Seungmin her zaman izlediği videolardan gördüğü toplantı odasında dik bir şekilde otururken yüzünde kendiyle gurur duyduğunu belli eden bir ifade vardı. Yıllardır hayalini kurduğu şeyi sonunda yapabileceğini hissediyordu.
Baş köşeye oturan Chan onun yüzündeki ifadeye bakıp gülümsedikten sonra konuşmaya başladı. "Planımız çok basit. Dördüncü turda asiliğimizi ilan edeceğiz. Şirket açmak için yeterli paraya henüz tam olarak sahip değiliz ama ekrana çıkmanın parasını da aldığımızda miktar belki yeterli olabilir."
Özenle yazdıkları beyannameye son bir göz atan Minho kağıdı geri masaya bırakırken "Kritik olan şu an Seungmin'in şirket beyannamesinin kabul edilip edilmeyeceği." Dedi. İhtimalleri de öylece bir kenara atamazlardı.
Bunun üstüne hemen atıldı Jisung. "Bir de şirketin olacağı yer. Bir binaya ihtiyacımız var." Dedikten sonra Seungmin'e çevirdi bakışlarını.
Seungmin bir kaç saniyesini düşünmekle harcadıktan sonra aklına gelen şeyle gülümsedi. "Şey annemin bana yirminci yaşım için bıraktırdığı bir bina varmış. O zaman ne yapacağımı bilmediğimden öylece duruyordu. Eğer kabul edilirse orayı şirkete çevirebiliriz."
Kaşlarını çattı Changbin. "Sen yönetmiyorsan kim yönetiyordu binayı?" Diye sordu merakla.
Omuzlarını silkerek cevapladı soruyu Seungmin. "Kuzenlerimden biri."
Herkesin yüzünde anladığı belli olan bir ifade oluşurken Felix'in aklında başka bir soru vardı. "Apartmanda biri kalıyor mu peki? Kimseyi zor durumda bırakmak istemeyiz sonuçta."
Aslında kimse Seungmin'in ailesine ait bir apartmanda yaşayan birinin zorluk çıkaracağını düşünmüyordu. Seungmin o ailenin içinde zenginliğini belli etmeyen tek kişiydi belki de.
Seungmin'in yerine soruyu Jeongin cevapladı. "Benim evim orada zaten ama gündemde apartmanın yenilenmesi olduğu için insanlara kalacak yer buluyordu Jungsu."
Henüz yıkılmamış ama yıkacak olan bina ne kadar işlerine yarardı bilmiyorlardı ama şimdilik iş görür gibi olduğundan kimse bir şey deme gereği duymadı bu duruma. Onun yerine "Jungsu'yla konuşsak bize yardımcı olur mu?" Diye sordu Hyunjin.
Seungmin sevgilisinin güzel yüzüne bakarken yüzündeki gülümsemeyi büyütüp bir göz gülümsemesi sundu. "Tabiki olur. Zaten apartmana katılmamı bekliyordu."
"Neden katılmadın ki? Oradan da baya gelir elde ederdin." Diye sordu Jisung. Bu konuda herkes hemfikir olacaktı ki bakışlar Seungmin'e döndü.
Bakışlarını kaçırdı Seungmin. "Eğer oraya başlasaydım babam fark eder ve elimden almaya çalışırdı. Bu durumda Jungsu da yanardı. O yüzden bulaştırmak istemedim pek." Dedi çekingence. Babasını her ne kadar sevmese de başkalarına kötülemeyi de sevmiyordu. Her ne olursa olsun o babasıydı. Çok olmasa da iyi yönleri de vardı.
Kaçan keyfiyle yerinden kalkıp dosyaya yerleştirilmiş kağıdı eline aldıktan sonra "Ben şimdi beyannameyi yollayayım. Sonra da dördüncü tur için çalışmaya devam edelim." Dedi ve derin bir nefes verdi.
Seungmin'in üzgün yüzünü görünce onu yanlız bırakmak istemedi, onunla gitmek istiyordu Hyunjin. Bu dürtüsünü de durdurmadan onu takip etti ve birlikte vergi dairesine doğru ilerlemeye başladılar. Herhangi bir şey konuşmasalar da birbirlerinin varlığı bile destek için yeterliydi.
Bir buçuk saat içinde işlerini halledip geri döndüklerinde çalışmaların çoktan başladığını gördüler ve onlar da hazırlanmaya başladılar. Hyunjin bıkmadan Seungmin'e esneme hareketlerini gösterdikten sonra Minho onu devralmış ve kareografiyi öğretmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wish You Back °Hyunmin°✓
FanficModa tasarımcısı Seungmin aylardır görmediği idolünü merak ediyordu.