10

1.6K 124 4
                                    

"Gökhan, şuradan bir parfüm seç, en afrodizyaklısından," dedim ve parfüm reyonunda Gökhan'ı bırakıp ayakkabı reyonuna yürümeye başladım. Elimde tuttuğum telefondan Pınar'la görüntülü konuşuyorduk.

"Yavuz, acayip keyifli," dedi sırıtarak.

Saçımı savurdum havalı olduğunu düşündüğüm bir hareketle. "Beni nasıl çağırttı görüşmeye anlatsana biraz."

"Leyla, yüzüncü kez anlattı," diyerek yanıma yürüyen Gökhan elindeki şişeyi bana uzatıyordu koklamam için.

"Bir daha anlatsın ne olacak?" Kokladığım parfümle yüzümü kırıştırıp, "Bu olmaz," dedim ve geri kameraya dönüp Pınar'a bakmaya başladım.

"Leyla Hanımı da çağırın görüşmeye dedi." Pınar'ın anlatımıyla aklıma Leyla ile Mecnun'un sahnesi geldi. 

Leyla'nın aklına gelen sahne

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Leyla'nın aklına gelen sahne.

"Adam, tek seni çağırmış gibi davranma, Leyla." Pınar ve dürüstlüğü! En azından arkadaşımda iş başvurusu yaptı diye söylemişti, o da ismimi sormuş ve yarın benim kim olduğumu bilecekti.

Sonra da bana aşık olacaktı, net.

"Olabilir, Pınar." Siyah çift bant ayakkabının numarasını arıyordum laf yetiştirirken. "Gerçi Binnaz dedi ki, işe almayacak ama ben inanmıyorum ona. Biraz yalancı gibi geldi."

"Bok atma," diye araya yeniden girdi Gökhan. "Adını bildi adamın daha ne yapsın?"

Pınar, Gökhan'a arka çıkar gibi kafasını salladığında odasının kapısı açılmıştı ve içeriye çalışanlardan birisi girmişti. "Oldu o zaman, kapatıyorum ben," dediğinde pot kırmama izin vermeden hızlıca el sallayıp telefonu kapatmıştı.

Bana güvenmiyor muydu bu kız? Haklı, ben bile kendime güvenmiyordum, Pınar nasıl güvensin.

Gökhan'ın seçtiği parfümleri beğenmediğim için kendi kararımı vermiştim ve sırf onu peşimden sürükledim diye en pahalısından bir parfümde kendine aldırtmıştı. Alışverişi bitirip eve geçtiğimizde koltuğa yayılmış televizyon izliyorduk. Tabi ki çekirdek ve çay eşliğinde.

Şuna bir mesaj atayım diyerek telefonu elime aldım.

Leyla: Binnoş, sen benim adımı neden sormadın?
Leyla: Gerçi biliyorsundur da neyse

Görmüştü ama yazmıyordu. Beş dakika boyunca cevap gelmeyince tekrar mesaj attım.

Leyla:

Müneccim: Neydi adın?Müneccim: Unutmuşum sormayı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Müneccim: Neydi adın?
Müneccim: Unutmuşum sormayı

Leyla: Leyla
Leyla: Leyla Yavuz
Leyla: Ayy baksana adamın adı kaderime işlemiş
Leyla: Çok yakışıklı bir beyefendi

Harbiden ne güzeldi be. Leyla galp Yavuz. Leyla Yavuz. Babaannem gadasını aldığım, sen kaderime işlesin diye mi dedemle evlendin de, ben bu soyadı aldım.

Müneccim: Ne garip kızsın sen, Leyla
Müneccim: Merakımdan konuşuyorum seninle

Leyla: Neyim garip?
Leyla: Sanki sen çok normalsin de garip olan benim!
Leyla: Bir süre küstüm sana yazma.

Falcıya trip atmayan da ne bileyim. 

Üç Vakte Kadar (Yarı Texting) -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin