44.

907 49 57
                                    

Emre Aydın - Hoşçakal
Kazım koyuncu - İşte Gidiyorum
Ahmet Kaya - Penceresiz Kaldım Anne

En çok zorlandığım bölümü bıraktım.

Papatyalı okumalar.

🌼

Güvenin her şeyin başlangıcı olduğunu en iyi ben biliyordum.

Babama güvenmiyordum ve bu güvensizliğim çoğu zaman haklı olmakla birlikte canımı fazlasıyla yakıyordu.

İlk okulda arkadaşlarıma güvenmiyordum çünkü evde öyle canım yanıyordu ki arkadaşlarımın da bana zarar vereceğini düşünüyordum.

Kimseyle sevgili olmuyordum çünkü tıpkı babam gibi beni her gece ağlatacağını düşünüyordum.

Nitekim, o adamın canından, kanından olmama rağmen beni böyle öldürürken bir başkası neden yapmasındı?

Tüm tabularımı yıkan yalnızca bir mesajdı. Beni gerçekten sevdiğini söyleyen, birlikte olmak isteyen kişilere güvenmeyen ben, bir mesaja kendimi ona ait hissetmiştim.

Yürüdüğü yolda beni istemişti, bende sanki tek çarem oymuş gibi oraya yönelmiştim.

Yiğit bana olan sevgisini öyle güzel anlatmıştı ki kendimi ona güvenirken bulmuştum.

Kimseye güvenmeyen ben, bir adama bel bağlamıştım.

Ve bunun muazzam hissettirmesi çok farklıydı.

Ben Yiğit'e güveniyordum ve bundan tek bir an dahi pişmanlık duymuyordum.

Ben güveni de, sevgiyi de, aşkı da Yiğit'in kollarında bulmuştum.

Yaşamayı, onun koynunda bilmiştim.

Yiğit yalnızca beni sevmemişti, çocukluğumu da sevmişti. Kanadı kırık o küçük kız çocuğunu da koymuştu yüreğine. Sahip çıkmıştı çocuk olma hayali olan o kıza.

Saniye hanımın sözlerinin ardından Yiğit'le sessizce gülmüştük ve Saniye hanım uzaklaşınca sessizce Yiğit'i odadan çıkarmıştım.

Sonrasında ise hep birlikte yemek hazırlamış ve sofra kurmuştuk. Saniye teyzeye hanım dedikçe suratını yalancı bir sinire bürüyor ve teyze demem için ısrar ediyordu.

Ona teyze demek içimde anlamadığım bir sıcaklığa sebep oluyordu.

Sofraya oturduğumuz da ufak bir kriz yaşamıştık. Yiğit'i illa yanına oturtmaya çalışan Selda, Saniye Teyzeden sağlam bir azar işitmişti. Bunun üzerine zaten yanımda oturan Yiğit gerildiğimi anlayarak masanın altından elimi avucuna almıştı.

Selda, tüm yemek boyunca gergin suratıyla bizi izlemişti.

Sonrasında Selda odasına gideceğini söyleyip masadan kalkmıştı. Birnevi sofrayı bize kitlemişti ancak bir önemi yoktu. Onu görmektense her şeyi yapardım daha iyiydi.

Saniye hanımın da ondan pek hoşlandığı söylenemezdi ancak buna rağmen neden yanlarında tuttuklarını anlayamıyordum.

Hep birlikte bahçe de çay içtikten sonra hepimiz odamıza çekilmiştik.

Ben, Nil, Gülce aynı odada kalıyorduk. Anıl ve Egemen bir odada, Yiğit ise kendi odasında kalıyordu. Selda'nın da kendine ait odası olması canımı bir miktar sıksa da önemsemedim.

Herkes uyumuştu ve Yiğit'ten aldığım mesajla birlikte odasına gitmeye çalışıyordum. Beni odasına çağırmıştı lakin gitmek pek kolay görünmüyordu zira Saniye teyzelerin odası tam karşımızdaydı. Peluş pijamamın kollarını avucuma çektim ve kapının kolunu olabildiğince sessiz bir şekilde açtıktan sonra parmak uçlarımda odadan çıkıp kapıyı tekrar kapattım.

Yol | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin