Onu ne kadar özlediğimi fark ettim. O büyülü gözlerini, tutkulu dudaklarını, sımsıcak ellerini, bana şefkatle sarılan o kollarını ne kadar da özlemiştim. Yaşadığım bu his daha önce hiç başıma gelmemişti, bu yüzden ona nasıl yaklaşacağımı bilmiyordum ama artık ikimize bir şans vermem gerektiğini biliyordum. 🌙SAVAŞ'DAN
Can beni itip onu elimden kurtardığında bende sevinmiştim söylediği o söz öfkeden kendimi kaybetmeme sebep olmuştu. "Eğer o gece sen değilde başkası olsaydı onunla da yatardım " kurduğu bu cümleyi asla kabul edemezdim. Bu cümleyi kurması bile beni öldürürdü.
Koşarak uzaklaştıktan sonra önümde ki sandalyelere tekme atıp kendimi havuza attım. Dakikalarca suyun altında bekledim. Bunu nasıl söyleyebilirdi beni gerçekten sevmiyor muydu ? Ben sadece onu isterken o beni nasıl olurda istemezdi ama gözleri tam aksini söylüyordu. Bana bakarken hissettiğim o duygu yalan mıydı ? Beni herkesin içinde defalarca öpmüş Gülin'e karşı korumacı bir tavır almıştı. Bu yaptıkları yalan olamayacak kadar güzeldi.
Suyun üstüne çıktığımda Can havuzun kenarında gerginlikle volta atıyordu.
" Sen ne yaptın abi, Aysa'ya nasıl öyle davranabildin, gelmeseydim kıza ne yapacaktın."Zaten sinirlerim yeterince tepempeydi bir de ona laf anlatmayacaktım. Kenara yüzüp sudan çıktım." Siktir git can kendi işine bak."
Yanından geçerken kolumu tuttu. " Ne kendi işi lan. Sen Aysa'ya öyle davranamazsın. Kızın yüzü bembeyazdı üstelik sırılsıklam. "
Kolunu itip eve yürürken tekrar kolumdan tuttuğunda ona döndüm yüzüme sıkı bir yumruk atmıştı. Olduğum yerde savruldum. "O senin sadece geceleri yanında olan kızlara benzemez. Senin pis egonu tatmin etmek zorunda değil." Yeniden bir yumruk attığında bu kez burnumdan kan geldiğine emindim.
Yüksek sesle delirmiş gibi kahkaha atmaya başladım. " Evet sadece geceleri yanımda olan kızlara benzemez. " Daha da yüksek kahkaha atıyordum.
"Egomu tatmin etmek zorunda değil." Daha da yüksek kahkaha atmaya başladım. Can kollarımdan tutup beni sarsmaya başladı. Gözlerine baktığımda delirmişim gibi bakıyordu."Vur lan daha sert vur " bu kez onu kollarından ben sarstım. " Vursana lan ! Vur bana daha da sert vur." Artık endişeyle bakıyordu. "Vur diyorum lan sana, Aysa beni sevmiyor, istemiyor. Bana biraz önceki söylediği sözü unutturana kadar vur."
Can artık hiçbir tepki vermiyordu. Yerde farkettiğim cam parçasını avucumda sıkıp ona doğrulttum diğer elimle Can'ın eline tutuşturmaya çalıştım. " Ya da öldür beni Can, çünkü bu hissettiğim acıyı ancak ölürsem unuturum." Camı elimle daha sıkı bastırıyordum. "Öldür beni Can tam kalbime sapla ki kalbimde ki sancı geçsin. " yanağıma düşen bir ıslaklık hissettim. Bu neydi gözümden yaş mı düşmüştü. Ağlıyor muydum ben ?
"Abi bırak " diyerek elimden camı almaya çalıştı. Sıkı sıkı baktırdığım cam elimde parçalanmıştı.Can avucumu açınca parçalar yere dökülmüştü. Gözümden hâlâ yaş geliyordu. Canımı acıtan bu cam parçası mıydı ? Hayır lan hayır canımı acıtan Ay tenli kadınımın beni sevmiyor, beni istemiyor oluşuydu.
Elimden cam parçalarını çıkarmaya çalışan Doktoru istememe rağmen Can çağırmıştı. Elimde ki şişeyi susamış gibi kafama dikledim. Buraya oturduğumdan beri üçüncü şişeyi de bitirmiştim. "Tüm kırıkları çıkardım artık sarabiliriz " diyen doktora bakmadan "Gerek yok" diyerek elimi çektim.
Can itiraz etti." Sarılması gerekiyor abi yaran iltihap kalabilir ."
Oturduğum yerden ayağa kalktım. " Umrumda mı lan yaraymış, iltihapmış. Sikeyim lan umrumda mı"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY TENLİ KADIN ( Affeder mi Aşk Bizi Serisi )
RomanceGözüm direksiyonu tutan elindeki dövmeye çarptı. O da bunu farketmiş olacak ki ; " Ay'ı çok severim. Bana güzel şeyler hatırlatıyor." dedi gözünü yola çevirip gülümserken. Merak etmiştim. " Ne gibi ? " diye sordum. "Yüzü, Ay gibi parlayan bir kadın...