- 11 -

230 24 6
                                    

Tam bir ay önce olan tüm olaylar, bir kadeh daha içmeme sebep oldu. Acı tat, artık boğazımı yakmıyordu. Vücudumdaki bitmeyen alkol isteği, en azından beni sarhoş edip, olanları az da olsa unutmamı sağlıyordu. "Hey, yakışıklı." kafamı çevirip bakma gereği bile duymadan içkimi yudumlamaya devam ettim. "Sana dedim, kıvırcık şey." kadının itici sesi, sinirlerimi bozarken içkimi yudumlayarak rahatlamaya çalıştım.

Omzuma koyduğu eli hissedince artık bu kadar şeyin fazla olmasına karşın, ona aniden döndüm. Karşımda duran kadın, beni şoka uğrattı.

"Seninle konuşmam gerekiyor, Harry Styles." Selena'nın sürekli bahsettiği en yakın arkadaşı Kylie karşımda duruyordu. "Seni beklemiyordum." arkamı döndüm, "O koca kıçını kaldır ve benimle gel, Styles." içkiyi kafama dikip sandalyeden kalktım. "Beni nasıl buldun?" kalabalığı arasından geçmeye çalışırken, aynı zamanda dengemi sağlamaya çalışıyordum. Sesimi duyduğundan emin bile değilim.

Korumanın bulunduğu kapıdan çıktığımızda, sıcak esinti yüzüme vurdu. "Zayn'in yardımıyla." gözlerimi devirip, arabasına doğru yürümeye çalıştım. Koluma girip, bana yardım etti. Kendi koltuğuna yerleşir yerleşmez bana döndü. "Selena kötü." başımı kaşıdım, "Ne demek kötü?" arabayı çalıştırdı, "Demek istediğim, yemek yemiyor, kayıtlara gitmiyor, dışarı dahi çıkmıyor." derince nefes aldım. Ne yapmamı istediğini hala anlamamıştım. Gözleri yoldaydı, benden bir cevap beklediği aşikardı. "Bunu kendisi yapıyor. Bak, Zayn ona her şeyi anlattı. Ben de anlatmak istedim fakat beni dinlemek istemediğine ve buna inanmadığını söyledi. Daha ne yapabilirim, güvenlikleri beni içeriye bile almıyor."

Sıkıntı içerisinde nefesini verdi, tek eliyle direksiyonu tutarken, sağ eliyle cebinden sigara paketini çıkardı. Bana uzattığında kafamı salladım. "Zorla da olsa, ona anlatacaksın. Ondan vazgeçtiğine inanamıyorum. Tanrı aşkına, size ne sikim şeyler oluyor böyle?" yüzümü ellerim arasına aldım, "Keşke bilsem, Kylie." yaklaştığı kahve dükkanına bakarken, arabayı hızlıca park etti.

"Şimdi bir kahve içip kendine geliyorsun, ben seni o eve sokacağım." yüzümde istemsizce oluşan gülümsemeyi saklamak adına, dağılmış saçlarımla yüzümü kapattım. "Gözlerindeki parıltıyı görebiliyorum, Styles. Fakat şimdi acele et." onu onaylayıp arabadan indim. Kendime sert, sade bir kahve almam gerekiyordu. Yavaş yavaş yürüyerek, dengemi buldum ve duvara tutunup içeriye girdim. İçeride toplasan, dört veya beş kişi vardı ve genel olarak benim yaşlarım da insanlardı.

Tezgaha ilerleyip, dirseklerimi yerleştirdim. "Buyrun, ne alırdınız?" yaklaşık benim yaşlarımdaki kızın sorduğu soruyla kafamı, yasladığım kollarımdan kaldırdım. "Bana sert bir kahve verir misin, acil?" kız gülümseyip yanımdan ayrıldı. Tekrar aynı pozisyona dönerken, aklımdan geçen tek şey, acaba Selena bana inanacak mı sorusuydu. Bana inanması için elimden gelen her şeyi yapardım, yorulmuştum, Kylie'nin dediği gibi ben pes edecek biri değildim fakat gerçekten yorulmuştum.

Ona ulaşmaya çalıştıkça benden kaçıyordu resmen, beni anlamak, dinlemek, bana inanmak dahi istemiyordu. Belki de bana karşı sevgisi kalmamıştı ve benden kolayca kurtulabilmenin yolu buydu? Aklımdaki bu saçma soruyla boğuşurken, önüme koyulan karton bardağı fark etmem uzun sürmedi. Başımı kaldırıp, bardağı almadan önce parasını ödedim. Kıza teşekkür edip, oradan yavaş yavaş ilerleyerek ayrıldım. Açıkçası, sıcak bir kahveyle yere yuvarlanmak istemiyorum.

Arabay bindim ve Kylie, kapıyı kapatmam ile birlikte arabayı çalıştırdı. "Bir an hiç gelmeyeceksin sanmıştım." onu cevaplamadım, kahvemi yudumladım.

x.

Kendime fazla olmasa da gelmiş sayılırdım. En azından, oturup adam akıllı konuşacak kadar. Evin girişine yaklaştığımızda, bir şekilde arka koltuğa yuvarlanıp gizlendim. Camlar filmli olduğu için, görülmem zordu. Kylie arabayı, evin önüne yanaştırdığı sırada, evin kapısı açıldı. Kafamı hafifçe kaldırıp, filmli camdan kapıya baktım. Bir dakika, Justin Bieber'ın burada ne işi vardı? "Ups." Kylie'nin verdiği tepkiyle bakışlarım ona döndü. "Siz ne haltlar çeviriyorsunuz? Buraya Selena seni unuttu, artık bir başkası var imajını göstermek için mi getirdin beni?" sesimi yükseltmem sonucu Kylie şaşırmıştı. "Tabi ki hayır, Styles. Onun buraya geldiğinden, konuştuklarından dahi haberim yok, lanet olası. Bir daha bana bağırma ayrıca." gözlerimi devirip, hizmetli kapıyı kapatırken arabadan aniden çıktım.

UmbrellaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin