Wish You Back °Hyunmin°✓

9. Bölüm : Üç gün denemesi

  Gergince elini dosyaya vururken dudaklarını aralayıp derin nefesler veriyordu Seungmin. Bu diğer üyelerle de yakınlaşmanın yanı sıra kendi için de büyük bir fırsattı. Eğer bu iş göruşmesi başarılı geçerse ilk defa elinde babasının verdiği zarflar değil kartına dolan paralar olacaktı. Ayrıca kendisi için de mükemmel bir deneyimdi. En son bir konsepte bağlı kıyafeti üniversitedeyken tasarlamıştı. Şimdi yaptığı giysiler televizyona çıkacak ve belki de milyonlarca insan tasarımlarını kendi adıyla yapılmış bir şekilde görecekti.

  Araba Jyp binasının önünde durduğunda son bir kez dosyasına vurdu ve yanındaki Jeongin'e dönüp gülümsedi. Jeongin'den bir geri gülümseme aldığında ise fazla beklemeden arabadan indiler. Kapıda onları karşılayan çalışanlar biraz şaşırtsa da sanırım artık buna alışmalılardı.

  İki kat çıktıktan sonra ulaştıkları toplantı salonu ile son bir nefes verdi Seungmin. Bu ilk ve son şansıydı. Kapıya bir kaç kere vurduktan sonra sakin olmaya çalışarak içeriye girdi. Gözler hemen ona dönmüştü.

  Masanın baş köşesinde oturan, her zaman bir ekrandan gördüğü o adam Park Jinyoung tam karşısındaydı şimdi. Yüzünden eksilmeyen o gerici gülümsemesi ile Seungmin'e bakıyordu. "Hoşgeldiniz Bay..."

  "Seungmin," deyip gergin bir gülümseme sundu. "Kim Seungmin."

  "Geç otur bakalım." Aldığı komutla masanın diğer baş köşesine oturup etrafta gözlerini gezdirdi. Jinyoung'un hemen yan tarafında bir kadın ve bir erkek olmak üzere iki kişi oturuyordu. Kadının ismi isim kartından gördüğü kadarıyla Minseo, erkeğin ismi ise Minjoon'du. Ayrıca üyeler de buradaydı. Sağ tarafında sırasıyla Minho, Hyunjin ve Felix otururken, sol tarafında Chan, Changbin ve Jisung oturuyordu. Jisung'un hemen yanında ise yüzüne biraz da olsa aşina olduğu menajerleri vardı.

  Jeongin de Seungmin'in yan tarafındaki yerini aldığında Minseo konuşmaya başladı. "Normalde alacağımız stilistleri bir deneme sürecine sokar ve öyle iş veririz ama şu anda zamanımız kısıtlı. Bu yüzden üyelerle birlikte detaylıca düşünüp ne yapacağımıza karar verdik." deyip gülümsedi usulca kadın. "Öncelikle CV'ni ve tasarımlarını alabilir miyim?"

  Seungmin dosyayı vermesi için Minho'ya uzatırken göz devirse de alıp başa doğru uzattı Minho. Dosya elden ele kadına geçtiğinde yanında yer alan Jinyoung ile kısa bir göz attılar. "Kim'S'de mi çalışıyorsun?" Diye sordu Jinyoung.

  Seungmin'in gözleri ilk önce Jeongin's kaydı panikle. Aynı panik onda da vardı. Sonra Hyunjin'e çevirdi bakışlarını. Rahatlatmak istercesine gülümsüyordu Hyunjin. Yüzünde istemsiz bir gülümseme oluşurken bakışlarını geri Jinyong'a çevirip başını salladı. "Peki CV'nde neden yazmıyor?"

  Seungmin'in yerine Jeongin konuşmayı devraldı. "Bu gizli bir bilgi. Seungmin'in iyiliği için gizli kalmaya da devam etmeli." Bu konuda kesinlikle net ve ciddiydi. Kendi kariyeri yanı sıra Seungmin'in de hayatı kararabilirdi.

  Anlayışla başını salladı Jinyoung. Aslında bu şaşırtıcı bir tepkiydi masadakilere göre. Fakat bir şey demek yerine susmaya devam ettiler. Sessizliği bozmak için konuşmaya başladı Minseo. "Pekala, gördüğüm kadarıyla tasarımların gayet iyi ve bir çok şeyi deneyimlemişsin. 22 yaşındaki birine göre iyi deneyimler bunlar."

  Utançla başını eğdi Seungmin. Sonuçta üniversiteden sonra ilk defa alıyordu böyle bir iltifatı. "Teşekkürler."

  Minjoon ciddiyetini bozmadan önündeki deftere bir kaç not aldı ve bakışlarını Seumfin'e çevirdi. "Senin için ilk denememiz üç gün içinde bir konsepte bağlı beş giysi çıkartman. Bu süreçte üyeleri yanına çağırıp ölçü alabilirsin, maddi destek isteyebilirsin veya gelip burada da çalışabilirsin. Bunlar sana kalmış. Seninle birlikte bulduğumuz bir stilist daha var ama eğer üç gün içinde yetiştirirsen ve sonuçtan memnun kalırsak bizimle çalışacak olan kişi sensin. Aksi taktirde maalesef sana veda edeceğiz."