Hyunjin ile birlikte kendi evine geri dönmüştü Seungmin. Jeongin nerede veyahut diğer üyeler ne yaptı ikisinin de haberi yoktu. Şu an tek umurlarında olan şey birbirlerinin yanaklarından düşen yaşlardı.
Hyunjin'e göre Seungmin'in bu kadar yaş dökmesinin tek sebebi grubun arasında oluşan kavga değildi. İçinde başka şeyler de saklıyordu. Seungmin'e göre ise Hyunjin sakinleştirilmeliydi fakat daha kendini bile doğru düzgün dizginleyemiyordu.
Elinin tersiyle yanağında yer alan minik damlaları sildi Hyunjin. Sonra ise Seungmin'le ellerini birleştirip onu odasına doğru yönlendirdi. Seungmin'i uyutmadan gitmek istemiyordu.
Seungmin sessizce yatağına oturdu ve Hyunjin'in dolabına doğru ilerlemesine bir şey demedi. Göz yaşları yavaşlasa bile gözlerinde hala biriken yaşlar vardı. Biri gittiğinde diğer damla çabucak yerini dolduruyordu.
Bir kez daha gözlerini sildikten sonra Hyunjin belirlediği tişört ve şortu dolaptan alırken gördü ve arkadan seslendi boğuk sesiyle. "Kendin için de al." Bunu demesinin sebebi aslında onun evinde kalmasını istediği içindi. Şu an olabildiğince bencil davranmak istiyordu. Hyunjin ise sadece tamamen rahat olmak için aldı kıyafetleri. Bu konuda her hangi bir düşüncesi yoktu.
Banyoda üstünü giyinip geri döndüğünde Seungmin çoktan yatağına girmiş ve yorganını başına kadar çekmişti. Hala ağlıyordu. Neydi onu bu kadar etkileyen?
Dudaklarını birbirine bastırıp dolan gözlerini kırpıştırarak yok saymaya çalıştı. Ağlayan birini gördüğünde istemsiz o da ağlıyordu. Çok beklemeden yatağın diğer köşesine oturup yorganı bacaklarına örttü ve Seungmin'i izlemeye başladı. "Seungmin." Dedi kendini tutamayarak. "Başka bir sorun daha mı var?" Diye devam etti. Sonra kendini açıklama ihtiyacı duyarak. "Yani söylemek zorunda değilsin tabiki ama bir sorun varsa en azından olduğunu bileyim." Diye ekledi. Bir ses gelmeyince derin bir nefes verdi. "Sadece grup yüzündense... Özür dilerim."
"Hayır, hayır!" Diyerek oturma pozisyonu aldı Seungmin. Göz yaşlarını silerken "Sadece grup yüzünden değil..." Diye ekledi. Bir olumsuzluk olduğunda sanki bütün olumsuzluklar o an olmuş gibi hepsi gözünün önüne geliyordu ve bundan nefret ediyordu kesinlikle.
Kafasını sallayıp sırf onu sakinleştirmek için kızarık gözleriyle bir gülümseme sundu Hyunjin. "Pekala... Sen uyuyana kadar buradayım."
Yine gözleri doldu Seungmin'in. Bu gece tek kalmak için pek cesaretli değildi. "Hiç gitmesen... Sana bu gece sandığından fazla ihtiyacım var." Dedi bir yaş gözünden firar ederken.
Endişeyle kafasını salladı Hyunjin. Bir eli Seungmin'in yanağından akan göz yaşını silerken "Tamam gitmiyorum bir yere. Yeter ki ağlama." Dedi. Onun göz yaşlarını siliyordu ama kendi yanaklarında akan yaşlardan bihaber gibiydi.
O zaman anladı. Seungmin'i kendinden daha çok düşünmeye başlamıştı.
Sertçe yutkundu ve yatağın başlığına yaslandı. Yine de Seungmin'i düşünmeden edemedi ve onu kendine çekip kolunu omzuna attı. Şimdi Seungmin omzuna yaslanmış bir şekilde sessizce ağlıyordu. "Annemi özledim." Dedi bir süre sonra kendini tutamayıp. Bunu der demez göz yaşları koloni olarak akmaya başlamıştı. "Çok özledim, kahretsin! Çok kötü bir evladım! Keşke onu geri getirebilsem..."
İçindeki şeylerin birer birer kırıldığını hissediyordu Seungmin. Tutamıyordu kendini artık. Sabrı tükenmişti. Hiçbir şey düzelmediği gibi daha kötüye gidiyordu. O ise sadece olanları izleyebiliyordu.
"Hiçbir güç yok elimde." Diye başladı tekrar söze. Hafifçe burnunu çekti sonra. İğrenç bir görüntüsü vardı belki de şu an ama hiç mi hiç umrunda değildi. "Kandırılmaktan başka bir işe yaramıyorum. Sürekli birilerinin elinde kukla gibi oynatılıyorum. Kendimi kurtarmaya çalışıyorum ama olmuyor. Ben kurtulmaya çalıştıkça daha sıkı asılıyorlar iplerime. Canım acıyor..."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wish You Back °Hyunmin°✓
FanficModa tasarımcısı Seungmin aylardır görmediği idolünü merak ediyordu.