ep. 11

144 20 13
                                        

(10. bölüme bakmayı unutmayın :') )

bisikletini kilitledikten sonra banka oturdu. hava epey serinlemiş, yıldızlar kaybolmuştu. öyle görünüyor ki yağmur yağacaktı. kışın ortasında olmalarına rağmen kısa kollu savunmasız bir kumaş parçası ile çıkmıştı evden. üstündeki incecik tişört tenini rüzgara arsızca sunuyor olsa dahi içeri girmek istemedi. zihni çok kalabalıktı, öncesinde içerideki yabancıları uğurlamalı, boş kafa ile yatağına girmeliydi.

parmakları şakaklarını ovarken arkadaşlarının bisiklet sürerken verdiği temkinleri düşündü. Her biri ayrı bir noktadan tutuyordu konuyu ve izlenen yol farklı olsa da nihayetinde haklı çıkıyorlardı. Jeno sebepsizce değişmeye başlamıştı ve bu alelade tehlikeliydi.

dün gece kahve dükkanına koşmuştu lakin lavabo tümüyle boştu. yalnızca aynada kırmızı tonlarda bir ruj ile yazılmış yazı duruyordu.

'korkak değilim, aksine tahmin edemeyeceğin kadar cesurum'

öylece bakakalmıştı. sinirleri son raddeye ulaşmış, kullanıcıyı engellemeyi dahi düşünmüştü ancak onu tutan bir şey vardı. merakı, ilgiye olan düşkünlüğünü dürtüleyen alışmışlığı...

sırt çantasından çıkarttığı termosu dudaklarına yaklaştırdı. soğumuş papatya çayı acı bir tat bırakırken dilinde suratında buruşturdu. keyfi kaçmıştı, istese de en sevdiği çaydan zevk alabilecek durumda değildi zaten.

düşündükçe işler daha da karmaşık hale geldiğini bir kez daha kanıtlarken öneriyi paylaştı gecikmeden. Bu sefer görmek istediği bir cevap olup olmadığından bile emin değildi, sesini kapatıp arka cebine yerleştirdi.

binaya ilerlediği sırada omzunda hissettiği varlıkla arkasını döndü.

"daire 11'e basabilir misiniz bayım?"

kırklı yaşlardaki kuryeye baş selamı verip kendi dairesi olduğunu belirtti. adam elindeki kargoyu bırakıp oradan ayrılırken merakla açtı genç oğlan. sipariş ettiği bir şey yoktu, ne gelmiş olabilirdi ki?..

siyah kargo poşetini yırttıktan sonra havayı kıskandıracak derecede buz kesti bedeni. bir cam şişede kuru papatya yaprakları, üzerinde bu gecenin şarkısı...

"afedersiniz? bayım!"

motoru çalıştırmak üzere olan kuryeyi durdurdu. kargonun ne zaman verildiğini sorduğunda aldığı cevapla telefonuna yöneldi.kargo dün verilmişti, ürperdi genç adam.  artık buna ya son verecek ya da dönen oyunu çözecekti.

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


***

neler oluyor sizce??? açıkçası bende merak ediyorum kurgunun nereye gittiğini 🤔

umarım beğenmişsinizdir, yorumlarınızı bekliyorum ve okuduğunuz için teşekkür ediyorum🖤

şarkılar🌈 ➡️

softcore°nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin