BÖLÜM-2: "YOLCULUK"

1.3K 86 6
                                    

Gözlerimi araladığımda gökyüzü ışıkları çoktan açmıştı ve otobüs durmuştu. Ben daha yeni kendime gelirken herkes otobüsten inmeye başlamıştı. İşte o zaman İstanbul'a vardığımı anlamıştım.

Yerimden kalkarak otobüsten dışarı çıktım. Gitarımı otobüse yerleştiren görevli adam bu sefer de gitarımı yerinden alarak bana uzattı. Bende teşekkür ederek oradan uzaklaştım.

İstanbul'a ilk gelişimdi ve nereye gideceğimi bilmiyordum. Çünkü gidecek bir yerim yoktu. Günlerden cumartesiydi ve saat yediydi. Güneş yavaş yavaş etrafı ısıtmaya başlamıştı.

İstanbul,tanıdıklarımın dediklerine göre tehlike dolu bir şehirdi. Şimdilik bir tehlikesi yoktu ama yine de dikkatli olmalıydım.

Gitarımı sırtıma alıp yürümeye başladım. Nereye gittiğimi bilmiyordum ama gidiyordum. Şimdiden arabalar etrafta ki yolları kapatmıştı. Bu kadar kısa bir süre de bu kadar fazla arabanın etraftı doldurmasına şaşırmıştım.

Etraf binalar, alışveriş mağazaları ve arabalarla doluydu. Ağaçlar sadece estetik bir zevk vermek için dikilmişe benziyordu. Şimdiden Trabzon'u özlemiştim.

Artık yürütmekten yorulduğunu hissettiğim de semtin merkezinde ki bir banka oturdum ve çevre de olan bitenleri izlemeye başladım.

Etrafta saçma sapan bağıran bir kaç çocuk vardı. Sarhoş gibi gözüküyorlardı. Acaba İstanbul'un bahsettiği tehlikesi bunlar mıydı ?

Onlara bakmamaya çalışarak önüme döndüm. Çantamdan telefonumu çıkarttığım da beni arayan bir çok numara ile karşılaştım. Çoğunlukla babam ve abim aramıştı. Bir de dost sandığım kişi Asiye vardı.

Telefonu sinirle çantama fırlattım ve başımı ellerimin arasına aldım. Ben o şekilde otururken saçım da bir el hissettim. Kafamı kaldırıp saçımla oynayan kişiye dönüp baktığım da az önce karşı da birbirine bağıran sarhoş çocuk olduğunu fark ettim.

"Sen ne kadar da güzelmişsin. Senin gibi bir kızı burda harcarlar güzelim. Benimle gelirsen sana bir şey yapamazlar. Benimle gel bebek , hem biraz eğleniriz." dedi. Ne yaptığını bilmiyor gibi boş gözlerle bana bakıyor ve saçlarımla oynuyordu.

Karşıda ki arkadaşları bize doğru bakıyordu. Korkmaya başlamıştım. Bedenimin bu sarhoşlar tarafından sahiplenilmesi aklıma geldiğinde korkum daha da arttı.

Ani bir kararla "Çekil başımdan !" dedim ve hızlı bir şekilde ayağa kalktım. Korkum ve kalkış hızım sendelememe neden olsa da bunu umarsamamıştım. Buradan hemen kurtulmalıydım ama sarhoş çocuğun arkadaşlarının etrafımda toplanmış olduğunu fark ettiğim de bu işin o kadar da kolay olmayacağını anladım. Kalbim çok hızlı bir şekil de atmaya başladı ve kalbimle doğru orantılı olarak bacaklarım da titremeye başlamıştı.

Sarhoş çocuk bana bakarak "Korkama bebeğim küçük bir eğlence sadece. Emin ol sen de büyük bir zevk alacaksın." dedi.

Çocuğun söylediği her kelime beynim de dans ediyordu. Buradan bir an önce uzaklaşmam gerekiyordu. Aklıma ilk gelen şeyi uygulamaya dökmek için sarhoş çocuğa bir adım attım. Bu yaptığım hareket herkesi şaşırtmıştı. Ne yapacağımı görmek için arkamda ki çocuklar yan tarafa doğru toplanmışlardı ki bu da benim işime yarayacaktı.

Sarhoş çocukla aramda ki mesafeyi biraz daha kapattım ve bir, iki, üç ...

Sol dizimi bükerek hızlı bir şekil de sarhoş çocuğun bacak arasına vurmuştum. Çocuk acı içinde kıvranırken arkadaşlarının bazıları arkadaşına yardım ediyor bazıları ise oo'luyordu.

OROPAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin