İddia

1.9K 115 155
                                    

Nil karaibrahimgil / Kanatlarım var ruhumda ⭐

Savaş'ta sahip olduğum tek şey dudaklarıydı. Sadece bana aitti bir tek onu öpmüştüm ve tek ben öpmeliydim.🌙


Günlerimi planlı geçirmeye karar vermiştim Savaş ile aramızdaki sözleşme bitene kadar işle ilgilenip geri kalan zamanımı spor salonunda geçirecektim spor her zaman bana stres atmak için iyi bir hobi olmuştu salona gitmek için evden çıktım. Bu spor salonu sürekli geldiğim yerdi arkadaşlarımındı. Eve yakın olduğu için yürüyerek gittim. Mehtap beni görünce oturduğu sandalyeden ayağa kalkıp tüm samimiyetiyle gülümsedi. "Vay kimler gelmiş. Tanju bak bizim Avrupalı geldi"
"Daha Avrupalı olmadım "
"Kızım gel buraya" diyerek sarılan Mehtap'a aynı samimiyetle sarıldım.
"Kızım bırakta biraz bizde sarılalım." Tanju'ya da aynı özlem ve samimiyetle sarılıp salona ilerledik.
"Ben sana çok kırgınım aslında geldiğini duydum kaç kez buluşacağız diye söz verdin ama ne geldin ne aradın."
"Hiç sorma mehtap ya gelir gelmez bir işe başladım buranın tadını çıkaramadım baktım olmuyor hem spor yaparız hem vakit geçiririz diye size koştum hâlâ telafisi mümkün.
"İyi yaptın Aysacığım çocukluk arkadaşıyız biz."

Tanju ve mehtapla çocukluğumuzdan bu yana arkadaştık. Üniversiteye kadar hep beraberdik. İkisi çocukluk arkadaşlığını evlilikle taçlandırmışlardı. Yaklaşık bir saattir eskilerden sohbet edip vakit geçirmiştik.
"Ne yapıcam ben" diye sordum Tanju'ya dönüp
"Valla aysa senin spora ihtiyacın yok hala fitsin kafana göre takıl içeride ."

Salona doğru yürüdüğümde ne kadar uzun zamandır spor yapmadığım aklıma geldi. Madriten geldiğimden bu yana aklıma bile gelmemişti nereden başlayacağımı hatırlamıyordum bile. Gözüm boşta kalan koşu bandına kaydığında en iyisi onun başlamak diye düşündüm.

Koşu bandını ayarlayıp hafif yürümeyle başladım.
"Merhaba yeni başladın galiba " diyen çocuğa döndüm. Kızıl saçlı, yeşil gözlü uzun boylu bir çocuktu. Üzerine giydiği yüzücü atlet terden sırılsıklam olmuş kaslarını ortaya sermişti.
Kafamı sallamakla yetindim.
"Spora ihtiyacın yok gibi gözüküyor çok güzel vücudun var."
Bedenime bakışı rahatsız olmama sebep olmuştu. "Spor vücut için olduğu kadar sağlık içinde vardır" diyerek kafamı çevirip ayarı yükselttim.

"Beni yanlış anladın galiba niyetim seni rahatsız etmek değil arkadaş edinmeye çalışıyorum."
Cevap vermek için ağzımı açtığımda duyduğum sözlerle kelimelerimi yuttum.
"Benim sevgilimle arkadaş olabileceğini sana kim söyledi " diyerek koşu bandını durdurdu. Tabiki de sesin sahibi Savaş'tan başkası değildi. Dün geceden sonra gelmez sanıyordum ama yine gelmişti. Kolumdan tutup indirdi.
Şaşkınlıkla, " Sen ne yapıyorsun burada?" diye sordum.
Parmağıyla etrafı işaret etti. "Burası spor salonu değil mi spora başladım araştırırken burayı buldum."
Savaş gibi bir adamın bu spor salonuna gelmesine şaşırmıştım.
"Koskoca bebekte spor salonu bulamadın, Beşiktaşta kapasitesi 30 kişi olan spor salonunu mu buldun."
Her an çemkirmeye hazır cadaloz teyzeler gibi elimi belime koydum. " Senin evinde kocaman bir spor salonu zaten var hatta buradan daha büyük."
"Sıkıldım aynı yerlerden bazen değişiklik iyidir. Bir itirazın mı var ? Sen ne yapıyorsun ayrıca burada ? diye devam etti.
"Gördüğün gibi koşu bandını durdurmasaydın spor yapıyordum."
"Bu kadar erkeğin içinde mi ?"

"Kızlarda var Savaş... " diyerek etrafımda kız arıyordum. Nihayet bir kaç kız gördüğümde Savaş'a bakan gözleri gördüm yine bir yelloz kollarını esnetirken göstermeye çalıştığı göğüslerini sergilemeye çalışmış dudaklarını ısırarak gözlerini dikmişti. Savaş'ın önüne geçip ters bir bakış attım beni farkedince toparlanıp arkasını döndü.
"Ne kadar arsız kızlar var ya gazete de boy boy fotoğraflarımız var onlarıda mı görmediler bir de sevişmek ister gibi adama bakıyor utanmada yok bunlarda fake de olsa sevgiliyiz sonuçta " diye söyleniyordum.

AY TENLİ KADIN ( Affeder mi Aşk Bizi Serisi )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin