57

1.1K 81 0
                                    

İzmir'e gidiyordum yaklaşık bir hafta kadar. Yiğido babamın gönlünü hoş edip ciddi bir ilişkim var diyecektim.

Evet kardeşim, ciddi ilişki benim. Ciddi ilişki de nasıl oluyorsa, herhalde kaşları çatık bakıyordu sevgililer birbirine.

Güzel mizahtı kabul edin.

Önden ben konuşacaktım, sonra Yavuz gelecekti. Bizim iş biraz zor gibi ama olsun. Babamdan değil o zorluk, düğün hazırlığından.

Şimdi başlasak iki seneye anca biterdi.

"Leyla, baban sinirli biri mi?"

Yola bakarak konuşan Yavuz'a döndüm. Aslanım miyav sesi senden mi geldi?

"Değil," dedim rahatça. Çünkü değildi, Konya Ovası kadar genişte değildi ama olsun.

"İki gün sonra gelirim ben. Şu Yalın'ın işlerini halledeceğim." Yalın'ın da ne bitmez işi varmış! Pınar'la geziyorlar hep sanki bilmiyoruz.

Havaalanına beni bıraktıktan sonra tam gidecekken başımı öne eğip omuzlarımı sarsmaya başlamıştım. Yavuz, avuç içlerini omzuma bastırırken, "Leyla, niye ağlıyorsun?" diye sordu telaşla.

Kafamı kaldırıp gülmeye başladığımda gördüğüm surat ifadesini hiç unutmayacağım kesin. Aşık bu adam bana be! "Şaka yaptım be, iki gün sonra geleceksin ne diye ağlayayım," dediğimde o da gülüyordu.

Espriden anlayan adam seçin arkadaşlar, Sivaslı Leyla'nızdan bir tavsiye.

Hadi bakalım Yavuz Ailesiyle şu işi bitirelim önce, Ersözlere sonra bakarız.

Üç Vakte Kadar (Yarı Texting) -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin