Karşı masamda Deniz, onun karşı masasında ben oturuyordum. İkimiz de tost almış farklı masalarda olmamıza rağmen sıra sıra ısırıyorduk bakışarak. Gerçekten o kadar komikti ki gülmekten çiğneyemiyordum ağzımdakini. Ayranımdan çektim ve tekrar ısırdığımda yanaklarım top top olmuştu. Gülmeye başladı. Dışarıdan bakan bir insan gerçekten salak olduğumuzu düşünürdü. Zar zor ağzımdakini yutup bir ısırık daha alacağım esnada yanıma çekilen sandalye ile kafamı kaldırıp baktım. "Afiyet olsun." dedi o sabah ki, kendini bir şey sanan, zengin çocuk.
Önüme dönüp tostumdan ısırdığımda yanıma çekti sandalyesini. Sırtımı sandalyeye yaslayıp ona döndüğümde diğer tarafımdan bir sandalye daha çekildi. "Buyrun çikolatanız." Dedi Deniz elindekini bana uzatırken. Çikolatayı bahane ederek gelip oturmuştu şu değişikle beni baş başa bırakmamak için. "Biz Cemreyle bir şey kon-" "Biz konuşuyorduk." dedi Deniz sözünü bölerek. O çocuk ofladı, ismini dahi bilmiyorum benimle konuşmaya geliyor. Konuşacağı şeyi de merak ediyorum aslında ama bu çocuğun benimle konuşabileceği konu kaç sevgilimin olup olmadığıydı.
Ayranımı içerken bakıyordum ona. Salak olmayan her insan anlardı kalkıp gitmesi gerektiğini. Ama o inatla oturduğu yerden kalkmıyordu. "Ne konuşacaksın." Sinirle nefesimi verdiğimde boğazını temizledi. "Ben şu aralar fazlasıyla boşladım dersleri. Taşınma, işler, o bu derken tüm konular aldı başını gitti. Duydum ki senin de derslerin iyiymiş, bana kaçırmış olduğum konuları anlatır mısın diyecektim." Deniz güldüğünde saçımı kulağımın arkasına koydum. "Kim olduğunu bile tanımadığın birinden sana ders çalıştırmasını istiyorsun?"
"Ben tan- haa tanışmadık biz!" dedi elini uzatırken. Cebimdeki telefon titrediğinde verdim nefesimi. "Ben Mete." Oflayarak tuttum elini. "Memnun olmadım." ayağa kalktım, masanın üzerindeki kitabımı alıp baktım ona. "Şu aralar fazla yoğunum, boş zamanım-" "Olursa beni çalıştıracaksın." dedi gülümseyerek cümlemi tamamlarken. Kafamı sallayıp arkama döndüm ve Deniz'in kolundan tutup arkamdan sürükledim. Birlikte terasa çıkıp oturduğumuzda şaşkınca bakıyordu gözlerime. "Ciddi miydin onları söylerken?" "Yoo." Gülerek bana aldığı çikolatayı açtığımda gözlerini devirip döndü önüne. "Nasıl gözlerini deviriyor tipe bak." sırıtarak ona bakarken utanmış gibi bir hali vardı.
🦇🦇
Kapının kilidini açıp eve girdiğimde annem mutfaktan seslendi. "Cemre sen mi geldin?" "Evet!" Merve kapıya geldiğinde ofluyordu. "Şükür geldin ya, patladım can sıkıntısından." Dil çıkarıp çıktım odama. Berke, Deniz, ben ve Berke'nin yeni sevgilisiyle parkta buluşacaktık. Aklımda kim olduğuna dair biri vardı ama kesinleştirememiştim, söylemiyordu kim olduğunu beyefendi. Parkta tanıştıracakmış.
Merve'nin odaya girmesiyle telefonum titredi. Ev kıyafetlerimi üzerime geçirip sırtımı yatağa yasladım ve telefonu elime aldım.
Anonim Bey: Gül güzelimmmm
Anonim Bey: Napıyormuş bakalım?
"Neye sırıtıyorsun sen?" bildirim panelinden okuduğum mesajları sildim ve kapıdan kafasını uzatmış Merve'ye baktım. "Hiiiçç" Odaya girdi, tek kaşı havadaydı. "Sevgilin mi var?" "Oha Merve!" kollarını bağladı birbirine. "Yani var da bana söylemiyorsan-" Ayağa kalktım. "Merve saçmalamıyor musun? Ne oldu da söylemedim ben sana?" elimdeki telefon bir kez daha titreyince konuşa konuşa kapıya gitti. "Banu yengem seni çağırıyor yemek yiyecekmişsin." Kafamı salladığımda çıktı odadan.
Tekrar yatağa oturup mesaja tıkladım.
Cemre: Okuldan geldim oturuyorum
Cemre: Sen napıyorsun anonimcik?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim | Texting
Teen Fiction"Evlensene benimle." Geri çekilip şaşkınca baktım ona. "Ne?" Kafasını salladı. "Evlen kızım benimle, çok seviyorum ben seni." Şaşkın şaşkın ona bakarken gülüyordum. "Ciddi misin sen?" Ellerimden tuttu. "Fazlasıyla..."