36-Korku

18.9K 1.4K 501
                                    

Papatyam açtığında, takvimler Eylül'ün yirmi birini gösteriyordu. Hastanenin küçücük odasına kocaman bir aileyi sığdırmanın mutluluğu vardı yüreğimde. Çağan, kızımızı kollarının arasından bir an bile çıkarmıyordu. Diğerleriyse onun başına üşüşüp hayran hayran bakıyorlardı taze çiçeğime..

"Ben baban. Hani annenin karnındayken sık sık konuştuğun adam? Hatırladın mı beni?" dedi Çağan ciddi ciddi.

Onlara gülümseyip; kendimi, ısrarla beni çağıran uykunun kollarına bırakırken karman çorman sesler usul usul kayboldu. Yeniden uyandığımda, odada kocamdan ve kızımdan başka kimse yoktu. Değişmeyen tek şey; Papatya'mın, babasının kollarının arasındaki yeriydi.

Pencerenin önünde durmuş öylece kollarını sardığı kızına bakan sevdiğim, uyandığımı fark eder etmez bakışlarını bana çevirdi ve gülümseyerek bana doğru adımladı.

"Güneşimiz açtı Papatya.." dedi yanıma oturup Papatya'nın yüzünü bana doğru hafifçe kaldırarak.

"Çağan.."dedim susuzluktan kuruyan dudaklarımı bitkince aralayarak.

"Söyle güzelim?" dediğinde gülümsedim ve sırtımı iyice dikleştirmek için hareketlendim. Derdimi anlayarak, neredeyse bir eli kadar olan Papatya'yı sarma işini tek koluna bıraktı ve hafif eğimli yatağımı biraz daha kaldırdıktan sonra sırtımı yastıkla destekledi. Tek eliyle başarıyla doldurduğu suyu da bana uzattığında gülümsemem büyümüştü.

"Daha iyi misin?"

"İyiyim sevgilim.. Herkes nerede?"

"Birazı bahçede, birazı kantinde, bir kısmını da eve yolladık. Geç oldu."

Kucaklamak için can attığım kızıma çevirdim bakışlarımı. Çağan'ın, onu bana vermek konusunda bir an kararsız kaldığını sezsem de; çok geçmeden usulca kollarıma bırakması, sezgimin üzerine düşünmeyi bir cümle sonrasına kadar ertelememi sağlamıştı.

"Dikkat et." dedi kollarını tamamen ondan çekmeden önce.

"Tamam.." dedim bu yersiz telaşına gülümseyerek.

"Sıkı tut. Gerçi oturuyorsun ama olsun, sen yine de sıkı tut."

"Tamam sevgilim.."

"Çok da sıkma ama."

"Tamam Çağan, nasıl tutacağımı biliyorum."

"Nereden biliyorsun?"

"Duru'dan antrenmanlı sayılırım. Kaç kez aldım kucağıma, kollarımda büyüdü."

"Çok geçti üstünden, unutmuşsundur belki. Ben İnci'nin bu kadar küçük halini hatırlamıyorum mesela."

"Aslan'da yeniden alıştırma yaptık bence ikimiz de."

"Öyle tabi ama bir tutulmaz ki güzelim. Papatya daha narin.. Dikkat etmek gerek."

"Tamam sevgilim, dikkat edeceğim merak etme."

"Yorulursan söyle alayım ben."

"Dokuz ay sen çektirdin, sıra bende diyor baban Papatya." diye fısıldadım güzel kızımın kulağına doğru.

Papatya dilini dudaklarına sürttüğünde beni onayladığını anlamıştım. Kesinlikle seni onayladı Rüya evet.. Neyse, sen lohusasın kırk gün tutacağım kendimi.

"Sizi duyuyorum hanımlar." dedi Çağan sitemle.

Gülüşüm büyüdü ve ona da bulaştı. Bize doğru eğilip ellerimizin üzerine birer öpücük bıraktıktan sonra kızımızı emzirmem için bana yardım etti. Papatya göğsümün ucunu çekiştirirken, Çağan bıkmadan, uzun uzun izledi onun mücadelesini. Mümkün olsa gözünü bile kırpmayacak gibiydi. Gözü açık uyuyor olabilir miydi?

ZakkumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin