8-Vuslat

24.9K 1.6K 542
                                    

Gözlerimi açıp odamdaki eşyalarla bakışmaya başladığımda kafamın içi akşamdan kalma gibiydi.. Yine mi dağıtmıştım? Başucumda kollarını göğsünde kavuşturmuş uyumakta olan Çağan gerçek miydi? Kızım Rüya, sen hâlâ ayılamamışsın. Ne işi var Çağan'ın senin odanda? Abin izin verir mi sanıyorsun?

"Ça-Çağan?" diye  kekeleyerek yatağımda hızlıca doğrulduğumda Çağan da irkilerek uyandı.

"Rüya?" dedi telaşla sandalyeden kalkıp yüzümü avuçlarken.

"Has*ktir hayal değilsin! Sen gerçekten dokunuyorsun bana! Canına mı susadın? Kafayı mı yedin? Ne işin var odamda? Abim evde mi? Saat kaç? Çık hemen. Hemen." dedim yataktan kalkarak odanın içinde sağa sola gidip gelirken.

"Sakin ol, sakin ol güzelim. Ani hareket etme.." dedi omuzlarımdan tutup beni durdururken. Hemen sonra ellerimi kavradığında aptal aptal yüzüne baktım. Aynı anda kapım tıklatılıp açılınca gözlerimi sımsıkı kapattım. Kesin abim gelmişti. Çağan odamdaydı. Odamda!

"Rüya?" dedi abim şefkatle. Manzarayı anlamlandıramamış olsa gerekti. Yoksa sesi şefkat değil, öfke yüklü olurdu. Ellerimi Çağan'dan kurtarmaya çalışsam da başarılı olamamıştım.

"Bıraksana." dedim dişlerimin arasından mırıldanarak.

"Kız cadı? Uyandın mı sonunda?" diye odaya giriş yapan Dinçer Abi'nin ardından Yankı Abi, Derin ve Gökmen de girince bakışlarım iyice şaşkınlaştı. Burada ne yaşanıyordu?

"Kahvaltı için mi bekliyordunuz? Çok mu geç uyandım? Çağan Abi de beni uyandırmaya geldi sanırım." dedim ellerimi nihayet Çağan'dan kurtararak.

"Vah vah.. Kafa gitmiş." dedi Yankı Abi.

"Aşktandır." dedi Gökmen.

"Ayrıl dibinden artık. Uyandı işte." dedi abim öfkeyle Çağan'a bakarak. Şükür ki özüne dönmüştü.

"Sevenleri ayırmayın komutanım." dedi Gökmen bana göz kırparak.

"Ulan harbi büyük aşklar nefretle başlıyor galiba. Şahsen ben ikna oldum." dedi Yankı Abi uzaylı görmüş gibi bize bakarken.

"Şimdi bunlar birbirlerini yerden yere vururken, aslında birbirlerini seviyorlar mıymış? Şu aşk denen şey saçmalığın daniskası anasını satayım. Aha bunlar da kanıtı." dedi Dinçer Abi bizi göstererek.

"Siz hangi kafayı yaşıyorsunuz ya? Ne oluyor burada?" diye sorduğumda abim yanıma gelip bana sarıldı. Kulağımda oluşan uğultuyla derin nefesler almaya başladım.

Esir düşmüştük. Bir iğne saplamıştı koluma o**pu evladı! Nasıl unuturdum? İyi de kaç gün geçmişti? Çağan ne yapmıştı, ne söylemişti de, herkes aramızdaki.. Aramızdaki şeyi konuşuyordu?

"Beni çok korkuttun." diye fısıldadı abim kulağıma.

"İyiyim." dedim gülümseyerek. Geri çekilip saçlarımı geriye attı ve alnıma bir öpücük kondurdu.

"Üç dakikanız var. Uzarsa, sonuçlarından beni sorumlu tutamazsın." dedi, herkese dışarı çıkmaları için imalı bakışlar göndermeden önce.

Hepsi dışarı çıktığında Çağan hâlâ yanımdaydı. Bir an için başım döndü ve sendeler gibi oldum. Ona tutunduğumda krizi fırsata çevirerek belimi kavradı. Sonra elimi tutup beni yatağa oturttu ve başucumdaki sandalyesine kuruldu yeniden. Bırakmayı aklından bile geçirmediğine artık emin olduğum elimin üzerine usul bir öpücük kondurduğunda ona şaşkınlıkla baktım.

"Kaç gündür uyuyorum?" dedim elimi hızla geri çekerek.

"Yalnızca iki."

"Peki sen kaç gündür yanımdasın?"

ZakkumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin