3.5

1.2K 43 13
                                    

26 gün sonra

Cemre: Atayım mı?

Aşk: Çok güzel olmamış ol

Aşk: Allah için

Cemre: Yo

Cemre: Çok güzel oldum 😝

Aşk: Bakayım

Cemre: Atamam kii

Cemre: 2 dakika önce çalışan kamera şimdi bozulmuş

Cemre: Şansa bakk

Aşk: Şimdi bir şey derdim de neyse

Cemre: şqlffmpqdjwmsk

Cemre: Gidiyorum ben aşağıya

Cemre: Çabuk gelin biraz

Aşk: Emriniz olur komutanım

Telefonu kapatıp aynadan baktım kendime. Gerçekten güzel görünüyordum sanki. "Cemreee!" Annem seslenince aşağıya indim, herkes bir telaş içindeydi. Merve evleniyordu bugün, düğün İstanbul'da olacağı için buradan götüreceklerdi. "Yaa!" dedi arkadan belime dokunan kişi. Arkama döndüğümde Merve'nin olduğunu gördüm. Kuaförden gelmişti.

"Vaaaayy!" dedim gülümseyerek. "Çok güzel olmuşsun."

Gülümsedi. "Sana benden güzel olma demiştim." Gülümseyerek kaşlarını çattı. Gülerek sarıldım ona. "Ya senin yanına beni kim görecek ya!" Gülerek geri çekildiğimde Yaren gelmişti elindeki tepsinin içindeki makasla.

"Bence kimin görüp gözünü alamayacağı ortada." dedi gülerek. Oflayarak güldüm. "Nerede kaldı bunlar?" Kendi kendime söylenirken kapı çaldı. "Heh geldiler." dedi Yaren elindekini masaya bırakırken. Gidip kapıyı açtığımda Berke ve Alperen gelmişti. Arkaya doğru bakındım ama Deniz'i göremedim. "Hoşgeldinizz!" dedi Yaren gülümseyerek.  "Hoşbulduk." İçeri girdiler kapıyı kapatırken Berke'ye döndüm. "Deniz nerede?" Ceketini çıkarıp astı. "Geç kalacakmış biraz galiba." Ofladım.

15-20 dakika sonra

Eniştem kuşağını kestikten sonra birbirine baktılar Yusuf ile. Herkes alkışladığında ben de alkışlıyordum. Gözlerim bir yandan Deniz'i ararken belime dolanan el ile kafamı çevirdim. "Kimi arıyorsunuz hanımefendi?" dedi gülümseyerek onlara bakarken. Gözlerim yanağındaki ruj izine kaydığında elimi yanağına götürüp sildim. "Kim öptü seni?" Bana baktı. "Kimse." Diğer yanağına döndürdüm orada da kahverengimsi silik bir ruj izi vardı. "Biri öpmüş." dedim kaşlarım çatık yanağını silerken. "Heee, annem öpmüştü ruj mu kalmış?" Kafamı salladım.

"Hıhı..." dedim önüme dönerek. "Sana güzel olma demiştim." Ona baktım. "Güzel olmadım zaten, hiç güzel olmuşsun demedin." Kaşlarını kaldırdı. "Sus bence çünkü buradaki herkes sana bakıyor." Eli sırtımdaki fermuarın olduğu yerde gezerken gözleri sürekli dudaklarımdaydı. Sırtımdaki elinden tuttum mutfağa gidiyormuş gibi yapıp lavaboya girdiğimizde kapıyı kapatıp kilitledim. Ona doğru yürürken ellerim sırtımdaki fermuarı açmak için uğraşıyordu. Arkama dönüp saçlarımı tek omzumda topladım.

"Şunu açsana bi." Mırıldandı sessizce, eğilip omzumdan öptü ve yavaşça açtı fermuarı.

"Ne yapacağız?"

Kıkırdayarak aynadan baktım ona. "Şunun şeyi dönmüş düzelir misin?" "Bunun mu?" dedi çamaşırıma dokunarak. Kafamı salladım. Ensesini kaşıdı ve kafasını kaldırıp baktı bana. "Bu durumdan birazcık fırsatçılık yapabilirim bence.." Parmakları belime doğru inerken nefesimi verdim. "Bak gidecekler birazdan." Parmakları yavaş yavaş elbisemin içinden karnıma doğru ilerlediğinde gözlerimi kapattım. Biraz daha yaklaşıp bedenlerimizin arasındaki mesafeyi sıfırladı. Parmakları yavaş yavaş karnımın etrafında gezerken dudaklarını omzuma bastırdı.

"Şu parfümü sıkmasan olmuyor değil mi?" Kafamı iki yana salladığımda ellerimi tezgaha yasladım. Yukarı doğru ilerledi eli. Diğer eli arkamdan tezgaha tutununca elimi elinin üzerine koydum. Nefeslerim gerçekten kontrol edilemez bir hal almıştı. Parmağını göğüs aramdan sol göğsüme ilerletince elbisemin üzerinden elimi elinin üzerine koydum. Daha fazlası şu an olamazdı, eğer olursa sanırım ben nefessizlikten gidecektim. Nefesimi zorla verdiğimde elini tam kalbimin üstüne koydu ve diğer eli de karnıma sarıldı. "Sakin..." dedi fısıldayarak. "Ben bunun için getirmemiştim seni buraya." Burnundan güldü. Elini çıkarıp yavaşça ayırdı bedenlerimizi ama hala çok yakındı. Elini sırtıma getirip çamaşırımın kopçasını açtı ve dönen yeri düzeltip tekrar taktı. "Tamamdır." Aynadan baktım ona. "Zahmet olmazsa bir de fermuarı çeker misin?" Sırıtarak eğdi kafasını ve fermuarı çekti. Ona döndüğümde yine aynı şekilde bakıyordu bana. "Çıkalım hadi." dedim gözlerimi kaçırarak. Sırıtarak yaklaştı ve belimden çekip burnunu yanağıma sürttü. Gözlerimi kapatıp elimi omzuna koyunca gülümsedim.

"Çok güzelsin, aklım hayalime gelemeyecek kadar güzelsin..."

Kollarımı boynuna sardığımda belime sarıldı. Ellerim saçlarında gezerken ensesinden derince soluyordum mis kokusunu. "Evlensene benimle." Geri çekilip şaşkınca baktım ona. "Ne?" Kafasını salladı. "Evlen kızım benimle, çok seviyorum ben seni." Şaşkın şaşkın ona bakarken gülüyordum. "Ciddi misin sen?" Ellerimden tuttu. "Fazlasıyla..." Gülümsedim, mutluluktan şurada şeker dağıtacak hali vardı resmen. Bir elimi yanağına koyup dudaklarımı dudaklarına bastırdığımda gözlerini kapattı.

Şu kısacık zaman diliminde ileride olacak her şey gözümde canlanmıştı. Evlendiğimiz, çocuğumuz olduğu anı bile hayal etmiştim o an. Resmen aklımın ucundan dahi geçmeyen bir şeyi saniyeler içinde düşünüp kafamda canlandırmıştım. Dudaklarımız ayrıldığında nefes nefese baktım ona. "Bu evet miydi?" Kafamı salladığımda yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. Tekrar duvara yaslayıp öpmeye başlayınca kapattım gözlerimi. Gerçekten onun mutluluğu her şeye değerdi...









🌺 Finaaall 🌺

Bu kadardıı çok güzel bitti benceee

Bay sevgilim bitince aşiret benzeri bir şey yazmak istiyorum size de uygun olursa sugarlarım

Öpüyooom hepiniziii 💖😚🦋

Anonim | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin