"Jungkook! Yanıma gel!" Uyandığımda Jungkook'u da kaldırmıştım. Doğrusu o kalkmış birşeyler düşünüyordu. Sanki birşey yapacakta bir sıkıntısı varmış gibiydi.
Ama olsun, ikimizi de gülümsettim şakalar falan. Şuan kahvaltı için Jungkook tan yardım istiyordum, ayrıca bugün okulum olduğu için Jungkook da benimle gelecekti. "Efendim?" Yanıma yaklaşıp bir tane yanık krepi görünce kahkaha atmaya başladı.
"Hey! Niye gülüyorsun?" Sırıtırken konuştu. "Yanık krep çok severim." Diyip yine kahkaha atmaya başladı! Ne olmuş yapamadıysam!
Omzuna yavaş bir yumruk atıp, dudaklarımı büzdüm. "Tamam, büzme dudaklarını." Yeni bir krep hazırlamaya başladı. Sonunda kahvaltıyı düzenleyip sessizce yemiştik.
Tabi, sadece bir konu hakkında konuşmuştuk, ona okul da ne yapması gerektiğini söyledim.Ayağa kalkıp ona giyinmesi için kıyafet verip, bende kendi odama gidip giyindim. Odadamdan çıkıp Jungkook'un kapısına vurdum. "Jeon! Proje ödevim için o fotoğrafları gösterebilirim, değil mi?"
"Jeon!?" Niye ses yoktu? İçeriye yavaşça girdiğimde bana siyahın en koyu tonu hatta göz bebeği dahi görünmeyecek kadar siyah bir tondu ve gözlerinde korku vardı, ama neden?
"Jungkook? İyi misin?" Ben yanına ilerledikçe o uzaklaşmaya çalışıyordu. Ona yakınlaşmayı kesip konuştum. "Jungkook, sorun ne?" Kocaman açtığı gözleri ile ağzını araladı ama geri kapattı, sanki biri onun konuşmasını engelliyor gibi bir hali vardı.
"Taehyung..." Ona yakınlaşmaya başladım, ama eli ile dur işareti yaptı. "Sakın o fotoğrafları kimseye gösterme." Yavaşça kafamı salladım. "Tamam, göstermem ama bana ne olduğunu söyle." "Ben özür dilerim..."
Anlamaz bir biçimde bir kaşımı havaya kaldırdım. "Neden özür diliyorsun?" Başını aşağı doğru eğdi. Birşeyi yeni fark ediyordum. Bu odada ki elbise odasının kapısının alt köşesinde iki parmak izi vardı, kanla...
"J-Jeon, korkuyorum, anlat." "Anlatamam..." Arkasını dönüp rahatlamış gibi bana geri dönüp, üstüme gelmeye başladı. Arkasına sakladığı elinin iki parmağında kan vardı. Ben geri gitmeye başladığımda o gelmeye devam etti. Gidicek yerim kalmamıştı, o aramızda bir adımlık mesafe kalacak şekilde durdu.
"E-elin..." Eline bakıp, arkasına geri sakladı. "Jungkook, bana hemen ne olduğunu anlat!" Kafasını iki yana salladı. Biraz daha yaklaştı. "Burası benim evim, ne olduğunu bilmem g-gerekiyor."
"Hmm, okula geç kalıyorsun." Aklıma gelmesi ile gözlerim kocaman açıldı. "Of..Hadi gel." Kafasını iki yana salladığın da, ne olduğunu anlamamıştım. "Neden?" "İstemiyorum." Onu zorlayamam ondan kendisine dikkat etmesini söyleyip, bir çırpı kalan işlerimi halledip okula gittim.
Sınıfıma girdiğimde hoca ile göz göze gelmemiz kaçınılmaz olmuştu. "Taehyung, neden geç kaldın ve neden okulun dört günü gelmedin özürsüz bir şekilde?" "Hocam...Aslında." Kulağıma gelen sesle duraksadım.
Asla hiçbir şeyi anlatma.
Sanki bu sesi sadece ben duymuştum. "Hocam, bir daha olmaz." "Nedenin ne?" "Özel konular." Mecbur kafa sallamış ve oturmamı söylemişti. O ses nasıl gelmişti ki?
Yerime oturunca Jimin ders boyu kafamı şişirmişti. Neden bugün kafam gerektiğinden daha fazla ağrıyordu? Bugün, nedenler beni boğacak. Tüm gün buyunca sadece sıram da oturmuştum.
Kafam çok ağrıyordu. Sanki yürüsem düşüp bayılacağım. Son dersin de zili çalınca, hazırlanıp okuldan çıktım.
Jimin, benimle gelememişti, acil işi çıkmıştı. Ben eve doğru yürürken başım hâlâ çok pis dönüyor ve ağrıyordu. Gördüğüm bankın üzerine oturup anlıma masaj yapmaya başladım. Yürürsem kötü şeyler olabilirdi, acaba Jungkook'u arasam mı?
Ona numaramı vermiştim. Hızla telefonumu çıkarıp Jungkook'u aradım. Telefon açılınca konuştum. "Jungkook, beni almaya gelir misin başım çok pis dönüyor." "Tabi, gelirim konum at." Tamam, diyip kapattım telefonu.
Ses daha çok başkasına ait gibiydi ama neden? Belki ben yanılıyorum. Konumu atıp beklemeye başladım. Beş dakika sonra iki eli cebinde bir Jungkook bana doğru yürümeye başladı.
Jungkook'un gözleri ne zamandan beri kahvenin en açık rengine sahip? "Gel, bana tutun." Koluna girip yürümeye başladım. Yarım saatlik yolu beş dakika da gelmişti?
Sonunda eve varınca kapıyı açıp içeri girdik. Aniden gelen bağırma sesi ile merdivenlere baktım. Yukarıda da Jungkook vardı. Dur... Benim yanımda?
•••
Bölüm sonu...
Ananı! Ben niye ürktüm lan?
Neyse naber?
![](https://img.wattpad.com/cover/304348893-288-k323390.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLAN! [kth+jjk]
Misterio / Suspenso"Bir gün saklanma nedenin çok farklı olucak ilk günkünden daha farklı..." "10 saniyen var SAKLAN!" 9. bölüme kadar okuyun o zaman anlaşılır! +18 durumlar vardır! Gerçek dışı çok uçuk bile olabilecek yerler vardır.