Telefonumun zil sesiyle beraberden uyandığımda hemen alıp açtım. "Efendim?" kolumdaki saate baktım, 12.08. Elimi basşıma koydum ve kanepede doğruldum. "Dostum, bu haltta ne böyle?" Niall'ın kula tırmalıyıcı sesine alışırken ancak kendime gelebildim. "Ne, ne halt Niall?" Ana'nın yatakta olmadığını görünce içimden binlerce kez teşekkür ettim, yoksa şuan Niall ile konuşmak için çığlık çığlığa olacaktı. "Harry, Selena'yı terk mi ettin? Bu kız da nereden çıktı?" gözlerimi devirip odadaki banyoya ilerledim. "Niall git ve Zayn'i ara. Harşeyi anlatmasını istediğimi söyle, o sana açıklayacak." telefonu kapatıp musluktan akan soğuk su ile yüzümü yıkadım.
Banyoda bulduğum baş havlusu ile saçlarımı kurularken aşağı doğru iniyordum. Neyse ki tişörtümü giymiştim çünkü annesine rezil olmak istemiyordum. Mutfaktan gelen mırıldanmalarla oraya yöneldim. "Günaydın," Ana birden arakasını döndü ve elini kalbine yerleştirdi. "Beni korkuttun!" ikimizde gülmeye başladığımız da yanına ilerledim ve ona sarıldım. Havluyu elimden alıp banyoya götürmeye gittiğinde, peşinden bağırdım. "Annenler nerede?" ağzıma tıktığım salam yüzünden sesim net çıkmamıştı. Mutfağa geldi, "Sabah erkenden çıktılar, kardeşim arkadaşına gitti annem ise işe." "Annen ne iş yapıyor?" bana garip bir şekilde bakarken tezgaha yaslandım. "Hemşire, artık masaya otursan da kahvaltı etsek, nasıl olur?"gülümsedim ve kafamla onayladım.
x.
Evden çıkarken ellerimizi birleştirdim. Onu gideceği yere bırakacaktım, bende Selena'nın evine gidecektim. Zayn çocukların buraya geldiğine dair bir mesaj atmıştı. Anastasia'yı alışveriş merkezine, arkadaşlarının yanına bırakırken arkadaşı olan kızlar çığlık atmaya başladı. "Onlara sakın bir şey söyleme, unutma bu gerçek." göz kırptıktan sonra arabadan onunla birlikte indim. Elini tutup arkadaşlarının yanına gittik. "Ana ve Harry mi?" kızlardan biri şaşkınlığını bu şekilde dile getirince ona dönüp baktım. Normal bir genç kızdı, Ana ona bakılırsa çok güzel kalıyordu.
Kızların hepsiyle fotoğraf çektirdikten sonra Ana'ya döndüm, "İşin bittiğinde ara, seni gelip alacağım." kafasıyla onayladı ve dudaklarımızı birleştirdi. Yanındaki kızlar şaşkınca bize bakarken gözlüklerimi takıp, arabama bindim.
Eve girdikten sonra yukarı çıkıp üzerimi değiştirdim, aşağı inmek istemiyordum. Zayn beni sorgulayacak, biliyorum. Tam yatağa kendimi attığım sırada kapı tıklandı. Bıkkınlık içerisinde gelmesini söyledim. "Dostum.." sözünü kestim ve öksürdükten sonra herşeyi ona anlattım. Dikkatlice beni dinledi. "Dostum bu gerçekten iyi bir fikir. Fakat dikkat et, kız sana bağlanmasın." daha önceden bunu düşünmemiştim. "Buna dikkat etmem gerekir, çünkü onu üzmek istemem. Gerçekten çok iyi bir kız, onu Niall ile tanıştıracağıma söz verdim." Zayn gülümsedi ve bana sarıldı. "Çocuklar ne tepki verdi, olanlara?" Zayn boğazını temizledi ve nefesini verdi, "Onlara söylemediğin için sana çok sinirlendiler, ama çokta endişelendiler. Senin ağlarken çekilmiş fotoğraflarını görünce baya korkmuşlar fakat telefonlarını açmamışsın." başımla onayladım.
Telefonum çalmaya başladığında arayanın Ana olduğunu biliyordum. Elimi komodine uzattım, telefonu aldım. Ekranda "Modest.." yazısını görmem ile içimi bir endişe kapladı. Telefonu kulağıma götürdüm, "Efendim?" karşıdan Bay Swight'ın sesi gelince içim rahatladı. "Merhaba Harry." yutkundum, yine de korkuyordum. "Merhaba," "Seninle görüşmem gerekiyor." Zayn bana bakıyordu, "Ben Los Angeles'tayım. Burdan ayrılamam, kız arkadaşım burada." karşıdan gülme sesi geldi, "Selena'yı nasıl bu kadar çabuk unuttun. Evleneceğim diyordun, ne oldu?" sinilenmeye başladığım için konuşmayı sonlandırmaya karar verdim. "Bay Swight kapatmam gerek, Anastasia'yı almalıyım." ve telefonu yüzüne kapattım.
x.
Kapalı otoparkta beklerken kafamı koltuğa yaslamış düşünüyordum. Bir anda açılan kapı ile irkildim ve kalktım. Anastasia aldığı küçük paketleri arka koltuğa koyduktan sonra bana gülümseyerek merhaba dedi. Bende ona karşılık verip arabayı çalıştırdım.