"𝘉𝘦𝘯𝘪 𝘢𝘧𝘧𝘦𝘵ı𝘯"
Genç adam dudakları titrerken başını zorlada olsa yukarı doğru kaldırdı. Kanlı zincirlerden asılmış simsiyah kanatlarına baktı. Gözlerinden yaşlar inci gibi tane-tane düşerken yutkundu. Bedeni uyuşmuş sırtından akan soğuk kırmızı sıvıyı hiss ediyordu yalnızca. Acıyla bağırmıştı. Başını yere eğip ağlamağa devam etmişti. Kapı açılmış ve kral adamlarıyla birlikte içeri girmişti. Karanlık odaya açılan tek pencereden süzülen ışık içerdeki yüzleri zar-zor aydınlatıyordu. Kral ağır adımlarla zavallı gençe yaklaşmıştı. Genç oğlanın karşısına geçmiş ve eğmiş olduğu başını kaldırmasını emr etmişti. Başını kaldırdığında ağlamaktan kızaran gözlere dikkatlice bakmıştı. "Sonunda yakalandın şeytan" Genç biranda göz yaşları içinde acıyla gülmüştü. Gülüşü tüm odanı sarmış , askerleri korkutmuştu hatta. "B-ben şeytanım evet..... Ama beni siz buna zorladız" demişti. "Hayır Taehyung sen kendin bu yolu seçtin" diyerek kral arkasını dönmüştü. "Bu kanatları bana hediye ettiğin için teşekkür ederim. Çok güzel bir kanımet " Taehyung gözleri kırmızıya dönerken " Hayır onları geri alacağım senden! "diye çıkışmıştı. Kralın baş hareketiyle askerler Taehyung'a yaklaşmış ve kollarından tutarak onu kaldırmıştılar. Odadan çıkana kadar bağırmıştı. " ALACAĞIM ONLARI SENDEN. DUYDUNMU? GERİ ALACAĞIM! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Devil's eye
ParanormalHerşey kentlilerin yalnış düşünceleriyle başlamış ve şeytanın umudunun bir kentli gençe kalmasıyla bitmişti.