15 bölüm

33 6 0
                                    

Jungkook kulübeden bulduğu haritanı katlayarak cebine yerleştirdi. "7 dağ sıralarına varmamız uzun . Karşımıza çıkacak kasabadan geçerek, dağların yakınına varacağız. Oda tam bizi dağlara çıkarmaz." Taehyung başını sallarken karşıda gitmeye başlamıştı. Tüm yol boyu süren sessizlik ikisinide tiksindiriyordu. Taehyung karşıdaki nehiri görüp o tarafa koşmuştu. Jungkook bıkkınlıkla çoçukluk zamanlarına yolculuk eden bu adamı izliyordu. Taehyung nehire eğilerek buz gibi sudan içmiş ve memnunca gülümsemişti. Sonrada sudan biraz havaya serpmişti. Jungkook'un onu beklemediğini görerek arkasından koşub ona yetişdi. "Neden bu kadar öfkelisin? Hiç yol arkadaşlığın yok" Jungkook gözünü yoldan bir saniye bile ayırmadan " Sen düşün neden öfkeli olduğumu. Çoçukları öldüren aptalsın. Zaten nasıl beni ikna ettin ona bile hâlâ şaşkınım. "  dedi. Taehyung daha hiçbirsöz söylemeyip yola devam etmişti. Sonunda ikili kasabaya varmıştılar. Kasabadaki sessizlik insanı korkutuyordu. Yaşlı amcaların dışarda oturub sohbet ettiklerini gördüğünde Jungkook onlara yaklaştı. "Merhaba efendim " Taehyung'da yanına gelmişti. Amcalardan biri karşılık vermişti. "Efendim bu kasaba yolumuz üstünde olduğu için buradayız. Yani gördüğünüz gibi yabancıyız. Bizi buraya gelenden bu sessizlik merak ettirdi. Neden dışarıda az adam var? " Yaşlı amca başını sallamış ve " Anladım, anladım. Siz hiç şeytanın kaçtığını duymadınızmı? Kaç gündür ki ülkede dışarı çıkma korkusu ve tedbir var. O yüzden kasabalar sessiz . Herkes korkuyor " demişti. Jungkook Taehyung'a bakmış ve anladığını belirtmişti. "Peki size bir harita göstereyim. Bana yardımcı olun lütfen" Jungkook elindeki haritanı adama göstermiş ve onlarla konuşmaya başlamıştı. Taehyung'sa  bu zaman kesitinde kasabaya göz gezdiriyordu. Gördüğü küçük çoçukla durdu. O kadar şirin gülerek ona bakıyorduki. İçinden 'ben nasıl olur onların hayatını mahv ettim? ' diye geçirmişti. Amcalarla konuşmasını bitiren Jungkook küçük çoçuk ve Taehyung'un bulunduğu bu anı seyr etmişti. Taehyung 'a yaklaşmış ve " Hadi, gidelim"demişti. "Yolda dikkatli olun. İblise rastlamayın" diyen amcalar onlara el sallamıştılar.

Yol boyu Jungkook'un dikkatini üzgün olan Taehyung çekmişti. Ancak cesaret edip sormamışdı. Yada neyi soracaktıki? Yaptıklarından pişmanmısınmı? Susmayı seçti. Biraz daha ireelediklerinde karşılarına bir kasaba daha çıkmıştı. Bu yaşam yerleri birbirlerinden fazla uzak değildiler. Taehyung Jungkook'a burada kalmaklarının gerektiğini çok yorulduğunu anlatmaya çalışıyordu. Ancak Jungkook durmak istemiyordu. "Taehyung vaktimiz zaten az. Ülkemizi saran bir hastalıkta var . Unuttunmu? Hem bu kasaba salgının çoğaldığı azarilere yakın. " Taehyung ayaklarını yere vurarak " Sanki herşeyi sen biliyorsun. Bende haberdarım. Ama senin kahramanlık yapma hayalin umrumda değil! "  dediğinde Jungkook daha da sinirlenmişti. "Zaten olmaz. İnsanlar senin umrumda hiç olmadı. İblis! " Taehyung sinir bozucu halde gülümsedi. "Evet iblisim ve sende bana yardım ediyorsun. İnsan! "." Mecbur kalmasam yaparmıyım hiç?! " diyen Jungkook gözlerini devirmiş ve " Aman tanrım"diyerek oflamıştı. "Beni yoruyorsun Taehyung. Unutmaki anlaşmamız var " Taehyung ellerini önünde bağlayıp gülmüştü" Ama bu anlaşma birimiz olmadan olmaz değilmi? Hem o anlaşmanı ne zaman yaptık? " Jungkook kasabaya girerken " Sen benden yardım istediğinde yapmış oluyoruz. "demişti. Taehyung'da onula yürürken kasabanın şerifi onları karşılamıştı. " Hey çoçuklar sizlerde kimsiniz? " Jungkook selam verip " Bizim yolumuz bu kasabadan geçiyordu. Burada kalmak istiyoruz bize yardımcı olurmusunuz? " demişti. Şerif bununla ilgilenip onları kasabanın en iyi oteline götürmüştü. İçeri girerken " Hey Jong bunlara senin oteli tavsiye ettim" demişti. Bay Jong gülümseyerek yanlarına yaklaşmıştı. "Teşekkürler şerif. Ama sadece bir odamız yararlı ve boş. İstermisiniz ki? "  Taehyung masaların birine oturarak Jungkook'u izlemeye başlamıştı. Jungkook  başını sallamış " Sorun yok siz verin "demişti. Odanı ayarladıktan sonra ikiside dinlenmek için odalarına giderken şerif " Akşam yemeği için inmeyi unutmayın! " demişti. Teşekkür edip odaya girerken Taehyung koşarak yatağa uzanmıştı. Yatağın üzerinde yuvarlanırken " Çok rahat "demişti. Jungkook masaya geçerek elindeki haritanı açmış ve gidecekleri yolu yeniden hesaplamaya başlamıştı. " Taehyung hiç yardımcı olmuyorsun. "demeyide unutmamıştı. Taehyung  yatakta doğrulup " Ne istiyorsun ki? " demişti. "Tüm işi ben görüyorum. Sende azıcık yardım etmek istiyorsan zorluk çıkarmamalısın" Taehyung başını sallamıştı. "Tamam tamam gene konuşuyorsun" Jungkook önüne dönerken  kapı tıklanmıştı ve Jong'un sesi duyulmuştu. "Akşam yemeği hazır beyler "

 "Akşam yemeği hazır beyler "

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
The Devil's eye Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin