karanlık sokakta kendinden başkası olmadığına emin bir şekilde sağa sola yalpalıyor, kısa conversleri bütün kar suyunu itina ile içine çekiyordu. ellerini kot ceketinin ceplerine yerleştirdi. titreyen bedeni eve girip ısınmak istese de ruhu orada daha da çok üşüyordu. en azından yürüdüğü nezih yolda onun haricinde nefes alan başka canlılarda vardı.
kulaklığından yükselen şarkının ekran görüntüsünü aldı. özenli bir şarkı seçimi yapamayacak kadar hissizdi bu gece. anlamına dahi bakmadan attı şarkıyı. ah, evet jeno attığı şarkıların her daim anlamına bakar, heyecanla 'wineboy' isimli gizemli kullanıcının ona ithaf edeceği kısmı beklerdi. ancak ondan da kesmişti umudu artık. öyle ya, haklıydı jungkook. şayet gerçekten hayatında olmak isteyen biri olsaydı bir şekilde çıkardı karşısına.
saat 00.00 olduğu an paylaştı gecenin önerisini. belki de son önerileriydi zira bundan da sıkılmıştı artık. sıradan olan her şeyden iliklerine değin tiksinirdi genç oğlan. zira onu böylesine karanlığa salıveren de o sıradanlıklar silsilesiydi.
derince iç çekti, geri verdiği soluğu duman bukleleri halinde göğe yükselirken ekranı aydınlatan bildirime kaydı irisleri. ve o an geçirdi içinden, keşke dedi, keşke gerçekten sarabilsen beni...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.