Yaman'ın ağızından,
Ağzımdaki sigaranın ciğerlerimi zehirlemesine izin verirken ormanın ferahlatıcı kokusunu da kirletmesine izin verdim. Ne de olsa bu kirletişim bile bir sonun başlangıcına şahitlik edecek ormanın parçası oluyordu.
Huzurlu ormanın ve rüzgarın sesine inat toprak yoldan gelen patırtı sesleriyle Reha'nın sesli nefes alışını dinlemeye başlarken dibine kadar girmiş olan çocuğun yakalarıma yapışması beklenmedikti. Sakin bakışlarım ile onu süzerken titreyen ellerinden ve gözlerini kaçırışından korktuğunu anlayabiliyordum ama buna rağmen her zamanki gibi güçlü durmaya çalıştı ve sıktığı yakalarımdan beni sarsmaya başladı. Birkaç saniyenin ardından etkilenmediğimi anlamış olacak ki dudağımdaki sigaraya uzanmaya çalıştı ancak buna fırsat vermeden arkasından sessizce yaklaşan Akın'ın kontrolsüz itişi ile arkasındaki ürkmüş çocuğa doğru yalpaladı. Akın bir açıklama bekler gibi bana bakarken ona bakmak bir yana, bir adım gerilemiştim bile. Ona bakmanın verdiği acıyı bir daha tatmak da deneyimlemek de istemiyordum neticede.
Bakışlarını yerden Reha'ya döndürürken istemsiz gözlerinin siyahının koyulaştığına emindi ama yine de sakin kalmaya çalıştı ve olabildiğince nazik bir ses tonuyla sessizliği bozdu.
"Hoşgeldiniz."
"Yaman!"
Reha'nın bağırışı ile bakışlarım tekrar ona kayarken Akın'ın sağ tarafımda gerildiğinin farkındaydım.
"Ama Reha, sen bağırdığında daha fazla yıkmak istiyorum seni."
"Neye bulaştığının farkında değilsin!"
Komikti.
Gerçekten titreyen birine göre oldukça boş bir tehditti ki bu bile içimdeki sinirin kahkaha olarak çıkmasına yeterdi.
"Asıl, sen bulaştığın şeyin sonun olduğunun farkında mısın?"
"Ben sana bir şey yapmadım."
Komik diye tekrar ediyordum içinden çünkü sakin olmalıydım. S
"Yapmadın? Pardon ama taşak mı geçiyorsun?"
Sakin ses tonunu koru ve adımları takip et.
"Yaptığın meslekten bu denli utanacaksan niye yapıyordun lan!?"
Tekrar et.
Her şeyin bir zamanı var.
"Hadi bana yapmadın diyelim. Diğerleri? Onca zorbalık yapıp ölümün kıyısına getirdiğin insan. Omzuna çarpıp yere düşürdüğün, yemeklerine tükürdüğün onca çocuk, sevgilisiyle bir şey yaşadığını duyunca arkasından laf attığın onca kız, Akın elinden kurtarmasa ölecek olan o eş cinsel çocuk...sahi ibne olmak nasıl bir hismiş?"
Titreyişini görmek ne kadar da güzel bir hismiş. Yaptığı ve yapmaya devam edeceği şeylerden utanmasını sağlamak, kimsenin yüzüne söyleyemediği şeyleri yüzüne haykırmak, hak ettiğini bulmasını sağlamak ancak Reha, tam tersi olarak hoşlanmadı bu durumdan ve ileri doğru adım attı. Sağ tarafımdan ileriye doğru bir adım atan Akın ile gerilediğinden Akın'a hem kızdım hem de teşekkür ettim.
Bana saldırsaydı ve tutamasaydım kendimi, plan mahvolurdu ama beni yine koruması.
Aciz bir hayvan değildim neticede.
Beni korumasından da, herkesi yenebileceğini düşünmesinden sıkılmıştım onca yılın ardından.
"Seni siktir et. Peki ya sen Yekta?"
İkinci adıma geçtiğimize göre derin bir nefes alma zamanı.
"Ona bulaşma, konu ile alakası yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karıştın Ruhuma | bxb
JugendliteraturYaman: Keltoşşş, babana koşşş. Akın: Siktim belanı. - Reha: Sigaranı düşürdün. Yekta: Götüne sokabilirsin.