BÖLÜM-1: "İFTİRA"

2.6K 115 44
                                    

Bu bölüm kendi hayatından esinlenerek yazdığım arkadaşım Berru Vural için

Multimedia: Berru
Benim tabiatımda umudun hiç var olmadığı bir sabaha daha gözlerimi açmıştım. Soğuk yastığıma temas eden ellerimi biraz daha sıktım ve yanımda annemin olduğunu hayal ettim. Öyle özlüyordum ki, ölümünün beraberinde getirdiği hayallere sarılmaktan başka çarem yoktu. Gözyaşları fevri bir şekilde gözlerimi doldururken varlığını hatırlatmaya çalışan alarmımı sert bir hareketle kapattım. Anne kelimesinin kalbime sapladığı acıyı bir nebze olsun dindirmek adına onun kokusunu taşıyan Trabzon havasını dolu dolu içime çekmek için balkona çıktım. Merkezde oturmamıza rağmen etraf yemyeşildi, her metrekare ağaçlarla süslenmişti. Annemin ruhen ve bedenen varlığını taşıdığına inandığım bu şehre aşıktım.

Annem vefat ettikten sonra gitarı fazla ağırlık vermemiştim ama hâlâ güzel çalıyordum. Gitarıma zarar gelmesin diye onu dolapta saklıyordum.

Odam fazla büyük değildi ama küçük de değildi. Balkonun kapısını kapatarak lavobaya doğru ilerledim ve elimi yüzümü soğuk su ile yıkarken bir yandan da ne giyeceğimi düşünüyordum.

Mevsimlerden yazdı. Her yer yemyeşildi ve rengarenk çiçekler vardı. Sabahları hava hafif esiyordu ama öğleye doğru ılıklaşıyordu.

Odama giderek siyah kot pantalonum ve mavi düz tişörtümü giydim. Fazla süslü bir kız değildim. Özel günler hariç hiç elbise giymemiştim. Giymeyi de düşünmüyordum. Zaten ben elbise giymek istesem bile babam ve abim giydirmezlerdi.

Babam ve abim ile yaşıyordum. Abim burada üniversite okuyordu. Ne olacağını daha o bile bilmiyordu ve her abi gibi abim de bana aşırı derecede karışırdı.

Annemi çok seviyordum fakat babam aynı şeyi söyleyemezdim. Babam beni hiç anlamıyordu ve bunu söylemek istemezdim ama biraz geri kafalıydı. Ne yaparsam kötü ve fesat düşünürdü.

Telefon alırken bile kiminle konuşacaksın diye bana alttan laf sokmaya çalışırdı.

Ne yapsam bana güvenmiyordu. Neden böyle davranıyordu bilmiyordum ama abim de babamdan etkilenerek bana karşı fesat düşüncelerini ortaya koyuyordu.

Aynanın karşısında nasıl olmuşum diye kendime bakarken içeri abim girdi ve beni süzdü.

"Açılma sezonu başlamış." dedi. Ona aldırmayarak saçımı taramaya başladım. "Babam uyanır birazdan hadi kahvaltı hazırla." dedi ve gitti. Maymun suratlı ne olacak !

Annemin vefatından sonra evin tüm yükü bana kalmıştı , gık demeden her işi yapıyordum ama bana teşekkür edeceklerine hizmetçiymişim gibi davranmaya devam ediyorlardı.

Kahverengi omzumdan biraz aşağıda olan saçlarımı son kez taradım ve aynadaki mavi gözlü kıza baktım. İçimden "bir yıl daha bekle Berru bu aileden kurtulacaksın." diye kendimi kandırmaya çalıştım , her zamanki gibi.

Çantamı da hazırladıktan sonra mutfağa geçtim ve çayı demledim. Masayı da hazırladıktan sonra babam ve abim kahvaltılarını yapmaya başladılar.

Ben ise sadece bir elma alıp odama geri döndüm. Babam işe gidecekti birazdan ben de o çıktıktan sonra yan komşumuzun kızı Asiye ile okula yürürdüm.

Asiye ile aynı sınıftaydık. Pek fazla samimi değildik ama yine de arkadaştık. Asiye ve ailesi geçen yıl buraya Bolu'dan taşınmışlardı. Babası mühendis olduğu için evine fazlasıyla para giriyordu.

Babamın maaşı o kadar fazla değildi belki ama ihtiyaçlarımızı karşılamaya yetiyordu.

Kimse hakkında kötü düşünmek istemezdim ama gerçekleri de saklayamazdım. Asiye erkeklere düşkün bir kızdı. Okula geldiğinden beri kaç tane sevgili değiştirdi ben bile hatırlamıyordum.

OROPAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin