18-Çağan'dan

17.7K 1.4K 743
                                    

Bu bölüm; @bussppee  adlı okuruma ithafen yayımlanmıştır.
Not: Bu ithaf, sebepsizce içimden gelmiştir 🙈

Rüya'nın beni kibarca kovması üzerine arabadan indiğimde, o da müthiş bir hızla uzaklaştı benden. Arabanın tekerleklerinden çıkan tozdan uzaklaşmayı umarak hızla yürümeye başladım.

Kurduğum cümlenin pişmanlığı yüreğime ağır geliyordu. Nasıl böyle düşüncesiz olabilmiştim ona karşı? Hem anne olma hayallerini çalıp, hem de bunu ona karşı bir silah olarak nasıl kullanabilmiştim? En az sözde ebeveynlerimin yaptığı kadar büyük bir düşüncesizlik değil miydi bu yaptığım?

Adımlarımla dövercesine on dakika boyunca kat ettiğim yolu, telefonumun çalmasıyla bir süre dinlenmeye bıraktım. Bilmediğim bir numara ısrarla çaldırıyordu. Açıp, hiçbir şey söylemeden konuşmasını beklerken, üçüncü saniyede karşıdan tiz bir ses duydum.

"Alo Çağan?" dedi kararsızlıkla.

"Kimsin?" dedim yere oturup bir elimi alnıma yaslayarak. Başım çatlayacak gibi ağrıyordu. Rüya geri dönüp beni alır mıydı acaba?

"Talya ben. Pol-"

"Tanıdım tamam."

"Yarın bizim iş yerine uğraman gerektiğini söylemek için aradım."

"Sebep?"

"Amirim seninle tanışmak istiyor. Bir de şey.."

"Talya Hanım, gerçekten pek çok duygum şu an had safhada. Yani sadede hızlıca gelip gerginliğimi perçinlemezseniz ikimiz için de daha sağlıklı bir iletişim olur. Bilmem anlatabildim mi?"

"Evet, tabi. Anladım."

"Ve?"

"Ve şey.. Bir de seninle konuşmak istediğim özel bir konu var."

"Operasyonla mı ilgili?"

"Hayır a-"

"Operasyon dışında herhangi bir konuyla ilgilenmiyorum. Yarın uğrar amirinizle tanışırım. Başka bir şey?"

"Başka bir şey yok ama-"

"Ama'lardan sonrasıyla da ilgilenmiyorum Talya Hanım. Size iyi günler."

Telefonu kapatıp elimde sıkarken çatlamaya yeminli başımı ovuşturarak sakinleşmeyi denedim. Ama çabam, telefonumun yeniden çalmaya başlamasıyla yarıda kaldı.

"Ne var yine? İlgilenmiyorum diyorum anlamıyor musunuz?" dedim arayanın Talya olduğunu sanarak.

"Anlamadım asker?" dedi Taner Albay sertçe.

"Ben.. Bakmadan açtım komutanım. Emredin." dedim sanki beni görebilecekmiş gibi ayağa kalkıp.

"Yarın görev arkadaşını da al, karargâha gel. Detayları konuşacağız."

"Emredersiniz komutanım da, Talya Hanım'ı neden ben alıyorum?"

"Amiriyle tanışacakmışsınız yarın. Oradan da gelin işte."

"Emredersiniz." dedim sıkıntıyla.

Albay telefonu kapatır kapatmaz yeniden yürümeye başladım. Talya, onun amiri ve Albay arasında ne gibi bir dolap döndüğünü bilmiyordum ve beni ilgilendiren olayların benim dışımda gelişmesinden müthiş bir rahatsızlık duyuyordum. Beni sakinleştirebilecek tek yer yine Rüya'nın yanıydı. Ona sarılmalı ve sert çıkışım için ondan iyi bir özür dilemeliydim.

Karanlık çocukluğumun onu da esir almasını istemiyordum. Yaşadıklarımı dert etmesini ve bana.. Bana acıyarak bakmasını istemiyordum. Bu yüzden ondan gizlediğim, anlatmaktan çekindiğim yaşanmışlıklarım olduğunu keşfetmemeliydi. Eğer en ufak bir şüphe uyanırsa aklında, sorgulamaya başlardı biliyordum. Ve ben, bunu kaldıramayabilirdim.

ZakkumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin