her sayfasında jisung. tebessüm ederek jisung'a döndü.

sevgilisi önündeki kalın bir test kitabından edebiyat soruları çözmekle meşguldü. istediği bölüm için biraz sözel kasması lazımdı.

minho'ya göre endişlenmesine gerek yoktu her türlü yapacağına emindi.

jisung da başlarda rahattı ama sınav yaklaştıkça heyecan yapıp kafasında kuruyordu.
"ya yapamazsan ya olmazsa mezuna kalmak istemiyorum!" gibisinden laflarla kendini yiyiyordu.

bu da benim Han'ım | minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin