Thirty Two

1K 132 59
                                    

Yorum yaparsanız çok mutlu oluyorum 🤧🤧

Felix beyaz gömleğini, beyaz pantolonunun içine sokarken aynada kendine baktı. Güzel görünüyordu. En azından o kendini beğenmişti. Yüzünde parıltı bir makyaj vardı, sarı saçlarına özenle şekil vermişti. Derin bir nefes aldı ve son parçayı, melek kanatlarını taktı sırtına. Hafifçe yan dönüp baktığında gülümsedi

Gerçekten hoşuna gitmişti.

Kendine biraz daha baktı. Seungmin'in haftasonları ailesinin yanına gitmesi işine gelmişti. Yoksa bu denli özenle hazırlanamazdı, utanırdı. Gerçi şimdi o kadar fazla insanın içinde böyle dolaşmak onu fazlasıyla germişti. Ancak kendine kendine düşündü

Jisung yanımda olacak.

Jisung yanındayken sanki tüm insanlar susuyor gibi hissediyordu. Aslında insanlar normalde de konuşmuyordı, sadece Felix'in kafasında kuruntular vardı.

Öyle yaparsam ne düşünürler?

Bunu giyersem komik olduğumu mu düşünürler?

Düşündüğümü söylersem dalga geçerler mi?

Normalde her adımından önce böyle sesler kafasında dolansa da Jisung varken bu seslerin hepsi susuyordu. Jisung ve onun güzel bakışları kalıyordu.

Felix fazlasıyla güvende hissediyordu.

İçinden yine bunları geçirip kendini rahatlatırken gözleri bomboş kalmış boynuna takıldı. Sanki orayı doldurması gerekti. Başta bir kolye takmayı düşündü ancak uygun bir parça bulamayınca oflayıp öylece etrafa baktı. Bu defa, yeni aldığı saten fulara takıldı gözleri. Ve gülümseyip boynuna doladı yumuşacık fuları.

İşte şimdi olmuştu!

Kocaman gülümsedi ve saatine baktı.
Tam zamanında bitmişti hazırlığı. Telefonunu alıp yurttan çıktı ve Jisung'un attığı konuma doğru yola çıktı.

Bu sırada içi içini yiyordu zira Jisung'un onu böyle görünce vereceği tepkiyi çok merak ediyordu. Felix emindi, Jisung onu yine çok güzel bulacaktı ve kahvelerinde kocaman parıltılarla bakacaktı. Bu yüzden yolda giderken kendi kendine gülümsüyor, arada zıplıyordu

Fakat birden, bir düşünce zihnini korkuya buladı. Yüzü yavaş yavaş asıldı, kaşları çatıldı ve adımları yavaşladı.

Yang Jeongin'in zihnine saldığı tilki ortaya çıkmıştı.

Felix'in umutlarını ve sevincini parçaladı hemen ve yerlerine yerleşti.

Ya Jisung gerçekten öylesine takılıyorsa onunla? Aynı başta olduğu gibi sırf çıkarı için yapıyorsa tüm bunları?

Felix başını iki yana salladı. Kafasındaki tilkiyi atmaya çalıştı. Tilki iki yana savrulurken düştü ve Felix düşündü: Jisung onunla oynuyor olamazdı! Hiçbir sahte bakış, öpücük ve söz bu kadar iyi hissettiremezdi.

Felix, hissediyordu bunları. Kalbinin her yanında Jisung'u hissediyordu.

Hayır, Jisung onu gerçekten seviyordu.

Derin bir nefes verip bu düşünceye tutundu.

Kendini bir nebze rahatlamış olsa da zihnindeki tilki bir yer bulmakta inatçıydı. Yeniden tam zihninin ortasına kuruldu ve fısıldadı

Seni seviyorsa bile sıkılacak! Kim hoşlandığı kişiyle sevgili olmak için bekler ki! Zamanını seninle mi harcayacak?!

Felix yutkundu. Bu onu daha da korkutmuştu.

Bugün Jisung'u gözünün önünden ayırmamaya karar verdi ve yoluna devam etti.

Sonunda partinin olduğu eve geldiğinde hızlıca Jisung'a mesaj attı. O gelene kadar içinin tıklım tıklım dolu olduğu, müzik ve insan sesinin karıştığı evi inceledi.

Pekala biraz gerilmişti.

Ancak çok kısa sürdü. Evin önünde, mavi takım elbisesiyle Han Jisung gözükünce tüm endişeleri yerle bir olmuştu. İkili birbirine birkaç adım atarken gözleri üzerlerinden ayrılmadı hiç. Jisung yaklaştıkça Felix onun yüzünde olan minikçe çizilmiş damlaları fark etti.

Jisung bulut olmuştu.

"Bulut olmuşsun..?" diye çekingence sorduğunda Jisung hiçbir şey demedi

Dili tutulmuştu sanki öylece baktı Felix'e. Gerçekten melek olmuştu ve o kadar güzeldi ki Jisung gerçekten ağzını açıp bir şey diyemiyordu. Bir an Felix'in elini tutup bu partiden gitmek ve bir yere oturup saatlerce ona bakmayı teklif etmeyi düşündü.

Kabul etmesi gerekti bu harika olurdu.

"E-evet.." diye zar zor cevap verdi Jisung ve melek oğlanına gülümsedi

"Sen de melek."

Felix başını aşağı eğdi ve gülümsedi. Jisung bu anın sonsuza kadar süreceği düşündü, aslında bundan pek şikayet etmezdi, ve Felix'i belinden tutup içeri doğru yönlendirdi

"İstersen içeri girelim."

Felix belinde duran ele odaklanmamaya çalışarak başını olumlu anlamda salladı ve beraber içeri girdiler.

Girdiklerine bin pişman olacaklarını bilmeden.

---

Ya böyle sizi heyecan yapıyorum biliyorum ama zamanım yok pek yazmaya çok da arayı açmak istemedim attım böyle

Umarım hoşunuza gitmiştir 💌

Umarım hoşunuza gitmiştir 💌

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Softcore, jilixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin